Deprem Güçlendirme Derneği, Seferberlik için Hazır



İmamoğlu Deprem Seferberlik Planı’nda, “Hasar alması beklenen 48 bin binanın güçlendirilmesi ya da yeniden yapma usulü ile yenilenmesinin amaçlandığını belirterek, “1 yıl içinde 20 bin bağımsız birim, 5 yılda 100 bin, 10 yılda tüm bu nitelikteki bağımsız birimler afetlere karşı güçlendirilecek.” açıklamasında bulunmuştu.

Deprem Güçlendirme Derneği Başkanı Sinan Türkkan, “Konunun önemini yıllardır dile getiriyorduk. Biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Tüm binaları yıkıp yeniden yapmak hem 20 yıldan uzun sürecek, hem de maliyeti artıracaktı. Uygun binaları güçlendirerek zaman kazanılacağının anlaşılmasından memnunuz” dedi.  

 

Reklam Goruntulenme Bolumu

 

İstanbulluları eve girmekten alıkoyan, günlerce korkutan Silivri açıklarındaki 5,8 deprem sonrası afet yönetimi uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’nun change.org’daki Deprem Seferberliği çağrısının İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce (İBB) duyulmuş olması, İstanbulluları sevindirdi. İstanbulluların yanı sıra, yıllardır uygun binaların güçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı ve Artyol Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Türkkan da, dernek olarak Ekrem İmamoğlu’nun açıkladığı Deprem Seferberlik Planı’ndan memnuniyet duyduklarını söyledi.

 “İstanbul'da, Marmara Denizi'nde meydana gelmesi mümkün 7’den büyük bir deprem sonucunda 40 binin üzerinde binanın yıkılması ve ağır hasar alan binalar sebebiyle 2 milyonun üzerinde insanın açıkta kalması olası” diyen Türkkan, depreme karşı güçlü binaları oluşturmak için yıkıp yeniden yapmanın zaman kaybı olduğunu ve bu kadar zamanımızın olmadığını belirtti.

Konu STK’ların danışmanlığında ele alınmalı
Konunun önemini yıllardır dile getirdiklerine değinen DEGÜDER Başkanı Türkkan, “Biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Tüm binaları yıkıp yeniden yapmak hem 20 yıldan uzun sürecek, hem de maliyeti artıracaktı. Uygun binaları güçlendirerek zaman kazanılacağının anlaşılmasından memnunuz. Maalesef, beklenen yıkıcı İstanbul depreminde vatandaşın can güvenliğini sağlaması mümkün olmayan binaların önemli bir kısmı, kentsel dönüşüme giremedi. Sadece belli semtlerde müteahhitlerin gelir beklentilerine göre, mahalli parsel bazında dönüşümler gerçekleşti. Hâlbuki, İstanbul Valiliği'ne bağlı İPKB (İstanbul Proje Koordinasyon Birimi) 1999 öncesinde yapılan okul binalarının yüzde 85’inde yapısal dönüşüm gerçekleştirdi. 700’ün üzerinde devlet okulu, 40’ın üzerinde sağlık binasını yıkılıp yeniden yapılmak yerine, depreme karşı güçlendirildi. Bu örnek, bize kentsel dönüşümün kamu gözetimi olmadan müteahhitlere bırakıldığında etkin olmadığını gösteriyor. İBB’nin bu konuyu ele alması bu açıdan da çok önemli. DEGÜDER gibi konuya hâkim mesleki sivil toplum kuruluşları danışmanlığında yeniden ele alınması önem arz ediyor” diye konuştu.

Mevzuattaki eksiklikler giderilmeli
Güçlendirilen yapının, yeni yapılan yapı kadar sağlam olabileceği fikrinin yaygın olmadığını ifade eden Sinan Türkkan, vatandaşların güçlendirmeye inanmasını isteyerek, güçlendirmeyle daireler küçülmediğini ve işlemin 5-6 ayda bitebildiğini kaydetti. Türkiye genelindeki deprem riski taşıyan bir binanın tamamının yıkılıp yeniden yapılmasının ortalama 2 yıl sürdüğünü söyleyen Türkkan,  mevzuattaki bazı eksiklikler hakkında da şu bilgileri verdi:

“Kentsel Dönüşüm Kanunu’na (6306) göre yıkıp yapmak için kat maliklerinin 2/3 oranı yeterliyken aynı binada güçlendirme yapmak istendiğinde 4/5 oranı istenmektedir. Bu oran güçlendirmeyi zorlaştırmaktadır.

