Dikmen’de Gerilim Bitmiyor



Dikmen Barınma Hakkı Bürosu’nun kundaklanmasının ardından vadide yaşayan yurttaşlar el birliğiyle büroyu yeniden inşa etti. Ancak, Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’in kaçak olduğu gerekçesiyle Dikmen Vadisi’ndeki Cemevi’ni yıkacağını açıklaması bölgedeki gerilimi daha da artırdı. Yurttaşlar, Cemevi önünde nöbet tutmaya başladı.

2005 yılından beri faaliyet gösteren Dikmen Barınma Hakkı Bürosu, kundaklanmasının ardından bölge halkının olanaklarını bir araya getirmesiyle yeniden yapıldı. Büro, vadide yıkım tehdidi ile karşı karşıya bulunan gecekondularda yaşayan yurttaşlara yeniden hukuksal destek sağlamaya başladı. Resmi olarak açılmayan fakat hizmet vermeye başlayan Dikmen Barınma Hakkı Bürosu’nun Hukuk Danışmanı Ender Büyükçulha, büronun kundaklanmasının ardından konunun savcılık tarafından soruşturulmaya devam ettiğini söyledi. Şikayetlerinde kundaklama eyleminden Melih Gökçek’i sorumlu tuttuklarını belirten Büyükçulha, “Gökçek’in kundaklama eylemini yönlendirdiği, hatta bizzat talimatını verdiği yönünde şüphelerimiz olduğunu söyledik” diye konuştu. Yangının ardından kullanılamaz hale gelen büroyu büyük ölçüde tamamladıklarını anlatan Büyükçulha, “Eskisinden daha güzel bir büroyu, yine yöre sakinleri el birliğiyle orada yaptılar. Aynı yerde büro yeniden yapıldı. Büroyu yenilemiş, tamir etmiş olduk. Kullanımına da başladık. Açılış için bir iki teferruatımız var” dedi.

Cemevi açıklaması gerilimi tırmandırdı

Barınma Hakkı Bürosu ile ilgili tartışmalar sürerken Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’in Cemevi’nin kaçak olduğu gerekçesiyle yıkılacağını açıklaması, gerilimi bir doz daha artırdı. Gökçek’in SES TV’de katıldığı programda Cemevi’ni hedef gösterdiğini kaydeden Büyükçulha, bölgedeki yurttaşların bu nedenle Barınma Hakkı Bürosu’nun yanı sıra Cemevi’ni de korumaya başladıklarını dile getirdi. Büyükçulha, şunları söyledi:

“Melih Bey bu olayların ardından yaptığı açıklamalarda hâlâ şiddetten, yıkımdan bahsediyor. Bizler ise umutla bu sorunun yıkım ve şiddetle değil, seçilmiş yöneticilerle seçmenler arasındaki diyalogla çözülmesi konusundaki ısrarımızı yineliyoruz. Oradaki insanların gidecek hiçbir yeri yok. Oradaki insanların barınma hakkının gözetilmesi bu devletin öncelikli görevlerinden biridir. Melih Bey, bu şiddet ve yıkım söylemleri yanında ‘Devlet büyüktür, devlet güçlüdür’ diyor. Dikmen Vadisi’ndeki insanları ‘terörist’ ve ‘anarşist’ olarak nitelendiriyor. Gökçek, ‘Siz devlete başkaldırıyorsunuz, ama devlet büyüktür’ diyor. Devlet dediğimiz, Melih Gökçek belediyeciliğinin kişisel çıkarlarına, rant çıkarlarına göre çalışan bir kurum değildir. Yapılan kundaklama saldırısı olsun, Melih Gökçek’in yıkım tehditleri olsun, kentsel dönüşüm projesi olsun, bu insanların bugüne kadar çektiği çilenin bir şekilde artık sona erdirilmesi gerekiyor.”