Türkiye’de, özellikle süpermarketlerin, hem
çevre, hem de insan sağlığına dikkati çekmek için "yüzde 100 doğada çözünen"
poşetler kullanmaya başlamasıyla adını duyuran doğa dostu ürünlerin çeşitliliği
gün geçtikçe artıyor. Alışveriş poşetlerinin yanı sıra çöp
poşetleri, tıbbi atık torbaları, pipetler, galoşlar, köpük tabaklar, plastik
çatal-bıçaklar, hatta pet şişeler bile artık belirlenen zaman içinde doğada
tamamen çözünebiliyor. Üstelik, sanılanın aksine doğaya dost
ürünlerin maliyeti diğerlerine oranla yüzde 10 daha ucuz.
Yaklaşık 5 yıldır bioçözünür ürünlerin imalatını yapan İzmir
merkezli Triosel şirketinin Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Bircan
Demirkapı, pazara ve şirket faaliyetlerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Demirkapı, bioçözünür ürünlerin ham maddesi olan polimeri
Kanada’dan getirip, Gaziantep’teki fabrikalarda ürün haline dönüştürdüklerini
anlattı.
Ürünlerinin dış pazarda daha fazla tanındığını, iç pazara birkaç
yıldır ürün sunduklarını belirten Demirkapı, şu an Türkiye’de ve KKTC’de pek çok
süpermarket için doğada çözünür poşet ürettiklerini, çevreye duyarlı belediyeler
için de doğada çözünür çöp poşetleri yaptıklarını kaydetti.
Demirkapı, bu tür ürünlerin pazar payını söylemenin zor olduğunu
dile getirerek, "Yüzdelik dilimle yüzde 5’i geçmez herhalde, çünkü daha çok yeni
bir pazar" dedi.
"Doğada kaybolan plastikler çocukların çok hoşuna
gidiyor"
Bircan Demirkapı, doğada çözünür ürünlerin poşetlerle sınırlı
olmadığını ifade ederek, şu görüşleri dile getirdi: "Doğaya saygı gösteren büyük
şirketler bizimle irtibat halindeler. Belediyeler de öyle. Çevreci belediyeler,
farklılıklarını göstermek için mutlaka bu tür ürünleri kullanmaları gerektiğini
düşünüyorlar. Söke ve Alaçatı belediyeleri için özel çöp poşetleri yapıyoruz.
Aslında plastikle ilgili aklınıza gelebilecek her şeyi, çatal-bıçaktan tutun da
köpük tabaklara kadar her şeyi bioçözünür hale getiriyoruz. Hatta şu an doğada
çözünür pet şişe üzerinde çalışıyoruz." Hastaneler ve anaokullarından da talep
aldıklarını aktaran Demirkapı, bu kuruluşların "yüzde 100 bioçözünür galoş"lara
ilgi gösterdiğini söyledi.
Demirkapı, "Anaokullarından çok güzel tepkiler, geri dönüşler
var. Buralarda çevreyle ilgili dersler veriyoruz. Doğada kaybolan plastikler
çocukların çok hoşuna gidiyor" diye konuştu.
"Maliyet sanılanın aksine yüzde 10 daha
düşük"
Demirkapı, bu ürünlerde parçalanmanın 12. aydan itibaren
başladığını, 24. ayda da mikroorganizmalara bölünecek şekilde un haline
geldiklerini anlattı. Talep doğrultusunda, ürünün içindeki
ham madde ve miktarına bağlı olarak parçalanma süresinin tespit edildiğini
kaydeden Demirkapı, şöyle devam etti:
"Daha önce bu tür ürünler patates ve nişastadan yapılmaya
çalışılmış. Ama o çok pahalıya gelmiş. Bizim fiyatlarımız ise normalde
üretilenlerin daha altında. Hem bioçözünür, hem daha düşük maliyet. Biz çok para
kazanalım diye bu ürünleri satışa sunmuyoruz. Doğaya, insana faydamız olsun
istiyoruz. Bu ürünleri benzerlerinden farklı yapan bioçözünür olması ve doğada
kaybolması."
İnsanlarda bu tür ürünlerin çok daha pahalı olacağı yönünde bir
ön yargı bulunduğunu aktaran Demirkapı, "Aslında doğayı kirletmeye meraklı
olanlar kadar çevreyi temiz tutmak isteyenler de var. Ben doğaya dost ürünlerin
maliyetinin yüzde 10 daha aşağıda olduğunu söylediğim zaman müşteriler şaşırıp
kalıyor. Çünkü maliyetin daha yukarıda olmasını bekliyorlar. Bu da iyi
tanıtamamaktan kaynaklı" diye konuştu.
Demirkapı, Türkiye’de doğa dostu ürünlere ilginin
beklentilerinin üstünde olduğunu söyledi. Doğa dostu
ürünlerin tanınırlığının artmasıyla daha fazla tercih edileceğini belirten
Demirkapı, "Doğrusu 'ben bunu neden düşünemedim' diyen insanlarla çok
karşılaşıyoruz. İşimizi yaparken yüzümüz gülüyor. Plastikle uğraşıyoruz ama
vicdanımız gerçekten rahat, çünkü doğa dostu ürünler yapıyoruz"
dedi.