Vakıflar Genel Müdürü Sinan Aksu, Vakıflar Haftası dolayısıyla Genel Müdürlükte açıklamalarda bulundu.
Vakıflar Haftası'nın her yıl 1924'te kurulan Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün yıl dönümünde kutlandığı anımsatan Aksu, bu yıl yüzüncü yılı kutladıklarını söyledi.
Vakıflar Genel Müdürlüğünün Osmanlı Devleti'nden miras kaldığını hatırlatan Aksu, "Vakıf Haftası, tüm yurtta vakıf kültürünün gelecek kuşaklara aktarılması için bir etkinlikler dizisi şeklinde kutlanıyor. Biz özellikle genç ve öğrenci kardeşlerimizin vakıf kültürünü anlamaları, bilmeleri ve bunu yaşatmaları için gayret gösteriyoruz. Okullarda tanıtım faaliyetlerimiz var. Cumhuriyet döneminde kurulan vakıflarımıza da bu dönemde çeşitli faaliyetler yapmalarını öneriyoruz." diye konuştu.
Vakıfların Osmanlı döneminde öğrencilere pek çok konuda destek sağladığını belirten Aksu, şöyle konuştu:
"Osmanlı vakıflarının başarılı ve ihtiyaç sahibi öğrencilerin okutulması, eğitimlerinin desteklenmesi, yurt hizmetleri noktasında direkt şartları var. Biz bu şartları bugün direkt olarak yapamadığımız için bunu eğitim desteği olarak yerine getiriyoruz. 50 bin ihtiyaç sahibi öğrencimize Kredi Yurtlar Kurumu rakamlarının aynısını biz de vakıflar olarak burs şeklinde destekliyoruz."
"Divriği Ulu Camisi ve Şifahanesi'nin restorasyonu tamamlandı"
Kariye Camisi'nin açılışıyla ilgili bilgi veren Sinan Aksu, şöyle devam etti:
"Kariye Camii üç yıl önce Ayasofya'nın açıldığı gün açıldı aslında. Fakat restorasyonu yeni bitti. İbadete üç yıl önce açılan bir yerin sadece restorasyonunu tamamlayarak tekrardan açılışını yaptık. En az Kariye Camisi kadar önemli olan Divriği Ulu Camisi ve Şifahanesidir. Divriği Ulu Camisi ve Şifahanesi, Türkiye'deki Selçuklu eserlerinin içerisinde çok önemli yere sahip. Çok uzun yıllardır UNESCO Dünya Miras Listesi'nde olan bir yapı. Türkiye'deki taş işçiliğin zirvesidir. 1200 farklı motifin taşa nakşedildiği muhteşem bir yapıdır. Bu yapının özellikle şifahane bölümü 1200 yıllara denk gelir. Dünyada böyle bir sağlık merkezi yok. 1200 yıllarda musikiyle ve su sesiyle insanları iyileştirmenin yoluna gidilmiş. Biz bu özelliklerin hepsini koruyarak restorasyonunu tamamladık. Şu andan itibaren camimiz hem ibadete hem ziyarete açılmış durumda. Divriği Ulu Camisi'nin ciddi manada yurt içi ve yurt dışı turist çekeceğine de eminim."
"Bu yapıların milletimiz için çok büyük önemi var"
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde 377 vakıf eserinin zarar gördüğünü açıklayan Aksu, "Depremde zarar gören 377 vakıf eserinin her biri şehirlerimizin merkezlerinde olan abidevi ve sembol yapılar." dedi.
Aksu, şunları kaydetti:
"Bu yapıların milletimiz için çok büyük önemi var. Bundan dolayı psikolojik olarak da bu camilerin ayağa kaldırılması, tekrar milletimizin hizmetine sunulması insanlarımızı rahatlatacak. Onun için çok hızlı bir şekilde camilerimizin restorasyonlarına hız verdik. Tabii restorasyon işinin ciddi manada aşamaları var. Biz de dünyada uygulanan sistemlerin tamamını uygulamaya çalışıyoruz. Hem çok hızlı hem de çok hassas hareket etmeye çalışıyoruz. Netice itibariyle neredeyse yıkılan bütün yapılarımızın onarımına başladık. Deprem bölgesindeki faaliyetlerimiz en az iki yıl daha sürecek. Çok yoğun bir gayret içerisindeyiz. Bu gayretler neticesinde camilerimizi ve vakıf eserlerimizi açmaya devam edeceğiz. Bu yaz çok yoğun bir tadilat, restorasyon projesini uygulayacağız. Bu süreç zarfında iki yıl içerisinde öncelikle Hatay merkez olmak üzere bütün deprem bölgesindeki vakıf eserleri ayağa kaldırmayı hedefliyoruz."
"Yaz sonunda 100'ün üzerinde vakıf eserinin açılışını yapacağız"
Deprem bölgesindeki Şanlıurfa Eski Ömeriye Camisi, Kara Musa Camisi, Şeyh Ebu Bekir Türbesi, Harran İmam Bakır Türbesi, Hayati Harrani Türbesi, Hatay Sarımiye Camisi, Hünkar Mescidi Osmaniye Bahçe Ağacabey Camisi, Kilis Mevlevihane ve Fevkani Camisi, Gaziantep Balıklı Mescidi ve Kütüphanesi, Diyarbakır Dört Ayaklı Minare, Malatya Battalgazi Yusuf Ziya Paşa Camisi gibi eserlerin restorasyonlarının tamamlandığını söyleyen Aksu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şimdiye kadar deprem döneminde hafif, orta ve ağır hasar almış 30'un üzerinde yapımızı milletimizin hizmetine açtık. Bu yazın sonunda 100'ün üzerinde vakıf eserini hizmete açmış olacağız. Fakat tabii bunların yapılmasındaki süreçlerin tamamlanması sadece bizim üzerimizde veya bizim elimizde olan bir durum değil. Bilim kurullarının üniversitelerin ve diğer kurulların onayları var. Bu onayları birebir takip ederek süreçleri neticeye ulaştırmaya çalışacağız."