TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO), Oda binasında düzenlenen basın toplantısıyla Kamu İhale Kanunu'nda 28 Mayıs 2014 tarihinde yapılan değişikliği ve olası sonuçlarını değerlendirdi. İMO Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Ersan, Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Bülent Tatlı, Yönetim Kurulu Üyesi Ayşegül Bildirici Suna ve İMO Ankara Şube Başkanı Selim Tulumtaş'ın katıldığı toplantıda; Nevzat Ersan tarafından yapılan açıklamada kamu ihale sisteminde artık ihalesiz 'ihale' döneminin resmen başladığına dikkat çekildi.
Son değişiklikle kamu ihalelerinde suiistimal, kayırmacılık ve haksız kazanç elde etmenin yasal zırha kavuştuğunu kaydeden ve İhale Kanun'unda yapılan değişikliklerin ihale sistemini zaafa uğrattığına dikkat çeken Ersan, "Artık idare, ‘doğrudan temin` yöntemiyle, ilan yapmaksızın istediği kişiye, istediği yapım işini verebilecektir" dedi. Ersan ayrıca, 'İş Denetleme Belgesi' değerlendirme oranlarında yapılan değişiklikle, mühendis ve mimarların ihalelere girmesinin neredeyse imkânsız hale getirildiğini; büyük sermaye gruplarının elinin rahatlatıldığını ifade etti. Denetim ve kontrol faaliyetlerinde bulunan mühendis ve mimarların iş denetleme belgelerinin önce tam olarak, 2008 yılında yapılan değişiklikle ilk beş yıl için 1/5, sonraki yıllar için yine tam olarak, 2014 Torba Kanunu değişikliği ile ise sürekli 1/5 oranında değerlendirileceğinin hüküm altına alındığını hatırlatan Ersan, "Görüldüğü gibi Kanun`da yapılan değişiklikler, mühendis ve mimarları mağdur edecek sonuçlara yol açan özellikler içermektedir. Kanun değişiklikleri süreci dikkatle incelendiğinde, mimar ve mühendislerin nasıl sistem dışına itildiği görülecektir" dedi.
İMO Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Ersan tarafından yapılan açıklamanın tamamı şöyle:
"Kamu İhale Kanunu (KİK) yayımlandığı günden bu yana sayısız değişikliğe uğradı. Açıkçası her bir değişiklik, kamu ihale sistemini zaafa uğratacak, kamu ihalelerinde suistimale sebebiyet verecek, partizanlığın yolunu açacak ve en az diğerleri kadar önem arz edecek şekilde, mühendisleri, mimarları mağdur edecek özellikler taşıyor. Yayımlandığı 2002`den bu yana 30`a yakın değişiklik gerçekleştirildi KİK`te. Uygulama Yönetmeliklerinde, Uygulama Esasları`nda yapılan değişikliklerle kamu ihale sistemi içinden çıkılamaz bir hale getirildi. Bir Hükümetin kamu ihale sistemini düzenleyen mevzuatta bu kadar çok değişiklik yapması kamuoyu açısından üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir konu olmalı; kamuoyu, ihale sisteminde neler yaşandığı noktasında bilgilendirilmelidir.
İnşaat Mühendisleri Odası, KİK`te yapılan değişikliklerin her zaman takipçisi olmuş, üyelerini ve kamuoyunu bilgilendirmeye çalışmış, kamu yararı ve meslektaş çıkarları doğrultusunda hukuki girişimlerde bulunmuştur. Çünkü, söz konusu olan, milyar dolarlık kamu yatırımlarıdır; kamu ihalelerinin kimlere verildiği, ihaleyi alanların yeterli olup olmadığı, kamu yararının gözetilip gözetilmediği, kamu ihale ilkelerine uyulup uyulmadığı son derece önemlidir.
