Beylikdüzü'nün heyelan riski taşıyan denize bakan yamaçlarında 1980'li yıllarda başlayan inşaat faaliyetleri, bilim insanlarının tüm uyarılarına ve 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin acı sonuçlarına karşın hızla sürüyor. Uzmanlar, Beylikdüzü'nün heyelanlı bölgelerinde yapılan binaların depreme gerek kalmadan yıkılabileceği uyarısında bulunuyor, ancak bölgede devasa siteler ve alışveriş merkezlerine neredeyse her geçen gün bir yenisi ekleniyor.
Beylikdüzü Belediye Başkanı Vehbi Orakçı ise beldenin zemininin çok sağlam olduğunu belirterek bazı grupların ekonomik kaygılarla heyelan iddialarını zaman zaman gündeme getirdiğini söyledi.
Beylikdüzü 1990'lı yıllarında başından itibaren İstanbul'un en çok prim yapan bölgelerinden biri oldu. Kentin batısında yer alması nedeniyle gecekondularla istila edilmeyen bölge, lüks konut siteleri ve alışveriş merkezleri ile donatıldı. Ancak bölgenin aynı zamanda bir heyelan bölgesi olduğu göz ardı edilerek süren bu yoğun inşaat faaliyetleri çok ciddi bir risk oluşturuyor.
Heyelanlı bölgelerin önlem alınmaksızın imara açılmasını eleştiren İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe , Beylikdüzü ve civarında heyelan derinliği dikkate alınmadan yapılan binaların depreme gerek kalmadan yıkılabileğine dikkat çekti.
Heyelanlı bölge imara açıldı
Gökçe, 1970'li yıllarda Küçükçekmece, Büyükçekmece, Beylikdüzü, Yalova, Gölcük gibi yerleşim alanları tanımlanırken ''Yapılaşmaya açılmamalıdır, açılırsa da tek katlı orman evleri yapılabilir'' ifadelerinin kullanıldığı raporlar hazırlandığını anlattı.
Ancak söz konusu bölgeleri daha sonraki yıllarda Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'nın yerel yönetimlere planlar hazırlatarak imara açtığını belirten Gökçe, ''İmara açılırken 'gerekli önlemlerin alınması' kaydı konuldu. Ama gerekli önlemlerin ne olduğu tanımlanmadı. Önce bunun tanımı yapılmalı'' diye konuştu.
Beylikdüzü'ndeki heyelanlı bölgelerin tamamına yakınının yapılaştığını ifade eden Gökçe, bu noktada o binalar için yapılacak hiçbir şey olmadığını söyledi.
Zemin haritası hazırlanıyor
İstanbul Üniversitesi Jeofizik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, Beylikdüzü'nün eğimli olmayan bölümünde zeminin orta halli olduğunu ancak denize bakan yamaçlarda heyelan riski bulunduğunu belirtti. Yamaçlarda meydana gelecek heyelanın türüne göre derece derece düz olan bölgeyi de etkileyebileceğini söyleyen Gündoğdu, ''Gürpınar'dan itibaren sahile doğru eğim başlıyor. Gürpınar'da kaymayan yer yok. Buradaki heyelan riskini yüzeyden anlamak imkânsız, çünkü kentleşme var. Şu an İBB'nin yürüttüğü İstanbul Zemin Haritası çalışmasında Beylikdüzü'ndeki heyelanla ilgili ayrıntılı bilgiler ortaya çıkacak'' dedi.
Belediye başkanı savundu
Heyelana karşı güvenli bina yapmanın da çok pahalı olduğunu dile getiren Gündoğdu, ''Astarı yüzünü geçer. Metro, tünel gibi bir çalışma yapıyorsanız gereken parayı harcayıp heyelana karşı günvenlik sağlayabilirsiniz. Ancak bir binaya o kadar para harcanmaz'' diye konuştu.
Beylikdüzü Belediye Başkanı Vehbi Orakçı da bölgede heyelan riski taşıyan bir alan olmadığını öne sürerek ''Gürpınar, Büyükçekmece, Yakuplu tarafları, Tüyap, Tatilya heyelan bölgeleri üzerinde yer alıyor. Ancak buraların Beylikdüzü ile bir ilgisi yok'' dedi.