Adres Patent'in yaptığı araştırmaya göre, Marmara
Bölgesi'nde 1999 yılında yaşanan deprem felaketinden sonra
Türkiye'deki deprem odaklı buluşların sayısı 10 kat artarak 13'den
139'a yükseldi. Adres Patent'den yapılan açıklamada, Marmara
depreminden sonra 126 tane deprem konulu buluş için patent başvurusunda
bulunulmasına karşın, bu konuda Türkiye'nin dünya istatistiklerine göre listenin
bayağı gerisinde kaldığı belirtildi.
Türk Patent Enstitüsü (TPE), Espacenet ile
(Dünya Fikri ve Sınai Haklar Teşkilatı) WIPO verileri
doğrultusunda Adres Patent'in gerçekleştirdiği araştırmaya göre, Türkiye'de 139
olan patent başvurusu sayısı, dünya genelinde 24 bine ulaştı. WIPO verilerine
göre dünya genelinde tescil edilmiş deprem konulu patent sayısı ise 6 binden
fazla.
Türkiye'de özellikle son yıllarda deprem
konulu patent başvurularının sayısı hızla artarken, bu buluşların uygulamaya
geçirilmemesi nedeniyle Türkiye gibi deprem kuşağındaki bir ülkenin verdiği
kayıpları azaltmaya yetmediğine dikkat çekilirken, Marmara Bölgesi'nde 1999'da
yaşanan depremin ardından Türkiye'deki deprem odaklı buluşların sayısının 10 kat
artarak 13'en 139 buluşa çıktığı kaydedildi.
Adres Patent Genel Müdür Yardımcısı İsmail Karaağaç konuyla
ilgili olarak, ''17 Ağustos depreminden bu yana deprem konusunda 100'ü aşkın
patent başvurusu yapılmış olmasına rağmen, geçtiğimiz hafta gerçekleşen Van
depreminde hala çok önemli can ve mal kayıpları yaşayabiliyorsak bu işte bir
mantık hatası var demektir. Özellikle son bir yıl içerisinde bültene çıkan
deprem konulu buluşlar arasında çok önemli ve uygulanabilir sistemler var. Bu
buluşlar uygulamaya konulmuş olsaydı belki de Van depremindeki kayıplarımızın
bir nebze de olsa önüne geçebilirdik'' görüşünü dile getirdi.
Yapılan buluşların ve harcanan AR-GE maliyetinin, yapılan buluşların
uygulanmasıyla anlam kazanacağının ifade eden Karaağaç, şunları kaydetti:
''Tüm toplumu ilgilendiren önemli bir olay
yaşandığı zaman bir buluş modası ortaya çıkıyor. Ancak önemli olan bu buluşların
uygulanmasını sağlamak. Özellikle toplumsal fayda sağlayacak değerdeki
buluşların sadece proje olarak kalmaması için gerek girişimcilere, gerek resmi
kurumlara çok iş düşüyor. Teşvik edici desteklerle tüm buluşların topluma
sunulması sağlanabilir. Teknolojimiz ancak bu şekilde gelişim gösterecektir.
Ülke olarak yaşadığımız deprem felaketlerine yenisini eklememek ve bu konudaki
kayıplarımızı en aza indirmek için buluş sahiplerinin uygulamaya geçmesi
gerekiyor. Patent almaya uygun görülmüş nitelikteki tüm buluşlar depreme karşı
daha güçlü olmamızı sağlayacaktır. Kayıplarımızı en aza indirmek için bu
konudaki buluşlar hayata geçirilmeli.''