Doğa Araştırmaları Derneği Başkanı Osman Erdem, "5 Haziran Dünya Çevre Günü" dolayısıyla değerlendirmede bulundu.
Dünya Çevre Günü için her yıl politikacılar ve karar vericilerin ilgisini çevre sorunlarına çekmek ve kamuoyu bilincini artırmak amacıyla tüm ülkelerde çeşitli etkinlikler düzenlendiğini ifade eden Erdem, 48 yıldır yapılan hiçbir etkinlikten doğa adına ders çıkarılmadığını söyledi.
Erdem, ne çevre sorunlarında ne küresel iklim değişikliği konusunda ne de su kaynaklarının korunması gibi birçok olayda hiçbir yol alınamadığını savunarak, bu kötü gidişat nedeniyle canlı türlerinin giderek azaldığına dikkati çekti.
Temiz gıda, su ve hava için çevre konusunda her zamankinden çok daha duyarlı olunması gerektiğini vurgulayan Erdem, bu yılki Dünya Çevre Günü temasının "Doğa Zamanı" olarak belirlendiğini ve biyolojik çeşitliliğin korunmasının önemine işaret edildiğini dile getirdi.
Erdem, Türkiye'nin biyolojik çeşitlilik bakımından bulunduğu coğrafyanın en önemli ülkelerinden olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Doğal alanlarımızı hızla yok ediyoruz. Doğa aleyhine devam eden uygulamaların ardı arkası kesilmiyor. Suyu akılcı kullanamadığımız için Orta Anadolu'da ve Göller Bölgesi'nde pek çok gölümüz kurudu, su kaynaklarımız her geçen gün azalıyor. Eğer hemen tedbir almazsak iklim değişikliğiyle birlikte Orta Anadolu bir felakete doğru gidecek."
"Doğaya zarar veren anlayışla gelecek güvence altına alınamaz"
Dipsiz Göl'den Salda Gölü'ne, ülkenin birçok yerindeki bilinçsiz uygulamalar sonucu birçok canlının öldüğünü ve tabiat güzelliklerinin yok olduğunu belirten Erdem, şunları kaydetti: "3 gün önce Adıyaman'da kurumuş bir dere yatağı ve susuz kaldığı için derede ölen binlerce balık görüntüleri herkesi rahatsız etmişti. Olayın, çayın akış yönünün değiştirilmesi sonucu yaşandığı biliniyor. Yetkililer, konuyla ilgili araştırma yaptıklarını bildirdi. Biz de yetkililerden olayın sonuna kadar gitmelerini, gereken ceza ne ise en ufak bir hafifletme olmadan uygulanmasını, hesap sorulmasını talep ediyoruz."
Erdem, bu olaya yol açan anlayışla doğayı korumanın, geleceği güvence altına almanın mümkün olmayacağına dikkati çekerek, "Yaşadıklarımızdan da mı hiç ders almıyoruz? Unutulmamalı ki sağlıklı bir doğa varsa sen de var olacaksın." görüşünü paylaştı.