Doğası Tahrip Olan Bir Kent Cittaslow Olamaz



İtalya’da geçen mart ayında yapılan Uluslararası Cittaslow İcra Kurulu toplantısında Türkiye’nin 11’inci ‘sakin kent’i seçilen Erzurum’un Uzundere ilçesinde HES yapılacak olmasına tepkiler sürüyor. Cittaslow (Sakin Şehirler Birliği) Uluslararası Başkan Yardımcısı, Cittaslow Türkiye Koordinatörü ve Seferihisar Belediye Başkanı CHP’li Tunç Soyer, Uzundere’nin ‘Cittaslow’ olmak için bir yılı aşkın bir süredir dosya hazırladığını, uyumlu çalışan bir kaymakam ve belediye başkanına sahip olduğunu söyledi. Halkın da desteğiyle yapılan girişim sonucu Uzundere’nin Türkiye’de sakin şehir seçilen 11’inci, Doğu Anodolu’dan ise ilk kent olmayı başardığını, önümüzdeki ayın başında belgesinin resmi törenle teslim edileceğini belirten Soyer, ancak yaşanan gelişmelerin kendisini de çok üzdüğünü dile getirdi. Soyer, “Bu kentin cittaslow olmasının en temel sebebi doğasına, tarihine, kimliğine sahip çıkıyor oluşuydu. HES 30-40 yıl ömür biçilen, daha sonra verimliliğini yitiren bir uygulama. Milyonlarca yılda oluşmuş muazzam, görkemli doğa, cennet, böyle bir nedenle tahrip olursa çok yazık olur. Güneş, rüzgar enerjisi gibi çok daha çeşitli enerji kaynakları kullanılabilinecekken, kolay yola kaçılması ve HES kurma yoluna gidilmesi büyük bir tahilsizlik” dedi.

HES projesinin Uzundere’nin güçlü şekilde hakettiği ‘sakin şehir’ unvanının kaybına neden olabileceği uyarısı yapan Soyer, bu durumun çok üzücü olacağını söyledi. Cittaslow’ların 72 kriteri olduğunu, ancak iki temel başlığın kentin doğasına ve tarihsel kültürel, geleneksel kimliğine sahip çıkmak olduğunu belirten Soyer, “Doğasını tahrip ettiğiniz bir kentin bu unvanını koruması mümkün değil. O nedenle diliyorum ki böyle bir yanlış yapılmaz, bu projeden vazgeçilir. Uzundere, uzun vadede hakettiği parlak geleceğe devam eder” dedi.

Uzundere’deki HES projesi için alınmak istenen “ÇED’e gerek yoktur” kararlarını da eleştiren Soyer, “Seferihisar’da mücadele verdiğimiz orkinos çiftlerinde de benzer durum var. Örneğin kurulacak orkinos çiftliğinde kapasite yılda 900 tonu aşmıyorsa ÇED almanız gerekmiyor. Ama aynı koya 800 ton-870 ton gibi dört ayrı çiftlik kurabiliyorsunuz. Bunun için ÇED almanız gerekmiyor. Ama verdiği tahribat 4 bin ton maalesef. Taş ocakları, orkinos çiftlikleri ve HES’ler içinde böyle bir durum var ne yazık ki. Bu ülkenin en büyük zenginliği belki, geleceğe taşımamız gereken en büyük hazine bu doğal zenginliklerdir. Doğa sadece manzara değil ki. Doğa; bir arada yaşama kültürünün, lezzetlerin, tarımın, türkülerin, halkoyunlarının, herşeyin temelidir. Doğasını koruyamayan bir kentin ne Cittaslow olması ne de geleceğe umutla bakması mümkün” dedi.

HES Uzundere'de turizm hayallerini altüst eder

Tunç Soyer, Erzurum’un Uzundere ilçesinin geleceğini turizm üzerine oturtmak istediğini, bu konuda haklı gerekçeleri de olduğunu söyledi. Kenti yönetenlerin bu durumun farkında olduğunu dile getiren Soyer, “Mutlaka tarımla turizmin buluştuğu, Agro-turizmde bir gelecek hayalleri var. HES tüm bu hayalleri altüst edecek bir girişim olur. Hes, Uzundere’nin bu geleceğini karartır. Diliyorum ki bu yanlıştan dönülür” dedi.

Tortum Şelalesi, Tortum Gölü, Öşvank Manastırı ve Yedi Göller’i bünyesinde bulunduran Uzundere, Uluslararası Cittaslow İcra Kurulu tarafından mart ayında ‘sakin şehir’ seçilmişti. AK Partili Uzundere Belediye Başkanı Halis Özsoy, HES’in ekolojik faciaya neden olacağı endişesiyle karara tepki göstermişti. Özsoy, Tortum Çayı üzerine HES yapılmasıyla 12 kilometrede nehrin yatağının değişeceğini, suyun bir bölümünün alınacağını belirterek, ÇED gerekli olmadığı kararını yaptıkları mücadele sonuca yargının iptal ettiği, ancak bu kez de ÇED sürecinin başladığı gerekçesiyle tepki göstermişti.