Karadeniz Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Hidrolik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Yüksek, Doğu Karadeniz'de oluşan dalgaların çok olağan dışı olmadığı belirterek bu şiddette dalgaların her zaman olacağını ve bununla ilgili açık deniz mendireği gibi önlemler alınabileceğini söyledi.
“Karadeniz Sahil Yolu'nun yapılmaması gerekirdi ama bu yapıldı”
İHA'nın haberine göre, bölgede en son bu şiddette 20 Şubat 1999 yılında sahilde dalgaların oluştuğu ifade eden Prof. Dr. Yüksek, "Şubat-Mart aylarında denizde bu tür büyük dalgalar oluyor. Böyle büyük fırtınalar doğal afet, beklenmeyen bir durum da değildir. Bölgede yüzyılda bir gelmesi beklene dalga yüksekliği yaklaşık 7 metre düzeyinde olduğunu tahmin ediyoruz. Son yaşanan dalgaların boylarının tahmin ettiğimiz kadarıyla herhalde 5,5-6 metre yüksekliğinde dalgalar oldu. Bunlar çok olağan dışı çok süper büyük dalgalar değiller. Ancak hasarlar oldu, tekneler battı, yollarda maddi hasarlar oluştu, ulaşımlar aksadı. Bu tür fırtınaların bu gibi şeylere yol açabileceğini tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok. Beklenen birşeydi. Karadeniz Sahil Yolu'nun yapılmaması gerekirdi ama bu yapıldı. Önlem alınabilir. 6-7 metre dalga geldiği zaman nerelerde ne olabilir diye araştırma yapmak lazım. Bu uzun laboratuvar çalışmasını gerektiyor. Oralarda önlem çalışmaları alınabilir. Herşeyin çaresi vardır. Yapısal önlemler almak mümkün ama onlar daha çok lokal düzeyde olacaktır. Ama en azından bir çalışma yapılabilir. Acil öncelik nerelerde var diye projelenme yapılabilir. Açık deniz mendirekleri yapılabilir. Pek çok önlem almak mümkündür. Fırtına olmadan bunları planlamak lazım. Belki inşallah bundan sorna böyle bir çalışmalar yapılır. Buna yardım sağlamaya hazırız. Laboratuvar imkanlarımızın kıyıyla ilgili çok donanımlıdır" dedi.
"Bizden faydalanılmadı"
Karadeniz'de oluşan dev dalgaların Artvin'den Samsun'a kadar sahil yolunu etkilediği kaydeden Yüksek, "Sahil yoluna, mevcut haline karşı epeyce mücadele ettik. Elbetteki sahil yolu olsun ben de Karadeniz çocuğuyum. Bu yolun avantajlarını kullanıyorum bunda bir sıkıntı yok ama bu yolun kıyı dolgusu böyle mi olmalıydı, kıyı korumaları böyle mi yapılmalıydı ? bu halen soru işareti olarak kafamızda. Çünkü malesef bunu söyleyelim burda koskoca Karadeniz Teknik Üniversitesi var. Kuruluşu 1955 neredeyse 60 yıla yaklaşıyor. Bizim burda Hidrolik Ana Bilimdalımız var. Hidrolik ana laboratuvarımız var, başka bölümler var, denizcilikle ilgili bölümler var jeoloji bölüm var. Projeler yapılırken buralardan çok fazla bilgi aktarıldığı kanaatinde değilim. Bizden çok fazla faydalanılmadı ya da bizim bilgimize çok fazla başvurulmadı" şeklinde konuştu.
“’Denizin nasıl olsa bir sahibi yok. Doldur git’ anlayışı doğru değil”
Karadeniz Sahil Yolu projesi yapılırken Karadeniz Teknik Üniversitesi'ne başvurulmadığını ifade eden Yüksek, "Bu tabi hani Kıyı Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği'nin çok önemli bir alt disiplini. Yani bir İnşaat Mühendisi hem zemini çok iyi yapar hem çok iyi beton, alçı yapar böyle birşey mümkün değil. Bu bir insanın kapasitesini aşacak şeyler. Dolayısıyla o uzmanlık gerektiren konularda ben ilk defa söylüyor değilim. Bunları bilimsel toplantılarda sunduk medya programlarında sunduk. Karadeniz sahil yolu maalesef yanlış yapıldı. Deniz doldurularak gidilmesi belki bazı ekonomik sebeplerden dolayı olabilir ama ben eminim çok yerde sahilin içinden sahil doldurulmaksızın yol geçebilirdi. 'Denizin nasıl olsa bir sahibi yok. Doldur git' anlayışı doğru değil" ifadelerini kullandı.
"Deniz kendine yapılanı yanına koymaz”"
Trabzon'un Akyazı sahiline yapılması planlanan Akyazı Spor Kompleksi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Yüksek, şöyle konuştu: "Deniz kendine yapılanı yanına koymaz. Akyazı Projesi doğru değildir. Onun kıyı projesi başka üniversitelere yaptırılmıştır. 'Deniz aşması olduğunda ne yapalım' diye biz laboratuvarda model çalışmalarının bir kısmını yaptık. Şimdi genel anlamda böyle bir yapı yaptığınız zaman Doğu Karadeniz'de dalga yönü Kuzey Batı'dır, karayeldir. Doğu tarafındaki kıyılarda problem maalesef bekliyoruz. Ben öğrencilerime bununla ilgili ödevler verdim. Acaba böyle birşey olduğunda Faroz'a, Yoroz'a ne gibi zararları olacak. Böyle yapılar yapıldığı zaman Doğu tarafları her zaman hasar görür. Dolgu yapıyorsunuz zemin onun için yeterli midir, zemin etütleri yapıldı mı ? Onunla ilgili soru işaretleri var bende. Ama şu kesin ki böyle bir yapı yaptığınız zaman kendi stabilitesini sağlamış bile olsanız. Dalgaların aşmasını belki önleyebilirsiniz ama Trabzon tarafına ne gibi olumsuz zararları olacak onları görmek lazım. Üzülerek söylüyorum ki bununla ilgili pek çalışma yapılmamıştır. Olası şiddetli dalgaların doğu tarafındaki kıyılara zarar vereceğinden endişe ediyoruz."