Deprem Olursa Nereye Sığınacağız?



TMMOB Şehir Planlamacıları Odası başkanı Necati Uyar, Hazine'ye ait ve afet zamanlarında kullanılabilecek arazilerin hukuka aykırı bir şekilde satıldığını söylüyor. Uyar, "Mevzuata göre afet zamanında vatandaşların evine en yakın yerde barınabileceği bir açık alan olması gerekiyor. Vatandaşın afet olmadan bu yeri bilmesi lazım" diyor.

Akşam gazetesinden Ercan Sarıkaya'nın haberine göre, 1999'da Bayındırlık Bakanlığı tarafından İstanbul'da afet olduğunda kurulacak 480 çadır kent alanının yarısının yerine şu anda iş yeri ya da konut yapılmış durumda. Bu alanların içinde Hazine arazileri, şahıs arazileri ve parklar var.

"Deprem olduğunda nereye sığınılacağı bilinmiyor"

Necati Uyar, 1988 tarihli Afetlere İlişkin Acil Yardım Teşkilatı ve Planlama Esaslarına Dair Yönetmelik'e göre afet zamanlarında çadır kentlerin nereye kurulacağının belli olması gerektiğini belirtti.

* İstanbul daha deprem yaşamadı. Yaşadığı anda ne kadar açık alana ihtiyacı olacağının belirlenmesi gerekiyor. Öncelikle en kolayından hazine arazileri korunmalı ve buraların satışları engellenmelidir.

"Herkesin evine yakın yerde çadır kent alanı olmalı"

* Herhangi bir afet anında özellikle deprem zamanında insanların nerede toplanacağı belli olmalı. İnsanlar bu yerleri bilmeli. Ancak deprem unutuluyor ve araziler satılıyor.

* Bu nüfusa bağlı olarak ve insanların yaşadığı yere en yakın mesafedeki bölgelerde olmalı. Zeytinburnu'nda yaşayan biri Bakırköy'de yer aramamalı.

* Bu çadır kent alanları oluşturulmalı ve koruma altına alınmalıdır.

* Deprem dışında  bu alanlar yeşil alan, park ve pazar alanı olarak kullanılabilir; dünyada örnekleri var.

"Son 10 yıldır tüm yeşil alanlar satılıyor"

Uyar, "çadır kent" sorunu yanında zaten son 10 yıldır Hazine'ye ait yeşil alanların satışının İmar Kanunu 11. maddesine aykırı bir şekilde  ne için kullanıldığına bakılmaksızın satıldığını söylüyor.

* Kanunda mülkiyet Hazine'ye aitse, planda öngörülen  kullanım için bedelsiz yeşil açık alan için terk edilmeli, satılmamalı deniyor. Asla bu uygulanmıyor. Hazine sokaktaki şahıstan farklı davranmıyor. Bu benim malımdır değerlidir satacağım diyor.

* Hiç çocuk bahçesi olmayan bir semtte ve Hazine arazisinde çocuk bahçesi olarak belirlenmiş yeri satıyorlar.

"250 kamu davamız var; yıldırma politikası uygulanıyor"

* Sadece Şehir Planlamacıları Odası olarak bu konuyla ilgili tüm Türkiye'de devam eden 250 kamu davamız var.

* Son zamanlarda bu konuyla ilgili ciddi yıldırma politikaları var. Biz meslek odaları olarak savcının kamu adına açması gereken davaları açıyoruz.

* Ancak her dava için 15-20 bin liralık bilirkişi ücretleri isteniyor. Eskiden bu ücret en fazla 2 bin lirayı geçmezdi; bu artış son yedi aydır inanılmaz arttı. Bir şekilde açmayın dava noktasına gelindi.