“Yıllık 650 bin konut ihtiyacı var. Arz fazlası olması mümkün değil”
Türkiye Müteahhitler Birliği'nin (TMB), “Konut sektörünü sıkıntılı günler bekliyor, arz fazlası yaşanacak” açıklamasına KONUTDER'den sonra bir tepki de GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Işık Gökkaya'dan geldi: “Türkiye'de 600-650 bin konut ihtiyacı var. Göçler ve yenileme ihtiyaçlarından kaynaklanan 18 milyon konut stoğunun yüzde 50'sinin değişmesi gerekiyor. Böyle bir ortamda arz fazlası olamaz.”
GYODER Yönetim Kurulu Başkanı ve Yeşil GYO Genel Müdür'ü Işık Gökkaya, Türkiye'de ciddi bir konut talebi olduğunu, böyle bir durumda da arz fazlası gibi bir durumun mümkün olmayacağını söyledi. GYODER Yönetim Kurulu Başkanı ve KONUTDER kurucu üyesi olan Gökkaya, sektörün büyümesi için herşeyi yaptıklarını ifade etti.
“Bakanlıktan beklentimiz büyük”
Türkiye'nin konut açığının yüzde 80'inin orta gelir ve altı kesim tarafından oluştuğunu belirten Gökkaya, markalı konut projelerinin toplamının 5 bin ile 10 bin arasında konut ürettiğinin, ortalama bir çeyrekte Türkiye'de 90 bin ile 100 bin arasında konut satışı yapıldığının altını çizdi. “Demek ki Türkiye'de arz fazlası gibi bir şey söz konusu değil. Sadece demirde yüzde 50 fiyat artışı var, kar marjları düştü ve ciddi bir rekabet var. Önce planlamanızı yapıyorsunuz sonra müşteri profilini oluşturuyorsunuz sonra projenize başluyorsunuz. Sektörde ciddi bir büyüme var. Şehircilik ve Çevre Bakanlığı'ndan çok büyük beklentilerimiz var.
Depremde İstanbul'un yüzde 55'i tehlikede
7,2'lik 1999 depreminin ardından yapılan master çalışmasına dernek olarak katıldıklarını ve İstanbul'un yüzde 55'inin yenilenmesi gerektiği sonucunun ortaya çıktığını belirten Gökkaya, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önerdiği 2 şehir projesinin önemli olduğunu söyledi. Bazı şeylerde geç kalındığının da altını çizen Gökkaya, depremden sonra yapılan konutların hepsinin Deprem Yönetmeliği'ne uyduğunu, öncesinde yapılan binaların denetlenmesi gerektiğini vurguladı.
“Kanunun değişmesi gerek”
Olası bir depremde yıkımları engellemek için yenilenmesi gereken binalar için öncelikli olarak Medeni Kanun'da değişiklik yapılması gerektiğini de söyleyen Gökkaya, “ Bir binayı yıkmak için herkesin onayı gerekiyor. 1 kişi onay vermezse bina yıkılamıyor. Oy birliği değil, oy çokluğu olması lazım. Kanun değişikliğiyle beraber imar artışı gerekiyor veya orada oturan kişilerin 100 m2 de oturuyorsa 60 m2 ye razı olması gerekiyor. O yüzden Şehircilik ve Çevre Bakanlığı çok önemli. İmar transferleri, imar haklarının menkulleştirilmesi diye değişik enstürmanların oluşturulması gerekiyor. Siz bir kentsel dönüşüm yapacaksınız veya depremle ilgili bir şeyler yapılacaksa hukuki altyapıda değişiklik yapılması lazım.”diye konuştu.
“Kredi artışı cari açığı tetikliyor, ikinci piyasaların kurulması lazım”
Kredi faizlerinin artmasına rağmen konut kredi stoğunda artış olduğunu söyleyen Gökkaya, “Cari açık problemimiz var. Kredi artışı cari açığı tetikliyor. 2011'de konut kredi stoğunun yüzde 35 büyüyeceğini düşünüyorduk ve ciddi anlamda artıl devam ediyor. Bu büyümenin sağlıklı olması içinse ikinci piyasaların kurulması gerekiyor. 70 milyarlık birikmiş konut stoğunu oluşturan kontratları ikinci piyasada menkulleştirip tekrar birinci piyasalara aktarılması gerekiyor”diye konuştu.
Devlet Hazine arazilerini özel sektöre versin
Türk ekonomisinin değişik modellerin kurulması ile büyüyebileceğini ifade eden Gökkaya, devletin hazine arazilerini imarlı şekilde özel sektöre vermesi haline konut fiyatlarının düşebileceğini öngördü. Gökkaya “Hazine arazilerini özel sektöre verdikten sonra, özel sektör bu arazide proje geliştirebilir. Arsa maliyetleri yüzde 35 gibi oranlarda, bu arsa payını daha sonra devlet satın alandan alsa, ödenecek rakam düşer” diye konuştu.
Konutun sigortası kredi
Sektörde inşaatına başlanan projelerin bitirilmeme tehlikesi olup olmadığını sorduğumuz Gökkaya, “Ev alırken, projede konut kredisi kullanılıyorsa o proje bitemez diye bir şey yok. Krediler bu yüzden çok önemli ve tüketici için ikinci bir sigorta. Bir tane bile bitirilemeyen proje olursa sektör ciddi zarar görür” dedi.