Akdemir Grubu’ nun sponsorluğu ile İzmir’ in Balçova İlçesi’ nde yer alan Agora Alışveriş Merkezi’ nde düzenlenen “AGORA’ da Sanat Günleri”, Devrim Erbil’ in sergisi ile devam ediyor.
Kent ve doğa görünümlerini soyutlamacı özellikler içinde çizgisel bir üslupla yorumlayan Devrim Erbil’ in son dönem İstanbul resimlerinden oluşan “İstanbul-Renk-Ritm” adlı sergisi 6 Şubat— 6 Mart 2007 tarihleri arasında, sanatseverlerin beğenisine sunulacaktır.
Devrim Erbil’ in İstanbul’u olabildiğince uzak ama bir o kadar da yakındır. Ne yüzlerce yıl boyunca anlatılan, içine düşlerin karıştığı masallara benzer ne de içinde yaşadığımız ve her gün binlerce yüzünü gördüğümüz kente. Başka bir deyişle, minyatürlerden, gravürlerden tuvallerden sonra çağını yaşayan bir ressam olarak Devrim Erbil, kendi tarihi içine gizlenmiş çağdaş bir İstanbul masalı anlatır.
Kendisinden önce var olan yaratım biçimlerini de kullanarak, kendi fırçasından kendi renkleriyle ama en çok kendini de içine katarak gösterir İstanbul’u. Elbette ki onun resminin böylesine geniş bir alana yayılmasının sadece konu seçimleriyle değil, malzeme ve tekniğini olabildiğince çeşitlemesiyle de açıklamak gerekir. Sanatçı, yapıtlarını oluştururken, sadece tuvalin olanaklarını yatırmaz masaya, gravürden mozaiğe, serigrafiden seramiğe kadar olabildiğince çeşitler tekniğini. Renkleri panolara, camlara, dokumalara dönüsür.
Devrim Erbil, İstanbul resimleri yaparken 21. yüzyılın ilk çeyreğinde iğne atsan yere düşmeyecek kadar kalabalık bu kentin, inadına dingin bir panoramasını çıkarır. Ama hiç acelesi yokmuş gibi görünen ve boylu boyunca salt kendini göstermek için izleyicinin önünde uzanan istanbul yapıtı, tam da çağını yaşayan bir ressamın hızını sergiler. Devrim Erbil’ in yaratım anlayışındaki bu hız yapıtlarına yansır. Bıraksalar; dağlarını, denizlerini, kuşlarını, binalarını alıp çıkıverecektir olduğu yerden. Dışarı süzülüp, resim olmaktan çıkıp İstanbul olacaklar yeniden.