Şakir Eczacıbaşı’nın en büyük arzusu
İKSV’nin Şişhane’deki yeni mekânı
Deniz Palas’a taşındığını görmekti. Ne var ki sağlığı 16
Ocak’ta gerçekleşen açılışta bulunmasına el vermedi. Eczacıbaşı, açılıştan beş
ay önce ‘İKSV’nin kültür mirasına kazandırdığı bir değer’ olarak ifade ettiği
Deniz Palas’ı ilk ve son kez Milliyet gazetesine anlatmıştı...
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), neden Deniz Palas’a taşınmaya
ihtiyaç duydu?
İKSV’nin uzun yıllardır kendine ait bir mekân arayışı vardı. Vakfımıza
yakışan uygar bir çalışma alanının yanı sıra yıl boyunca sanat etkinlikleri
sunabileceğimiz bir performans mekânı, gelir getirebilecek alanları da bulunan
bir yapı bizim için en uygunu olurdu. Deniz Palas, bu gereksinimleri büyük
ölçüde karşılıyor.
Deniz Palas’ın hikâyesini sizden dinleyelim...
Yeni binamız, 19. yüzyılda alınan imar kararlarıyla ahşap binaların yerine
sanat değeri yüksek, taş ve tuğla binaların yapılmaya başlamasıyla yeniden
şekillenen Galata bölgesinde. Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi’nin izlerini
taşıyan Art Nouveau stilindeki yapı 20. yüzyılın ilk çeyreğinde inşa edilmiş.
Haliç’e de hâkim konumuyla çevrenin en önemli yapılarından. Satınalımı ve
restorasyonu açısından yüksek maliyetli bir yapı oldu. Binanın özgün mimari
özellikleri aynen korundu, hatta neredeyse yok olmuş öğeleri özenle günışığına
çıkarıldı. İlginç bir olay da mimarıyla ilgili. Resmi kayıtlarda pek
rastlanmayan ve yapım yılı dahi kesin olarak bilinmeyen bina, yalnızca
Pervitich’in Sigorta Haritaları’nda görünüyor. Mimarın adı ise cephe çalışmaları
sırasında taş yüzey temizlenirken ortaya çıktı. Artık Rum mimar Georges
Coulouthros’a ait olduğunu biliyoruz.
İKSV’yle can bulan Deniz Palas’ın İstanbul için önemi
nedir?
Deniz Palas, 38 yıldır, başta İstanbullular olmak üzere, Türkiye’nin kültür
ve sanat yaşamına katkıda bulunmak için çalışan İKSV’nin kültür mirasına
kazandırdığı bir değer olarak önem taşıyor. Bölgeye kattığı değerle çevrenin de
daha uygar ve çekici olmasını sağlıyor.
Ne tür etkinlikler olacak Deniz Palas’ta?..
2010 Ocak’ından başlayarak çok amaçlı salonumuzda haftada dört beş gün klasik
müzik, caz, tiyatro ve çocuk etkinlikleri gerçekleştireceğiz. Mekân farklı
amaçlı kullanımlara uygun olarak tasarlandı; sabit bir sahnesi bulunmuyor ve
gerektiğinde oturma düzenli gerektiğinde ayakta değişik etkinlik türerine
uygun. Nitelikli ve sanatseverlerin ulaşabileceği türde gösteriler
düzenleyeceğiz ve sanatseverlerle İKSV arasında daha yakın bir ilişkiyi de
başlatmış olacağız.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti ancak Atatürk Kültür Merkezi
(AKM) başta olmak üzere birçok sahnede etkinlik düzenlenemiyor. Deniz Palas
şehrin imdadına yetişebilecek mi?
Deniz Palas’ın büyük bölümü çalışma amaçlı kullanılıyor. Salonumuz da büyük
ölçekli bir mekân değil. Oturarak 200, ayakta 500-600 kapasiteli. Sezon boyunca
da ağırlıklı olarak İKSV’nin festival dışı etkinliklerine ev sahipliği yapacak.
İstanbul büyüklüğünde bir kentinse AKM ölçeğinde birden fazla, orta büyüklükte
çok daha fazla gösteri mekânına gereksinimi var.