Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erçin Kasapoğlu’nca geliştirilen “depreme dayanıklı tek katlı konut” Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nde test edildi.
Afet İşler Genel Müdürlüğü bahçesinde depreme dayanıklılık deneylerinin yapıldığı “sarsma tablası” üzerindeki gaz betonlarla inşa edilmiş deney konutu birçok defa teste tabi tutuldu.
Deneyin ardından açıklama yapan Prof. Dr. Kasapoğlu, kırsal kesimde halkın dere yatağından aldığı taşları üst üste koyarak konut inşa ettiğini, depreme dayanıklı olmayan bu konutlara alternatif olarak depreme dayanıklı konut gerçekleştirildiğini kaydetti.
Prof. Dr. Kasapoğlu, projenin en önemli özelliğinin binanın yapımında ve duvarlarının örülmesinde harç ve beton malzeme kullanılmaması ve proje tasarımında geliştirilen açılı yüzeylerle mekanik kilitlenme sağlayan bir sistem olarak inşa edilmesi olduğunu kaydetti.
Bu mekanik kilitlenmeyle yapının yatay deprem kuvvetlerine karşı her iki yönde dayanım sağladığını kaydeden Prof. Dr. Kasapoğlu, tek katlı yapılara alternatif olarak gerçekleştirilen projenin, üzerinde çalışılması halinde 2 katlı yapımına uygun bir sisteme de ulaşılabileceğini söyledi.
Daha sonra gazetecilerin konuta uygulanan sarsıntının büyüklüğünü sorması üzerine, Prof. Dr. Kasapoğlu, konuta bir çok defa verilen sarsıntının ivme olarak değerlendirilebileceğini belirterek, sarsıntılardan birinde konuta 4.5 santimlik bir deplasman verildiğini ve bunun da kabaca 6 büyüklüğünde bir depreme eşdeğer olduğunu kaydetti.
Sarsıntılarda konuta uygulanan maksimum ivmenin 17 Ağustos Marmara depreminde ölçülen maksimum ivmenin 5 katı olduğunu bildiren Prof. Dr. Kasapoğlu, bu ivmeye eşdeğer depremin büyüklüğünün de 8.5-9 civarında olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Kasapoğlu, Birleşmiş Milletler Projesi kapsamında Eylül ayında Erzurum’un Şenkaya ilçesinde de pilot uygulama yaptıklarını anlatarak, o deney konutun şu anda BM tarafından ofis olarak kullanıldığını kaydetti.
Bu arada, deney amaçlı 15 metrekare olarak inşa edilen konutta sarsıntıların ardından sadece sıva dökülmeleri meydana geldiği görüldü.