Bugün, son dönemde kamu ihale mevzuatında yapılan iki değişikliği kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Birincisi, 'İş Denetleme Belgesi' değerlendirme oranlarında yapılan akıl almaz değişikliktir. Bu değişiklikle mühendis ve mimarlar mağdur edilmiş, mühendis ve mimarlar ihaleye giremez hale getirilmiş, büyük sermaye gruplarının eli rahatlatılmıştır.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu`nun 10. maddesinde düzenlenen 'İş Denetleme Belgesi' değerlendirme oranlarında şimdiye kadar defalarca değişiklik yapılmış; ilk önce iş denetleme belgeleri tam olarak değerlendirilirken, Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği`nde 8 Haziran 2004 tarihli Resmi Gazete`de yayımlanan Yönetmelik değişikliği ile iş denetleme belgelerinin 1/5 oranında değerlendirileceği hükmü getirilmiştir. 2008 yılında yapılan değişiklikle de, 'İş Denetleme Belgesi' değerlendirme oranı ilk beş yıl için beşte bir, sonraki yıllar için tam olarak uygulanmaya başlamıştır.
Bununla yetinmeyen siyasi iktidar, 19 Şubat 2014 tarihinde Resmi Gazete`de yayımlanan Torba Kanun içerisinde KİK`in 10. maddesinde yeniden değişikliğe gitmiş, 'İş Denetleme Belgesi' değerlendirme oranlarını "Denetim ve yönetim faaliyetleri nedeniyle alınacak belgeler beşte bir oranında dikkate alınır. Ancak yapımla ilgili hizmet işlerinden elde edilen belgeler yapım işlerinde kullanılamaz" biçiminde değiştirmiştir. Denetim ve kontrol faaliyetlerinde bulunan mühendis ve mimarların iş denetleme belgelerinin önce tam olarak, 2008 yılında yapılan değişiklikle ilk beş yıl için 1/5, sonraki yıllar için yine tam olarak, 2014 Torba Kanunu değişikliği ile sürekli 1/5 oranında değerlendirileceği hüküm altına alınmıştır.Görüldüğü gibi Kanun`da yapılan değişiklikler, mühendis ve mimarları mağdur edecek sonuçlara yol açan özellikler içermektedir. Kanun değişiklikleri süreci dikkatle incelendiğinde, mimar ve mühendislerin nasıl sistem dışına itildiği görülecektir.
İhaleler 'doğrudan temin' yoluyla verilecek
28 Mayıs 2014 tarihinde Resmi Gazete`de yayımlanan bir değişiklikle iktidarın kamu ihalelerini istediği kişiye verebilmesinin önü açıldı. Söz konusu değişikliğin yol açacağı sonuçların anlaşılması için 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun ve değişikliğe konu 'Esasların' birlikte incelenmesinde fayda bulunmaktadır. Bu süreci şöyle özetleyebiliriz:
4734 Kamu İhale Kanunu`nun 3. maddesi, kanun kapsamı dışında yapılacak ve bu Kanun hükümlerine tabi olmayacak ihaleleri, yani 'istisna hallerini' düzenlemektedir. Kanunun yayımlandığı tarihte 7 bentten oluşan bu madde, bu güne kadar yapılan eklemelerle 20 bende ulaşarak, 'istisnalar' genişletilmiştir. Bu istisnalardan b bendi, "Savunma, güvenlik ve istihbaratla ilgili mevzuat uyarınca gizlilik içinde yürütülmesi gerektiği, her bir ihale için ihale yetkilisince onaylanan; uçak, helikopter, gemi, denizaltı, tank, panzer, roket, füze gibi araç, silah, silah malzeme ve teçhizatı ve sistemleri ve harp malzemeleri ile bunların araştırma-geliştirme, eğitim, üretim, modernizasyon, yazılım ve mühimmat ihaleleri ile bunlarla ilgili sefer stokları, bakım, işletme ve idameye yönelik mal ve hizmetler, Devlet güvenliği ve istihbaratı kapsamındaki hizmet, malzeme, teçhizat ve sistem alımları" şeklinde düzenlenmişken, 2008 yılında yapılan değişiklikle, "Savunma, güvenlik veya istihbarat alanları ile ilişkili olduğuna veya gizlilik içinde yürütülmesi gerektiğine ilgili bakanlık tarafından karar verilen veya mevzuatı uyarınca sözleşmenin yürütülmesi sırasında özel güvenlik tedbirleri alınması gereken veya devlet güvenliğine ilişkin temel menfaatlerin korunmasını gerektiren hallerle ilgili olan mal ve hizmet alımları ile yapım işleri" hükmü getirilmiştir. 'İstisnalara', yapım işlerinin de eklenmesine, bir başka deyişle bazı yapım işlerinin Kamu İhale Kanunu kapsamı dışına çıkartılmasına dikkat çekmek istiyoruz. Çünkü bu değişiklik, kayırmacılığı, suiistimali ortaya çıkaran özellik içermektedir.
