Meclis Deprem Araştırma Komisyonu'na bilgi veren
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Yer ve Deniz Bilimleri
Enstitüsü, radon gazı ile sismik aktivite ilişkisinin daha güvenilir
olmasından hareket ederek, depremi önceden kestirmek için Türkiye genelinde
çeşitli noktalarda radon gazını incelemeye aldı. Uzmanlara göre, büyük
depremlerden birkaç gün önce bölgedeki "radon gazı" çıkışı
ciddi oranda artıyor.
Enstitü Müdürü Doç. Dr. Sedat İnan, yerleştirilen ölçüm
aletlerinden 15 dakikada bir veri akışı sağlandığını söyledi. İnan, 2001'de
Marmara Bölgesi'nde 16 noktada başlayan radon gazı ölçüm projesinin, bölge
üniversiteleriyle Doğu Anadolu Fay Zonu, Kuzey Anadolu Fay Zonu ve Ege Açılma
Sistemi'ne kadar genişlediğine dikkat çekti. İnan, dünyadaki mevcut radon gazı
ölçüm teknolojisinin yetersiz olmasına karşın, 2001'de yürüttükleri projelerle
daha gürbüz ölçüm sensörleri geliştirdiklerini ve bu anlamda ürettikleri
aletlerin dünya teknolojisinden daha iyi olduğunu kaydetti.
Enstitünün ürettiği MİDAS adı verilen sismik kayıtçıyı ürettiklerini belirten
İnan, projeleri kapsamında neredeyse tüm Türkiye'de sismolojik gözlemler
yaptıkları bilgisini de verdi. İnan, Suriye ile de deprem araştırmaları
konusunda ortak bir çalışma başlatacaklarını anlatan İnan, Türkiye Atom Enerjisi
Kurumu'nun (TAEK) Sinop'ta yapılması planlanan nükleer santral bölgesi için
kendilerinden ölçüm talep ettiğini, yaptıkları ölçüm sonucunun bölgenin herhangi
bir risk taşımadığı yönündeki raporlarını TAEK'e sunduklarını sözlerine ekledi.
İMO'dan çarpıcı senaryo: 150 bin ölü
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şubesi
tarafından hazırlanan deprem raporunda, İstanbul'da 7'nin üzerindeki olası bir
depremde, 70 bin binanın ağır, 200 bin binanın orta hasar alacağı belirtildi.
Raporda, 70 ila 150 bin arasındaki insanın yaşamını yitireceği, 160 ila 200 bin
kişinin ise yaralanacağı kaydedildi. Diğer çarpıcı tespitler şöyle: - Yaklaşık 1
milyon hane, depremden etkilenecek. - 300 bin civarında iş kaybı yaşanacak. -
Bakırköy, Avcılar, Bağcılar ve Maltepe'de yıkılmasına yönelik karar verilen
toplam 2 bin 71 binanın sadece 39'u yıkılabilmiş olması hasar göreceği tespit
edilen binaların yıkılmaması nedeniyle depremde meydana gelecek hasarı
artıracak.