Bu oranı sağlamak sadece müracaat için aranmakta olup ruhsat için almak için tekrar tüm kat maliklerinin muvafakati istenmektedir.

Kentsel Dönüşüm Yasası’nda 2/3 ile yıkıma gidilen binada, kat maliklerinin kararına uymayan kat maliklerinin konutları satışa çıkarılarak karara uyması zorlanıyor.

Güçlendirme yaptırılmak istenen binada ise karara uymayan kat maliki için herhangi bir zorlayıcı madde bulunmadığından ruhsat aşamasında, karara uymayan ortağa dava yoluna gitmekten başka çözüm sunulmamıştır. Bu durum güçlendirme ruhsatının alınmasında ciddi zaman kaybına neden olmaktadır.

İmar barışına girmiş binalara belediyeler güçlendirme izni vermemektedir. Bakanlık bu konuda basına olumlu açıklamalar yapsa da belediyelere gereken yazılar gitmemiş görünmektedir.

Güçlendirme uygulamalarında KDV oranı mutlaka düşürülmelidir. Kat malikleri zor şartlarda bu maliyete katlanırken devletin de kolaylık göstermesi gerekir.

Basında sıkça yer alan ‘Güçlendirme Kredisi’ bir an önce hayata geçirilmeli, vatandaşa uygun şartlarda kredi kullanma imkânı yaratılmalıdır.

Zamanında ruhsatı ve iskânı alınmış binada güçlendirme yapılması durumunda mevzuat kolaylığı sağlanmalıdır.”

 

Reklam Goruntulenme Bolumu

 

Deprem Seferberlik Planı’yla ne açıklanmıştı?
İBB Başkanı İmamoğlu, 5.8'in büyük değil minik bir deprem olduğunu, ancak yapılan incelemeler sonunda 224 ağır hasarlı, 754 de az hasarlı bina tespit edildiğini açıklamıştı. İmamoğlu, TÜBİTAK MAM, Kandilli Rasathanesi ve İBB uzmanlarının hazırladıkları çalışmalara göre; İstanbul'da, Marmara Denizi içerisinde 30 yıl içinde, 7 ve üstü bir deprem olma olasılığının yüzde 65 olduğunu vurgulamıştı.

İBB Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü ve Boğaziçi Üniversitesi tarafından 2018 yılında gerçekleştirilen “Deprem ve Hasar Kayıp Tahmin Çalışması”ndaki çarpıcı veriler de açıklanmıştı. Buna göre; 7,5 büyüklüğündeki yıkıcı bir deprem senaryosuna göre; İstanbul'da çok ağır ve ağır hasarlı bina sayısı 48 bin, orta ve daha üstü hasarlı bina sayısı 194 bin olacak. Yani binaların yüzde 22,6'sı yıkılacak, 25 milyon ton enkaz oluşacak, yolların yüzde 30'u kapanacak, 463 içme suyu noktası, bin 45 atık su noktası ve 355 doğal gaz noktası hasar görecek. Toplamda 120 milyar TL yapısal ve yapısal olmayan ekonomik kayıp yaşanacak.

İmamoğlu hasar alması beklenen 48 bin binanın güçlendirilmesi ya da yeniden yapma usulü ile yenilenmesinin amaçlandığını belirtmiş, “1 yıl içinde 20 bin bağımsız birim, 5 yılda 100 bin, 10 yılda tüm bu nitelikteki bağımsız birimler afetlere karşı güçlendirilecek” açıklamasında bulunmuştu. İmamoğlu ayrıca, afet odaklı dönüşüm için asgari 44 milyar TL tutarında bir kaynak gerektiğini ve uluslararası fon sağlayan kuruluşlar ile görüşmelere başladıklarını sözlerine eklemişti.