Bilkentli yedi gencin yılbaşı gecesi
kombiden sızan gazla zehirlenmesinin ardından Başkent Doğalgaz eski Genel Müdürü
Veysel Karani Demir’in iftira suçundan cezalandırılması için kamu davası
açılmasını talep eden Ceren Okkalı’nın babası Mehmet Okkalı, savcılıktan gelen
"Kovuşturmaya yer yoktur" ifadeli kararla sarsıldı. Okkalı, kararın bozulması
için Sincan Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu.
Çankaya Birlik Mahallesi’nde yedi üniversite öğrencisinin
doğalgaz zehirlenmesiyle hayatını kaybetmesinin ardından yaptığı açıklamalarla
tepki çeken Başkent Doğalgaz eski Genel Müdürü Veysel Karani Demir’le ilgili
yapılan suç duyurusunda savcılık takipsizlik kararı verdi.
Hayatını kaybeden yedi öğrenciden biri olan Ceren Okkalı’nın
babası Mehmet Okkalı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Demir hakkında suç
duyurusunda bulunmuştu.
Demir’in iftira suçundan cezalandırılması için kamu davası
açılması talebiyle başvurulan savcılıktan "Hakaret suçunun unsurları oluşmadığı
gibi basın toplantısının haber yapıldığı ve gazetelerin gerek haberi veriş
biçimi ve başlıklarından gerekse yazıların içeriğinden şüphelinin sorumlu
tutulamayacağı anlaşılmakta, şüpheli hakkında yüklenen suçtan açıklanan
nedenlerle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir" yanıtı
geldi. Bunun üzerine Okkalı, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi’ne kararın bozulması
istemiyle itiraz etti.
Hukuka güven sarsıldı
Avukat Mustafa Nezih Özger vekaletinde verilen itiraz
dilekçesinde şu ifadeler kullanıldı: "Yılbaşı gecesi yedi
Bilkent Üniversitesi öğrencisinden biri olan olan müvekkilimin kızı doğalgaz
zehirlenmesinden vefat etmiştir. Şüpheli Başkent Doğalgaz Genel Müdürü Veysel
Karani Demir yaptığı basın toplantısında öğrencilerin belden yukarıları çıplaktı
ifadesini kullanmıştır. Bu açıklamalar insan olan herkesin tabiri caizse kanını
dondurup üzüntüye sevk etmiştir. Şüpheli, kendi sorumluluğunu örtbas etme
gayreti içinde alaylı bir ifadeyle dile getirdiği hakaretamiz sözleri ile
ülkemiz insanının ve müvekklilim ile aile bireylerinin acılarını daha da
arttırmıştır. Cumhuriyet savcısı ve emniyet güçlerinin çocukların giyinik
oldukları şeklindeki beyanları karsısında şüphelinin bu hakaret ve iftira
beyanını kasıtlı yaptığı ortadadır. Demir’in alaylı üslubundan sonra kendisine
sorulmuş gibi cuma namazına yetişeceğini beyan ederek toplantıya son vermesinin,
soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı tarafından bu sözlerin kasten ifade
edilmediğinin beyan edilmesi ve takipsizlik kararının verilmesi, aile
bireylerinin de hukuka ve adalete olan güven duygularını sarsmıştır.
Bu nedenle soruşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın itirazen
kaldırılmasına ve kamu davası açılmasına karar verilmesi için itirazımızın
kabulunu arz ederiz."