Yrd.Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu açıklamasında depremin Ege Denizi'nde gerçekleştiğini Yunanistan'da bile hissedildiğini belirtti. Gündoğdu depremin ardından artçı depremlere karşı da uyararak "Depremin ardından yüzde yüz artçı depremler de gelecektir. Artçı depremlerin şiddeti 4'ü, 5'i de bulabilir. Bu son derece normal... herkes hazırlıklı olsun. Bölgede beklenen bir depremdi. " ifadelerini kullandı.
Milliyet'in haberine göre, Gündoğdu ayrıca depremin özelliği ile ilgili de "Düşey bir hareketi ifade ediyor. Ege'nin klasik depremlerindendir bu düşey hareket." şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Namık Çağatay: Öncü deprem değil
İTÜ Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Namık Çağatay da İzmir'de meydana gelen depremle ilgili "Deprem yüzeye yakın olduğu için çevrede şiddetli bir şekilde hissedildi. Ben de şuanda İzmir'deyim. Çeşme'de kuvvetli bir şekilde hissettik. Ege'de normal faylar, çöküntü alanları var. Bu faylar kırıldıkça orta büyüklükte depremler oluyor. Bu 'ana şok' dediğimiz depremin kendisi. Herhangi bir depremin öncüsü değil. Ardından gelenler de bu depremin sarsıntıları... Bütün Ege normal faylarla dolu durumda. Bazıları daha küçük ama genelde 6 büyüklüğünde depremler oluyor." ifadelerini kullandı.
"Bu depremin artçıları bir yıl boyunca devam edebilir"
Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Şerif Barış "Ege bölgesinde kuzey-güney doğrultulu bir açılma sistemi var. Bunlar doğu-batı doğrultulu faylar oluşturuyor. Bu faylar kırıldıkça da bu şiddette deprem oluşturur. Büyük ve derin bir deprem olarak değerlendirilebilir. Zayıf ve güçsüz binaların hasar görmesi muhtemeldir. Artçıları bir yıl boyunca devam edebilir. Dolayısıyla hasarlı binalara gereki bakım ve onarım yapılmadan asla girilmemeli..." ifadelerini kullandı.