Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent
Şubesi tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen Kent Düşleri
Atölyesi, hummalı bir çalışma sonucunda ortaya çıkan projeler,
yerleştirmeler ve kısa filmlerle sona erdi. İstanbul'un yedi farklı bölgesinde
kıyı-meydan ilişkisini ele alan atölye gruplarından biri olan Karaköy
Grubu, Karaköy'ün ruhunu duyarlılıkla yansıtacak yaklaşımlar üretmeye
çalıştı. Bu doğrultuda, Karaköy ve çevresinde, bölgeyi tanımaya yönelik,
gece-gündüz gezileri, tekne gezileri ve bunların üzerinden saptamalar,
tartışmalar gerçekleştirildi. Bu tartışmalar bazen Karaköy'ün herhangi bir
sokağında ya da kıyısında yapılırken, bazen bir teknede, bazense atölyenin
çalışma mekanı olan Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi'nde gerçekleşti.
Çalışmalar esnasında atölye grubunun rahatsız olduğu ve tepki gösterdiği
konulardan biri de sokaklar ve kamu ile deniz arasındaki
mesafeydi. Özellikle gümrük işlevli kamu binaları ve içlerinden biri,
İstanbul Modern'e dönüştürülen antrepolar yüzünden, Karaköy kıyısı hiçbir yerde
kamu alanı olamıyor. Kamuya ait olması gereken kıyı, kamusal olmaması yanında
bahsedilen yapılar sebebiyle arka caddeden dahi deniz görülmüyor ve
hissedilmiyor. Bu görüş Karaköy atölyesinde herkesin tepki gösterdiği bir
gerçekti.
Atölye, oluşan bu tepkinin bir eylem olarak açığa çıkarılmasını
kararlaştırdı. Bu eylemin nasıl olması gerektiği tartışılırken, kamuya 'kıyıyı
yasaklayan' duvarlara sprey boyalarla belli bazı resimlerin boyanması fikri
ortaya atıldı. Bu konuda çalışmalara başlanacakken çevreye zarar verilebileceği
endişesiyle çalışmadan vazgeçildi ve daha önce hazırlanan harflerle
Kemankeş Caddesi üzerinde bulunan bir duvara "Dikkat!
Arkada deniz var!" yazılmasına karar verildi.
Bu duvar İstanbul Modern binasının yanında yer alan boşluğu anlamsızca
kaplayarak denizi saklayan metal duvar olarak seçildi. Yazının renkli olması
istendi ve bir gün önce atölyede yazının harfleri farklı karakterlerde ve farklı
şekillerde boyandı.
Eylemin yapılacağı sabah, öğrenciler ve yürütücüler hep birlikte bahsedilen
duvara gitti. Duvarın önüne gelindiğinde, daha önce görevlilerin tepki
göstereceği ve bu tepkinin mantıklı olmayacağı tahmin edildiği için, hızlı bir
şekilde bu harfler sırasıyla duvara yapıştırıldı.
Tahmin edildiği gibi eyleme tepki, henüz yazının yarısındayken, İstanbul
Modern güvenlik görevlilerinin tel örgüler arkasından yaptığı sözlü müdahale
olarak geldi. Eylem, yanlarındaki deniz polisinin gözetiminde güvenlik
görevlilerinin yazıyı sökmeleriyle son buldu.
Böylece "Arkada deniz var!" gerçeğini duyurmak bizi mutlu ederken, birilerini
rahatsız etmiş olmalı ki, müdahaleden çok memnun olan güvenlik görevlileri,
yazının ömrü bir dakika olmadan, harfleri yok etmiş oldular.
Biz bu gerçeği bir dakika bile haykıramasak da arkada hala kamunun
ulaşamadığı görülemeyen bir deniz var.
M. Karan Düzyol ve Sena Karahan / Karaköy Kent Düşleri
Atölyesi