İglolar Ne Rüzgar Ne Soğuk Dinliyor



Tamamı kar ve buzdan oluşan bir evin insanı ısıtması söz konusu olabilir mi? Eskimolar ilk olarak 3 bin yıl önce inşa ettikleri 'İglo'larla bunun mümkün olduğunu gösterdi.

Kuzey Yarım Küre'de yaşayan Eskimolar evlerini binlerce yıldan beri süregelen geleneksel yöntemlere göre yapıyor. Sayıları 170 bine yaklaşan ve özellikle Alaska ve Grönland gibi bölgelerde yaşayan Eskimolar aslında iki farklı gruba ayrılıyor. Bunlardan ilki Kanada ve Grönlad'da yaşayan İnuitler. Diğerleri ise Batı Alaska ve Kuzey Doğu Rusya'da yaşayan Yupikler. Rivayete göre İglo ilk olarak avlanmak için evlerinden uzaklara gitmek zorunda kalan 'İnuit'ler tarafından icat edildi. İcat ediliş şekilleri ise oldukça ilginç.

İnuitler MÖ 3 bin yıllarında asıl memleketleri olan Asya'dan donmuş Bering Boğazı'nı kullanarak Alaska'ya geldi. Bölgeyi tanımayan halk ilk önceleri hayvan derisinden yapılma çadırlarda hayatta kalmaya çalıştı. Ancak eksi 50 dereceye inen hava sıcaklıkları ve güçlü kutup fırtınaları İnuitlerin nüfusunu yok olma noktasına getirdi. Ancak onları hayatta tutan ve bugüne kadar gelmelerini sağlayan ise yine hayatta kalma mücadeleleri ve İglolar oldu.

Ölüm kalım savaşı
Anlatılanlara göre geriye kalan az sayıdaki İnuitli için ava giden bir grup avcı, ansızın bastıran tipiyle ölüm kalım savaşına gidi. Tipiden kurtulmak isteyen İnuitli avcılar kendilerine sığınacak bir yer aradı. Ancak uçsuz bucaksız kutup düzlüklerinde böyle bir sığınak bulmak imkansızdı. Avcılar son çareyi rüzgarın bir buzulun yanına yığdığı kar birikintisini mağara gibi oyarak içerisine sığınmakta buldu. Mağaranın tamamen donup içerisinde hapis kalmamak için ise avcılar mağaranın girişine küçük bir tünel inşa etti. Sabah kalktıklarında mağaranın kendilerini kar fırtınasından koruduğu gibi sıcak tuttuğunu da fark ettiler. Böylece insanoğlunun en orijinal tasarımlarından biri olan İglo doğmuş oldu. İglo'nun keşfi, İnuitli avcıların hayatta kalmasını sağladığı gibi İnuit halkını da yeniden hayata döndürdü.

Çadırdan daha iyi
Yıllar sonra, 1912'de kutup bölgesine araştırma gezisi düzenleyen ünlü Danimarkalı kaşif Knud Rasmussen'de kamp kurulacağı zaman çadır yerine daima İglo'larda yatmayı tercih etti. Bunun başlıca nedeni ise İglo'ların sıcaklığı çok daha iyi muhafaza ediyor olması. Rasmussen yaptığı araştırmada, İglo dışında sıcaklığın fırtına nedeniyle eksi 46 dereceye düştüğü bir anda İglo içerisindeki ısının zemin seviyesinde artı 4 derece seviyesinde olduğunu gördü. Hatta yapı içerisinde bulunan insanların vücut ısısı nedeniyle bu mekan sıcaklığı 3-4 saat içerisinde 16-17 dereceye kadar bile yükseldi.

Ancak İgloların avantajı bununla da sınırlı değil. 3 bin yıllık İglo'nun en modern çadıra göre bile hala ulaşılamayan başka özellikleri de var. Bunların başında dayanıklılık geliyor. Birçok çadır hızları zaman zaman saatte 100-150 kilometreye varan fırtınalara dayanamayıp uçarken, İglolar bu tür fırtınalara karşı yüzde yüz korunma sağlıyor. Bunun başlıca nedeni İgloların sahip oldukları yarım küre şeklindeki tasarımları. Rüzgar hangi yönden eserse essin yapı üzerinde güç uygulayamadan İglo'nun duvarlarını yalayıp gidiyor.

Eridikçe güçleniyor
Yapı duvarlarını güçlü kılan bir diğer özellik de, yine İnuitlerin buluşundan kaynaklanıyor. Avcıların icadı olan İgloları kısa sürede hayatlarına katan İnuitler, çadırdaki alışkanlıklarını bu yeni yapı içerisinde de uygulamaya başladı. Bu alışkanlıkların başında ise İglo içerisinde ateş yakmak geliyordu. Peki kardan bir yapı içerisinde ateş yakmak İgloyu eritmez miydi? Tam tersine İnuitler yanan ateşle birlikte duvarların iç kısmında bir miktar erimenin oluştuğunu ancak ateşin sönmesiyle birlikte donan bu tabakanın dayanıklı bir sıva gibi yapıyı çok daha sağlamlaştırdığını gördü. Öyle ki bu şekilde 'buzlu sıvayla' kaplı İglolar, sıcaklığın artı derecelere çıktığı çok az sayıdaki güneşli yaz döneminde bile ayakta kalıyor. Ancak tüm bu özelliklerine karşın İglolarda teknolojinin kurbanı olmaya başladı. Sayıları 170 bin civarında olan Kuzeyli Eskimo halkı, artık dedelerinin icadı olan İglolar yerine giderek modern çağın beton veya prefabrik evlerini tercih ediyor.

İglo nasıl yapılır?

-İglo için en uygun kar rüzgarın dondurduğu ve buz kristallerinin en güçlü olduğu kar tipidir.
-Bu kar tipi üzerine ayakla basıldığında ayağın çok az batmasıyla kendini belli eder.
-Temel için 2.5 metre çapında bir zemin belirlenir.
-Ardından bu zemin üzerindeki kar ezilir ve düzlenir.
-60 cm boy 30 cm yüksek ve 40 cm eninde kar tuğlalar kesilir
-Kesilen tuğlalar 20 dakika bekletilerek donmaları sağlanır
-Bu tuğlaların bir yüzü tam düz değil biraz eğimli kesilir
-Böylece duvarlar yükseldikçe yukarıya doğru tavan kapanmaya başlar
-İglo'nun kapısı rüzgarın aksi yönüne yapılır Eğer bölge rüzgarlıysa bir metre uzunluğunda bir giriş tüneli yapılır
-İglo içerisinde yatılacak bölme giriş tünelinin üzerinde tutulur
-Böylece içerideki sıcak hava dışarıya çıkamaz
-Buz tuğlaların arası karla sıkıca kapatılır Ardından İglo içerisinde ateş yakılır duvardaki kar ve buzun biraz erimesiyle birlikte ateş söndürülür
-Böylece iç kısım duvarların buzla kaplanması sağlanır
-Bu yapıyı çok dayanıklı hale getirir.
-Eğer bölgede su varsa yapının dış yüzeyine de su dökülerek buzla kaplanması sağlanır
-Böylece yapı ne fırtına ne de kutup ayılarının darbeleri sonucu yıkılmaz hale gelir.