Türkiye, son günlerde Doğu Karadeniz’deki ‘Yeşil Yol Projesi’ne karşı yaylalardan yükselen çığlığı tartışıyor. 2 bin 600 kilometre uzunluğundaki ‘Yeşil Yol Projesi’nin doğal dokuyu bozacağını düşünenler ile projeye destek verenler ikiye bölünmüş durumda. Çevreciler ve Fırtına Vadisi sakinleri bir haftayı aşkın süredir yaylalarda nöbet tutarak, projenin yapımına karşı çıkarken bazı Sivil toplum Kuruluşları (STK) ise Yeşil Yol’un bölge turizmini canlandıracağını savunuyor.
Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (DOKAP) öncülüğünde yürütülen çalışmalar kapsamında, Samsun’dan Artvin’e kadar uzanan 8 ildeki 40 yaylayı karayoluyla birbirine bağlanması amaçlanıyor. 2 bin 600 kilometrelik Yeşil Yol Projesi’nin 2018’de tamamlanması öngörülüyor. Protestolar üzerine iş makinelerinin durduğu; Kavrun ve Samistal yaylalarındaki yol yapım çalışmalarına ara verildiği duyuruldu.
‘Çevre felaketi olur’
Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre, Fırtına İnisiyatifi Sözcüsü Fatih Tarakçı, Yeşil Yol direnişi hakkında şunları söylüyor:
“Yayla yolları varken, yeni yollar yapmanın gereği yok. Karadeniz yaylaları, çok özel bitki örtüsüne sahip. Fırtına Vadisi’nin dünyada benzeri yok. Bölgede 300 endemik bitki türü bulunuyor. Bu türlerin 170’i Çamlıhemşin’de. Burası 200’e yakın hayvan türünün de yaşam alanı. Yeşil Yol, halka sorulmadan yapılan bir proje. Çevre felaketine karşı çıkıyoruz.”
‘Asıl hedef madencilik’
“Karadeniz’deki asıl mesele turizm değil, maden rantı” diyen Tarakçı, şöyle devam ediyor:
“Turizm bu işin makyajı. Çok zengin bir bitki örtüsüne sahip doğal alanlardan otoyol geçirmek çevre katliamıdır. Ekolojik turizmin olmasını bizler de istiyoruz. Dünya’da başka bir örneği olmayan ve Milli Park statüsündeki yerlere yol yapmak kabul edilemez bir durum. Yargı kararının beklenmesi gerekir. Çamlıhemşin halkı yayladan otoyol geçirilmesini istemiyor.”
‘Ekosistem yok olur’
Projeyi en sert eleştiren isimlerin başında Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Mühendisliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu geliyor. Doğal alanların Yeşil Yol ile yok olacağını dile getiren Kurdoğlu, şunları söylüyor:
“Bölgede 2 bin 500 bitki ve 350’nin üzerinde endemik tür var. Projenin geçeceği alanlarda 400’e yakın nadir tür yer alırken, dünyadaki korumada öncelikli 200 ekolojik bölgeden biri. Doğu Karadeniz Dağları ayrıca, dünyanın 100 önemli kuş alanı ve 122 önemli bitki alanı arasında. Çok özel bir ekosistemden söz ediyoruz. Gelecek kuşakların da hakkı olan ekosistem zenginliğini turizm, HES veya maden yatırımları için yok edemezsiniz. Yeşil Yol tamamlandığında üretken su sistemleri, bitki örtüsü ve doğal yaşam büyük tahribata uğrayacak.”
Yeşil Yol Projesi’nin durdurulması için dava açan isimlerden Avukat Yakup Şekip Okumuşoğlu ise “İki ayrı dava açtık ama Orman Bölge Müdürlüğü, kamu yararı tartışmalı olan proje için olumlu görüş bildirmedi. 2 bin 600 kilometrelik proje 15-20 kilometrelik etaplar halinde ilerliyor. Bu nedenle her bölgede ayrı ayrı 250’den fazla dava açılması gerekiyor” diyor.
Projeyi destekleyenler ne diyor?
‘Betonarme olmayacak’
Ekrem Yüce (DOKAP Başkanı): Proje DOKAP’ın 2012’de kurulmasıyla start aldı. Yeşil Yol Projesi; Doğu Karadeniz Bölgesi’nin sahip olduğu kaynakları değerlendirerek, yörede yaşayan insanların gelir düzeyi ve yaşam kalitesini yükseltmek, bölgeler arası farklılığı gidermek amacıyla bölgesel kalkınma projesi olarak ortaya çıktı. Yolun standartlarını yerel idareler belirliyor. Proje kapsamında tek bir ağaç kesilmeyeceği gibi, tünel açma veya otoban gibi bir durum da söz konusu değil.
