Mavişehirliler, yoğun yağışlar ve denizin yükselmesiyle
yaşanan su baskınlarından 2009 yılına kadar büyük sıkıntı çekti.
Büyükşehir Belediyesi yağmursuyu kanalı ve terfi istayonu
inşaatı projesini gerçekleştirdi. İlk aşamada öncelikle kabaran deniz suyunun
konut alanlarına girmesini engellemek amacıyla denizin önünde 1
kilometre uzunluğunda sedde oluşturuldu. Ardından bin 221 metre yağmur
suyu kanalı ızgaraları döşendi. Pompalarla çıkan deniz suyunun deşarjı sağlandı.
Alınan önlemler sonucu, su baskınları ortadan kalktı.
Villa sahibinin manzarası bozuldu!
Ancak, seddenin iptali için, Mavişehir’de bir villada oturan Oktay
Yar dava açtı. Seddenin dalgakıran niteliğinde olduğunu, deniz ile olan
görsel tüm bağlantının engellendiğini öne süren Yar, bölge sakinlerinin kıyıdan
ve denizden yararlanma hakkının elinden alındığını, villasının da değerini
düşürdüğünü, seddin yıkılmasını istedi.
Uzmanlardan oluşan bilirkişi, seddenin hava koşullarına bağlı olarak, deniz
kabarması sonucu olaşacak tahribatı önlemeye yönelik olduğunu, bu nedenle de
planlama ilkelerine ve kamu yararına uygun olduğunu bildirdi. Ancak, İzmir 2’nci
İdare Mahkemesi, Kıyı Kanunu’na göre dalgakıran niteliğindeki imalatların
uygulama imar planı kararı ile yapılabileceğine, böyle bir planlama yapılmadan
tesis edilen işlemin mevzuata ve hukuka aykırı olduğuna karar verdi.