Depremin üzerinden geçen 49 günün ardından Malatya, Hatay, Maraş ve Adıyaman'da bazı ilçelerde eğitim öğretim başladı. Geçen 49 günün ardından eğitim için yapılan çalışmaları, öğrencilerin psikolojilerini ve öğretmenlerin durumunu Eğitim Sen Adıyaman Şube Başkanı Abdullah Demir, Hatay Eğitim Sen İşyeri Temsilcisi Ali Dolgun ve Eğitim Sen Malatya Şube Temsilcisi Hüseyin İspir anlattı. Eğitimceler 49 günde okulların eğitime hazırlanmadığını, okullarda gerekli altyapıların oluşturulmadığını belirtti.
Evrensel’den Özlem Songül Abayoğu’nun haberine göre; okulların açıldığını ve gerekli altyapının okullar açıkken düzeltilmeye çalışıldığını söyleyen Hatay Eğitim Sen İşyeri Temsilcisi Ali Dolgun, "Geçtiğimiz 49 günde okulların eğitime hazırlanmadığını görebiliyoruz. Kervan yolda düzülür mantığıyla ilerliyorlar." dedi. Okulların sağlam olup olmadığına yönelik denetimlerin yapılıp yapılmadığını sorusuna ise Dolgun, "Denetim için geldiler ancak inşaat mühendisi yoktu. Orada karar verdiler eğitime başlanacağına. Yani nitelikli bir çalışma yapılmadı." şeklinde konuştu.
Okullarda öğrencilerin en temel ihtiyaçlarının bile karşılanmadığına değinen Dolgun, "Bırakın bir öğün sağlıklı, ücretsiz yemeği; okullarda kantinler bile açık değil şu an. Her okulda öğrencilerin yaklaşık dörtte biri okula geldiği için para verip karnını doyurabileceği bir alan bile yok." ifadelerini kullandı.
“Öğrenciler duvardaki çatlakları görünce panikledi”
Öğrencilerin psikolojilerinden de bahseden Dolgun, "Bize Milli Eğitim Bakanlığından gelen yazıda, rehber öğretmenlerimizin ya da psikolojik danışman öğretmenlerimizin, öğrencilere bu sürecin anlatılmasına yönelik destek olması vurgulandı. Ancak olaylar tamamen bize bırakıldı. Biz günde 5 saat ders yapıyoruz ve son dersi biraz daha çocukların adaptasyonu için ayırmaya çalıştık. Ancak ilk gün okula gelip duvardaki çatlakları gören çocuklar panikledi. Bize 'Hocam duvarlarda çatlak var, bu bina sağlam mı?' gibi sorular sordular. Ben tek tek kolonları gösterip, sağlam olduklarını anlatıyorum. Ancak başka bir çatlak gördüğünde tekrar etkileniyor çocuk." diye anlatan Dolgun şöyle devam etti: "Elbette çocuklara elimizden geldiğince psikolojik destek sağlamaya çalışıyoruz ancak bu çocukların ilk başta durumu anlayabilmesi için zamana ihtiyaç var. Bu zaman zarfında da güvenli ortamlarda kalmaları gerekiyor."
“Su problemi taşıma su ile çözülmeye çalışılıyor”
Açılan okulların büyük bir kısmının az ya da orta hasarlı olduğu söyleyen Eğitim Sen Adıyaman Şube Başkanı Abdullah Demir, "Hafif hasarlı olan okullarda ise çatlak gibi durumlar acil bir badana boya ile kapatıldı." dedi. Okulların koşullarından da bahseden Demir, "Okullarda içme suyu sıkıntılı. Taşıma su ile çözülmeye çalışılıyor. Öğrencilere yemek de sağlanmıyor." dedi.
Okulların açılmasının gerekli olduğunu, bu travmayı çocukların kendi yaşıtlarıyla birlikte daha kolay atlatacaklarının altını çizen Demir, "Milli Eğitim Bakanlığı geçtiğimiz günlerde, çadırda eğitim gören çocukların fotoğrafını paylaştı. Fotoğrafa dikkatli baktığımızda çocukların hâlâ terlikle dolaştığını görüyoruz. Öğrencilerin kıyafet, yemek gibi en temel ihtiyaçları karşılanmadan eğitime dahil etmek de sağlıklı olmuyor. Veliler de böyle bir ortamda çocuklarını okula göndermiyor." dedi. Artçı sarsıntıların hala devam ettiğini hatırlatan Demir sağlam olduğundan emin olunmayan binalarda eğitime başlamanın doğru olmadığını vurguladı.
“Üniversite sınavına hazırlanan gençler umutsuz”
Çadır kentlerde kurulan kurslarda üniversite sınavına girecek olan gençlere TYT ve AYT kursu veren Eğitim Sen Malatya Şube Temsilcisi Hüseyin İspir ise çadırlardaki eğitim koşullarını anlattı. Kursların 24 Şubat'ta başladığını söyleyen İspir, "Bu kurslar çadırlarda başladı ve bir tanesi hala çadırda devam ediyor. Çadır ortamı çok sağlıklı olmuyor. Normal çadırlara sıralar koyulmuş, ısınma problemi de yaşadık ve yağmur zamanında da büyük problem oldu." şeklinde anlattı. Öğrencilerin katılımının az olduğuna da değinen İspir, "İlk günlerde çok az öğrenci vardı. Şimdi bir tanesinde 10 diğerinde 15 civarı öğrenci var." dedi.
Üniversite sınavına hazırlanan gençlerin psikolojilerinden bahseden İspir, "Bir çoğu umutsuz. Her ne kadar çadır ve konteynerda ders olsa da donanım açısından çok eksik bu kurslar. Normal tahtalarda ders yapıyoruz. Görsel herhangi bir şey mümkün değil. Ayrıca kaynak kitap ihtiyaçları da karşılanmıyor. Çocukların birazı çadırkentlerinden birazı ise mahallelerden geliyor. Bisikletle ya da yürüyerek gelen gençler var ancak kursa gelenler bile umutsuz." ifadelerini kullandı.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.