5 Mart 2012 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile Kamu İhale Kanunu`nun 3. maddesinin b bendinin uygulanmasına ilişkin 'Esaslar', 27 Mart 2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu 'Esaslar'ın Dördüncü Bölümü`nde uygulanacak ihale usulleri tanımlanmaktadır. Buna göre bu esaslar dahilinde, 'Pazarlık Usulü', 'Belli İstekliler Arasında İhale Usulü' ve 'Doğrudan Temin' yöntemleri kullanılabilmektedir. Bu yöntemler, 4734 sayılı Kanunda da yer almaktadır. Ancak 'Esaslar'da yer alan yöntem tanımlarında ortak olan 'ilan yapmaksızın' ibaresidir.
28 Mayıs 2014 tarihli Resmi Gazete`de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile 'Esasların' doğrudan temini düzenleyen 18. maddesinin ç bendine, 'Yapım işleri' ibaresi eklenmiş, e bendi de değiştirilmiştir. Bu bentlerin eski ve yeni hallerini birlikte görmek düzenlemenin amacını ve sınırını görmek açısından önemlidir.
18. madde ç) bendi eski hali: "4734 sayılı Kanunun 22. maddesinin birinci fıkrasının d) bendinde belirtilen ve Kamu İhale Kurumunca güncellenen limit tutarın beş katına kadar olan mal alımı, hizmet alımı ve danışmanlık hizmet alımları",
18. madde ç) bendi yeni hali: "4734 sayılı Kanunun 22. maddesinin birinci fıkrasının d) bendinde belirtilen ve Kamu İhale Kurumunca güncellenen limit tutarın beş katına kadar olan mal alımı, hizmet alımı, danışmanlık hizmet alımları ve yapım işleri",
18. madde e) bendi eski hali: "Gizlilik, standardizasyonun korunması, araştırma-geliştirme projeleri ve acil istihbarat ihtiyaçlarını temin etmek maksadıyla ihtiyaç ünitelerince teklif edilip ihale yetkilisince uygun görülen ve onaylanan tek kaynak alımları";
18. madde e) bendi yeni hali: "Güvenlik veya gizlilik içerisinde yürütülmesi ihale yetkilisince uygun görülen mal alımı, hizmet alımı, danışmanlık hizmet alımı ve yapım işleri",
Düzenlemeden de görülebileceği gibi, 28 Mayıs 2014 tarihindeki Bakanlar Kurulu Kararıyla, 4734 sayılı Kanuna bağlı olmaksızın "Doğrudan Temin" yöntemi; yapım işlerini de kapsar hale getirilmiş ve herhangi bir kritere bağlı olmaksızın her alanda uygulanabilir kılınmıştır.
'Doğrudan Temin', idarenin ihtiyaçlarını ilan yapmaksızın davet edilen isteklilerle idari ve teknik şartlar ile fiyat üzerinde görüşme yaparak doğrudan temin ettiği usul olarak tanımlanmaktadır. 'Doğrudan Temin' bir ihale usulü değildir. Bu nedenle bu usulün kullanılması, 4734 sayılı Kanun`un ilk haliyle oldukça sınırlandırılmış, ancak sonrasında yapılan değişikliklerle, istisnalarda yapılan değişikliklerle de koşut olarak genişletilmiştir. Bu değişikliğin tek bir okuması vardır: İdare, 'Doğrudan temin' yöntemiyle, ilan yapmaksızın istediği kişiye, istediği yapım işini verebilecektir. Artık, ihalesiz 'ihale' dönemi resmen başlamıştır".