Fitch'in resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamasında, Çin'in devalüasyon adımlarıyla yuanın dolar karşısındaki değer kaybının 11 Ağustos'tan bu yana yüzde 3'ü aştığı ifade edildi. Bu durumun ülke ekonomisine ilişkin zorlukların altını çizdiği belirtilen açıklamada, yetkililerin ise piyasa odaklı reform taahhütlerini sürdürdüğü aktarıldı.
Açıklamada, Çin Merkez Bankası'nın (PBoC) devalüasyonu teknik ve operasyonel bir adım olarak sunduğu vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:
"PBoC'nin bu adımı, spot piyasadaki kurun, son birkaç aydır merkez bankası tarafından sabitlenen kurdan sapmasını da vurguluyor. Geçen yıl dolar karşısında Brezilya realinin yüzde 35 ve Rus Rublesinin yüzde 45 değer kaybettiği dikkate alındığında, yuandaki zayıflama sınırlı oldu. Yuanın daha fazla miktarda devalüe edilmesi, Asya Pasifik ülkelerinin halihazırda karşılaştığı ekonomik zorlukları daha geniş ölçüde artırabilir. Bu durum aynı zamanda Çin'de on-shoring (üretimin bazı aşamalarının ülke içinde gerçekleştirilmesi) faaliyetlerinin daha fazla görülmesine ve bazı ekonomilerde imalat yatırımlarındaki toparlanmaya ilişkin umutlara zarar verebilir".
Çin'in döviz rezervlerinin, geçen yılın haziran ayı sonunda 3,99 trilyon dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesinde bulunduğu anımsatılan açıklamada, bu rakamın bu yılın temmuz ayı itibarıyla 3,65 trilyon dolara gerilediği bilgisi verildi.
Açıklamada, döviz rezervlerindeki söz konusu düşüşün dış likidite açısından negatif bir faktör olduğuna da vurgu yapılarak, "Bu durum iç finansal sistemde likiditeyi yok ederek, makroekonomik politikaların yönetimine zorluklar ekliyor" denildi.
"Çin'in devalüasyonu dünyayı etkileyecek"
ABD Merkez Bankası (Fed) New York Başkanı William Dudley de Çin Merkez Bankası'nın yuanı iki gün üst üste devalüe etmesini, "Çin'in döviz kuruna müdahalesinin dünya ekonomisi için büyük sonuçları olacak. Çin'de olanlar, emtia fiyatlarını ciddi şekilde etkileyecek" şeklinde değerlendirmişti.