Hızla büyüyen ve çarpık şehirleşmeye devam eden İstanbul’da kişi başına düşen park ve yeşil alan oranı gün geçtikçe azaldı. Muhtemel bir deprem tehdidi altında bulunan İstanbul’da, beklenen depremin olması halinde şehirdeki yeşil alan ve parklar İstanbullulara yetmeyecek.
Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Yıldız Aksoy, İstanbul’da deprem sonrası kullanılacak yeşil alanların, ancak yan yana ayakta durmaya yetecek kadar az olduğunu kaydetti. İstanbul’da deprem sonrası ihtiyaçlar için kullanılacak yeşil alanlarla ilgili araştırma yapan Yard. Doç. Aksoy, afet sonrası barınma ve diğer faaliyetler için en önemli kullanım alanları olarak gösterilen yeşil alanların yok denecek kadar az olduğu sonucuna ulaştı. İstanbul’da kişi başına düşen aktif kullanılan yeşil alan (orman ve çayır gibi yeşil alanların kullanılan bölümleri) sadece 0,3 metrekare. Mahalle parkları ele alındığında ise durum pek farklı değil. Bin 282 mahalle parkından bir İstanbulluya düşen alan tamı tamına bir metrekare.
Yard. Doç. Dr. Yıldız Aksoy’un araştırmasına göre yeşil alanların ilçelere dağılımında da tam bir tezatlık yaşanıyor. Avcılar, Esenler, Sağmalcılar gibi depremde en riskli bölgelerde yeşil alanın daha az olması dikkat çekiyor. En fazla aktif yeşil alan 10,5 metrekare ile Eminönü’nde bulunurken, yapılaşma ve zemin açısından en riskli ilçeler arasında yer alan Esenler’de bu oran 0,1 metrekarede kalıyor. Türkiye genelinde yüzde 1,9 olan yeşil alan oranı ABD’de yüzde 77,84, İngiltere’de yüzde 78, Fransa’da yüzde 35,7, Amsterdam’da yüzde 45,5, Stockholm’de yüzde 35,7, Roma’da yüzde 45,8, Varşova’da 45,3.
Her mahalleye deprem parkı
Deprem tehlikesinin çok önemli bir tehdit oluşturduğu İstanbul’da her mahallede en az bir deprem parkı olması gerektiğini belirten Aksoy, deprem parkının, deprem sırasında ve sonrasında bir helikopter pisti, açık hastane, geçici iskan alanı ve tahliye boşaltma alanı olarak kullanıma cevap verebilmesi gerektiğini söyledi.