Projenin geçeceği güzergâhta hali hazırda 40 turizm merkezi bulunuyor. Bu alanlarda çevre düzeni ile planlamaları yapılacak ve doğayla bütünleşmiş ahşap konaklama tesisleri hayata geçirilecek. Dengeyi bozacak betonarme yapılaşmaya izin verilmeyecek. Tesis sayısı belli bir oranda kalacak. Bölgedeki tıbbi, endemik bitki türlerini destekleme ve yaygınlaştırma projemiz var. Flora ve fuananın bozulmasına asla müsaade edilmeyecek.
Yaylalarda çirkin yapılaşma ve mülkiyet sorunları var. Kaçak yapılaşma ve yöresel mimari olmadığını herkes biliyor. Plansız programsız yerleşime son verecek bir proje hayata geçecek. Projeye karşı çıkanlar Çamlıhemşin’deki çok küçük bir grup. Yeşil Yol’u engellemek isteyenler kaçak yapılaşma, plansız yerleşim ve çevre kirliliğinin ortadan kalkacak olmasından rahatsızlık duyuyor. Biz, Karadeniz Sahil Yoluna alternatif ulaşım aksı yapmıyoruz. 40 turizm merkezini birbirini entegre edeceğiz. Yolların genişliği 5-7 metre arasında olacak. Kimi etaplar doğal denge için toprak olacak. Doğal yaşama zarar söz konusu değil.
‘Canlılık getirecek’
Servet Şahin (Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı): Projenin bölge turizmine canlılık getireceğini düşünüyoruz. Doğal alanlara zarar vermesi söz konusu değil. Rize’de küçük bir grubun projeye karşı çıkması, bölge halkının tümden karşı çıktığı gibi yansıtılıyor. Ordu’nun kalkınması için yol projesinin biran önce hayata geçirilmesini istiyoruz. Bölgeye canlılık getirecek bir projeye karşı çıkmayı anlamak çok güç. Yeşil Yol’u, Ordu için elzem görüyoruz. Yapılaşmaya sadece turistik tesis anlamında izin verileceği ve doğal dokuya uygun ekolojik tesisler kurulacağı açıklandı. Doğal hayatın korunarak, yayla yollarının birleştirilmesinden yanayız.
‘Doğru bir yatırım’
Şaban Aziz Karamehmetoğlu (Rize Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı) : Yayla ve yeşil alanların asla tahrip olmasını istemeyiz. Ancak, proje adından da anlaşılacağı gibi Yeşil Yol. Çevreci yolların yapımına karşı çıkmanın mantığı yok. Bölgenin turizm canlılığına ihtiyacı var. Yayların birbirine bağlanması doğru bir yatırım. Madencilik konusunun projeyle ilgisi yok. Projeye karşı çıkanlar iki ayrı konuyu birbirine ilintili gibi göstermeye çalışıyor. Yaylalar yapılaşmaya açılmayacak. Bölgedeki ticaret odaları olarak Yeşil Yol Projesi’nin hayata geçirilmesinden yanayız. Projeye karşı çıkanlar, genellikle Rize dışından gelen insanlar. Hiç kimsenin turizmi baltalamaya hakkı yok.
Ağaç kesildi kötü mü oldu?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ankara Sanayici ve İşadamları Derneği (ASİAD) Yönetim Kurulu’nu kabul ettikten sonra sorulara yanıt verdi. Carettepe ile ilgili sorular üzerine Yıldız, “Cerattepe’de biliyorsunuz Türkiye’nin en önemli kaynaklarından bir tanesi ihale edilmişti. Bizim oradaki madeni çıkartmamız gerekiyor. Orada herhangi bir kirlenmeye zaten biz de müsaade etmeyiz” diye konuştu. Cerattepe’deki eylemlerde manipülatif ve spekülatif davrananların olduğunu ileri süren Yıldız, “Ben özellikle sordum kaç tane ağaç kesilecek, diye. Daha üst tarafında Kafkasör Tesisleri vardır. Teleferikli olan, orada binlerce ağaç kesildi. Ne adına? Orada insanların yararlanması adına. Kötü mü oldu? Hayır, asla kötü olmadı. Çok güzel bir proje gerçekleştiriliyor” dedi.
Yıldız, protestoları iyi niyetle bağdaştıramadığını savunarak “Aldığım bilgi, 560 civarında ağaçtan bahsediyoruz. Daha fazlası dikilecek. Oradaki ağaç sayısı en az 5 katını en az 10 katını firma başka bir şekilde bunu telafi edecek” diye konuştu.