Dönüşüm, Multi Konfor Kentlerin İnşaası için Kaçırılmaz Bir Fırsat



Etkin olmayan, eski, konforsuz teknolojilerin yerine yüksek etkinlikte, yeni, konforlu teknoloji içeren, enerji ihtiyacını ve kullanımını en aza indirgeyen Multi Konfor Binalar, toplumların bilinçlenmesi ve artan duyarlılıkla birlikte hızla yaygınlaşıyor. %90 oranında enerji tasarrufu sağlayan, bunun yanında akustik konfor ve yangın güvenliği içeren “Multi Konfor Binalar”, özellikle de ısı yalıtımı sayesinde hem ev hem de ülke ekonomisine sağladığı katkı ve çevre dostu nitelikleri ile öne çıkıyor. Multi Konfor Binalar da yüksek enerji tasarrufuyla birlikte maksimum ısıl konfor sunuyor. Bu nedenle yalıtımın odağındaki en önemli konular arasında Multi Konfor Binalar da yer alıyor.

İzocam Genel Müdürü Nuri Bulut pasif ev kavramından türeyen ve biyo iklimsel tasarımı hedefleyen Multi Konfor yapıların sürdürülebilir olduğunu ve ekolojik, ekonomik ve sosyal etmenleri de göz önünde bulundurduğunu söylüyor. “Yüksek enerji tasarrufuyla birlikte maksimum ısıl konfor sunan Multi Konfor yapıların enerji kullanım ihtiyacı 15kWh/m2 ile sınırlandırıldığı için %90’a varan tasarruf sağlarlar. Enerji kullanımının azaldığı oranda CO2 salımları da azalır. Bu nedenle Multi Konfor yapılar yalnızca enerji tasarrufu değil, çevreci yönleriyle de ön plana çıkıyorlar. Diğer yandan iç ortam hava sıcaklığını uzun süre koruması, dengede tutması vb. gibi nedenlere bağlı olarak Multi Konfor yapıların en önemli avantajı kullanıcılarına konfor sağlamalarıdır.”

Konu ile ilgili İzocam'dan yapılan açıklama şöyle:

Kentsel Dönüşümde inşa edilecek Multi Konfor Evler ile enerji verimliliği ve yangın güvenliği çok daha yüksek seviyelere çekilebilir…

Enerji giderleri büyük oranda azaltılmış yaşam alanları inşa edilmesinde yalıtımın etkisi dikkat çekici seviyelere ulaşabiliyor. Türkiye gündemindeki kentsel dönüşüm, özellikle çarpık yapılaşma içindeki niteliksiz konut stoğunun hızla ve güvenli yenilenmesi, daha etkin enerji verimliliği sağlanması, sağlıklı çevre ortamına kavuşulması açısından önemli bir fırsat olarak görülüyor. Kentsel dönüşümde yapılacak binaların enerji tüketimlerinin daha fazla sınırlandırılması; AB’nin 2020 hedefleri gibi Türkiye’nin de İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı ve Enerji Verimliliği Strateji Belgesindeki hedeflerini destekleyecek, yenilikçi uygulamaların yaygınlaşmasını sağlayacak. Bunun gerçekleşebilmesi için doğru ve işinin ehli kişilerce uygulanmış kalın yalıtım faktörünün de göz ardı edilmemesi gerekiyor.

Pasif ev kavramından türeyen ve biyoiklimsel tasarımı hedefleyen Multi Konfor Binalar, sürdürülebilir olmasıyla değer taşıyor. Ekolojik, ekonomik ve sosyal etmenleri göz önünde bulunduran Multi Konfor Binalar; yüksek enerji tasarrufuyla birlikte maksimum ısıl konfor sunmasının yanı sıra kusursuz akustik ve görsel konfor, kaliteli iç ortam havası, yangın korunumu ve güvenliği sağlıyor.

Paris Anlaşması’nda iklim değişikliğiyle mücadelede belirlenen hedeflerinin başında; “Küresel ortalama sıcaklıktaki artışı endüstri öncesi düzeylerin 2°C üstünün çok aşağısında tutmak ve sıcaklık artışını endüstri öncesi düzeylerin 1,5°C üstüyle sınırlamak” geliyor. Bu cümle, çağımızın en büyük enerji dönüşümünün habercisi olarak nitelendiriliyor. Belirlenen hedefin gerçekleşmesi için fosil yakıtların kullanımının azaltılması ciddi önem taşıyor. Günümüzde toplam enerji tüketiminin %35’i binalardan kaynaklanıyor. Multi konfor binalar sağladığı %90’lık tasarrufu kalın yalıtım uygulamasıyla elde ederken, iklim değişikliğiyle mücadeleye göz ardı edilemeyecek ölçüde katkı da sağlıyor.