Deprem Stratejisine Tsunami de Girdi



Sabah, bir süredir çalışmaları sürdürülen Türkiye'nin Ulusal Deprem Stratejisi belgesinin son taslağına ulaştı. Başbakan Tayyip Erdoğan'a sunulacak ve Başbakanlık Deprem Danışma Kurulu tarafından hazırlanan belgenin oluşumuna, ilgili kurum ve kuruluşlardan 70 temsilci katkı sağladı. "Ulusal Deprem Stratejisinin Temel İlkeleri" isimli strateji belgesi depremden korunmak, deprem inzararlarını azaltmak, deprem sonrası yapılacak faaliyetler hakkında öneriler sunmak ve de depremle ilgili araştırmalar için politikalarla öncelikleri belirlemeyi amaçlıyor. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı koordinasyonunda hazırlanan Ulusal Deprem Stratejisi belgesinde öne çıkan ayrıntılar şöyle sıralanıyor:

* Tsunami erken uyarı ve etki azaltma sistemi kurulacak. Diğer ülkelerdeki sistemlerle eşgüdüm içinde çalışması sağlanacak.
* Deprem gözlem ağları, GPS ağı ve tsunami varış zamanlarının doğrulanması için kıyılarda bulunan mareograf ağları güçlendirilecek.
* Yeni ile mevcut kentsel ve sanayi alanlarında deprem tehlikesini azaltmaya yönelik güvenlik şeritleri (tampon bölgeler) oluşturulacak.

Kültür mirasına koruma

Türkiye'nin deprem stratejisinde kültürel miras da unutulmadı, raporun son bölümü tarih ve kültür mirasının depremden korunmasına ayrıldı:

* Tarihi yapıların ve kültürel değerlerin depremden korunması için yapısal problemler tanımlanmalı.
* Sorunların çözümü için geçici destek projeleri geliştirilerek uygulamaya konulmalı.
* Birçok müzede eserlerin deprem sırasında dengede kalmalarını sağlayacak şekilde sergilenmedikleri görülmektedir. Depolarda genelde aşırı bir doluluk söz konusu ve deprem risklerini azaltacak herhangi bir önlem alınmamıştır. Yeni müze binalarının tasarımında taban yalıtımı sistemlerinin ve diğer yapısal kontrol tekniklerinin kullanımı önemlidir.

AB ile eşgüdüm...

Türkiye'nin Ulusal Deprem Stratejisi Belgesi'nde öne çıkan diğer detaylar da şöyle:

* Deprem riskinin tanımlanabilmesi için depreme kaynaklık eden fayların jeo-mühendislik parametreleri, depremlerle tetiklenen ikincil afetler ve deprem tahminine yönelik yerbilim araştırmaları yapılacak veya güncellenecek. Deprem gözlem alt yapısı güçlendirilecek ve AB Araştırma Alt Yapısı sistemine dahil edilecek.
* Bina hasarları, yaralanma ve can kayıpları, acil barınma ihtiyacı olan aile sayısı, depremde yol kapanma durumları, sanayide meydana gelecek kayıplar belirlenecek. Bunları önleme ve giderme kararları "Sakınım Planı" adı altında kurumsal bir belgede toplanacak.
* Ulusal deprem acil müdahale ve erken uyarı sistemi kurulacak.
* Bölgesel deprem haritaları hazırlanacak. AB mevzuatına uygun standartta diri fay haritaları yapılacak.
* Sürekli güncellenecek bir deprem bilgi bankası kurulacak.
* Yerbilimleri standartlarının geliştirilmesi ve uygulanması konularında AB mevzuatı ile uyum sağlanacak.

Ruhsatsız bina stratejisi

Belgede yerleşim yerlerindeki kaçak yapılanmaya dikkat çekilerek bazı uyarılar yapıldı. "Fiilen legal hale gelmiş kaçak/ruhsatsız bina sayısının çok fazla olması deprem riskinin boyutları açısından tereddütleri artırmaktadır" denilerek şu stratejilerin takip edilmesi istendi:

* Riskli görülen yapılar, güçlendirme, yıkıp yeniden yapma yöntemleriyle veya kentsel dönüşüm programına dâhil edilerek riskleri düşürülmeli.
* Kaçak yapıların yoğunlaştığı bölgeler bina değil bölge bazında ıslah edilmeli.
* Depreme dayanıklı şehirler için Şehri Yeniden Geliştirme Planı düşünülmeli.
* Bina projeleri bağımsız ve ehil bir kuruluş tarafından denetime tabi tutulmalı.