Depremden etkilenen 11 ilde 45 binin üzerinde vatandaş hayatını kaybederken 13,5 milyon kişi de doğrundan etkilendi. Depremde binlerce bina çökerken ayakta kalan yapılar ise ağır hasar aldı. Ev kiralarındaki fahiş artışlar gündemdeki yerini korurken deprem bölgesinde de ev sahibi - kiracı anlaşmazlıkları ortaya çıkmaya başladı.
Kira sözleşmesi kendiliğinden sona erebilir
Deprem sonrası kira sözleşmelerinin feshedilip feshedilemeyeceği hususunu, sözleşmeye konu kiralananın hasar durumuna göre değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Av. İrem Aktaş, “Borçlar Kanunu'nun 301. maddesine göre; ev sahibi, kiralananı kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kiracı ise, kiralananı özenli bir şekilde kullanmak ve kira ödeme borcunu yerine getirmekle yükümlüdür.
Deprem sonrası binanın yıkılması durumunda, kira sözleşmesi kendiliğinden sona erer. Binanın yıkılmasıyla birlikte, ev sahibinin kiralananı kullanım amacına uygun bir şekilde hazır bulundurması imkânsızlaşır. Buradan hareketle, kiracının kira ödeme yükümlülüğü de ortadan kalkar. Binanın ağır hasar alması durumunda da; belirli süreler dahilinde yıkım kararı verilmekte ve kira sözleşmesi kendiliğinden sona ermektedir.” dedi.
Deprem korkusu nedeniyle sözleşme feshi olabilir
Av. Aktaş, sözlerine şöyle devam etti: “ Orta hasarlı binalarda kiracı, hasarın ev sahibi tarafından onarılmasını, güçlendirme çalışmaları yapılmasını ve onarım süresi boyunca kirada indirim yapılmasını talep edebilir. Kiralananın makul sürede güçlendirilmesi mümkün değil ise kanunda belirtilen şartlara uyarak kira sözleşmesini feshedilebilir. Az hasarlı ya da hasarsız binalarda ise, kira sözleşmesi devam etmekte olup, sözleşme bitimine kadar kiracının kira bedelini ödeme yükümlülüğü vardır. Ev hasarsız olmasına rağmen depremden korktuğu için evde oturmaya devam etmek istememe gibi psikolojik etkenlere ilişkin kanunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Buna rağmen, 11 ili etkileyen deprem felaketinde artçı sarsıntıların hem şiddetinin yüksek olması hem de sık aralıklarla devam etmesi dolayısıyla kiracının sözleşmeyi devam ettirmesinin beklenemeyeceği ayrıca çekilmezlik unsurunun bulunması hususları bir arada değerlendirildiğinde kiracılar sözleşmeyi önemli sebeple olağanüstü feshetme yoluna başvurabilirler.”
Kiracı depozitoyu geri alabilir
Depozito yani güvence bedeline de değinen Av. Aktaş, “Depozito; kiracının kira sözleşmesi devam ettiği sürece eve zarar verme ihtimaline karşı alınan bir bedeldir. Kiracıdan kaynaklanmaksızın depremde yıkılan yahut ağır hasar alan binalarda, evde meydana gelen zararların kiracıdan bağımsız ortaya çıkmış olması nedeniyle, kira sözleşmesini fesheden kiracıya güvence bedelinin ev sahibi tarafından iade edilmesi gerekmektedir. Ev sahibinin deprem sonucu binanın yıkılmasında bir kusuru bulunuyor ise, kiracı ev sahibinden tazminat talep edebilir. Ev sahibinin binanın yıkılmasında bir kusuru bulunmuyor ise tazminat ödeme yükümlülüğü ortadan kalkacaktır.
Bununla birlikte kiracı, ev sahibinin haksız fiilden kaynaklı kusursuz sorumluluğuna da gidebilmektedir. Kiralananın sağlamlığına ilişkin sadece ev sahibi değil, kiracı da uzman bir bilirkişiden rapor aldırabilir. Deprem bölgesindeki binaların hasar durumu ilgili Bakanlık tarafından tespit edilmekte ve E-devlet uygulaması üzerinden görüntülenebilmektedir. Bakanlık tarafından az hasarlı olarak tespit edilen bir binanın orta yahut ağır hasarlı olduğu düşünülüyorsa ev sahipleri gibi kiracılar da itirazda bulunabilirler.” diyerek sözlerini tamamladı.