"Doğa İçin Çal" diyerek Türkiye'nin dört
bir yanından gençler aynı şarkıyı söyledi. Klibi izledikten sonra insan "ne
yetenekli gençlerimiz varmış meğer" demeden edemiyor. Son
günlerde internetteki sosyal platformlarda paylaşılan ve çok beğenilen bu klip
Ağaçlar.net'in projesi... Proje için açılan internet sayfasında şunlar
yazılı:
Dünya'nın hali ortada. Yerküresiyle, atmosferiyle tehlike
sinyalleri verip duruyor.
Küresel iklim değişikliği bir dert; seller, taşkınlar,
buzulların erimesi, kıyıların denizler tarafından yutulması ihtimali,
kuraklık...
Beslenme başka bir dert; besin bulanlar için GDO'lu ürünler,
denetimsiz tarımsal ilaçlama, sakıncalı katkı maddeleri... Bulamayanların sorunu
karmaşık değil: Sadece açlık! Enerji savaşları, temiz su savaşları... Yani
gidişat iyi değil.
En güçlü ya da yoksul olanların büyük çoğunluğu, kendi küçük ya
da büyük çıkarını esas alarak, kendini dünyanın merkezine koyarak yaşıyor.
Herkesin mazareti var!
Çok şey sadece günü kurtarmaya yönelik.. Doğayı yok sayarak
yapılan her şey, geleceğimizi biraz daha belirsizleştiriyor. Komik olan,
korunmak doğanın umurunda bile değil. O nasıl olsa, öyle ya da böyle var
olacak... Vay bizim halimize...
İklim değişiklikleri, seller, taşkınlar, bunlar dünya kabuk
bağladığından bu yana hep var ama son yüz yılın grafikleri öncekilerle benzerlik
göstermiyor, kendi elimizle yaptıklarımızın, bu kötü gidişe direkt etkisi var.
Önceleri düşe kalka yaşıyorduk, artık kıçımızın üstünde hızla kaymaya başladık.
İşin bilimiyle uğraşan herkes bu konuda hem fikir. Çevreci hareketler, bu gidişi
durdurulması gerektiğini herkese anlatmaya çalışıyor.
Agaclar.net olarak başından beri işin neresinden tutacağımıza
bakıp durduk. Yaptığımız her şeyde bu amacın izi var. Daha neler
yapabiliriz?
Doğa sorunlarının evrenselliği, doğanın insanlara mekan ve
kaynak oluşuyla, müziğin evrenselliği ve insanların ortak dili oluşu arasındaki
bağ, projenin çıkış noktası oldu.
Müzik; yaygın, eneji dolu, durdurup kendini dinleten ya da arka
plana geçip çaktırmadan varolan... Seçtiğimiz parça: "Divane Aşık Gibi."
Bilmeyen yok, sevmeyen yok...
Dünyanın çivisini çıkaranlar kadar, bunu seyretmekle yetinenler
de benzer biçimde sorumluysa, çözümler bulmak ve uygulamak zorundaysak, her
vesile ile hatırlamalı, hatırlatmalıyız. Hem değişim gerektiğini bilip, hem
"Şöyle yap, böyle yap" laflarını dinlemediğimize göre, "ne yapmalıyım" diye
düşünmek gerektiğini her dinlediğinde hatırlatan bir müzik işe yarar mı? En
azından konunun farkında olanlar için, arka planda fazladan bir vicdan azabı
durumu yaratır mı?
Birlikten kuvvet doğar mı? Tek tek düşündüğümüz, anlatmaya
çalıştıklarımız, hep birlikte, bir ucundan tutarak ortaya konduğunda verdiği
enerji artar mı?
Agaclar.net'ten Fırat Çavaş, doğdukları iller farklı,
yaşadıkları mekanlar farklı, zevkleri, yaşama bakış açıları farklı 45 müzisyeni,
varolan gerçekleri bir kez daha hatırlatmak için bir araya getirdi: Doğa için
çal!
"Divane Aşık Gibi" yollarda dolaşmaktan başka, hem mecazda hem
de fikirde "Sen yağmur ol, ben bulut, Maçka'da buluşalım" diyoruz.