Birgün Gazetesi'nden Fatih Kıyman'ın haberine göre, yönetmelik gereği, asbest, cıva, asit ve benzeri, insan sağlığını tehdit eden maddelerin yıkımdan önce uzaklaştırılması gerekiyor. Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansının her yıl dünyada kanser yapıcı maddeleri düzenli olarak belirlediği listede ‘kesin kanserojen’ tanımlanması ile birinci grupta yer alan asbest bunlardan en tehlikelisi.
TMMOB’un bu çerçevede meclise taşıdığı, endişe verici şekilde yanıtsız bırakılan soru önergesinde, öncelikle 2004 yılından itibaren İstanbul’da kentsel dönüşüm ve bireysel yenileme adı altında kaç binada yıkım gerçekleştirildiği soruluyor. TMMOB’un ÇŞB’ye yönelttiği önergede şüphe çeken ‘bilinmezlere’ dair ayrıca şu sorulara yer verildi:
2004 yılından itibaren bina yıkımlardan sonra ortaya çıkan asbestli malzemelerden mevzuata uygun olarak bertaraf edilenlerin miktarı ne kadardır?
Bina yıkımlarının yoğun olduğu bölgelerde çevreye yayılan asbest miktarını belirlemek için ortam ölçümü yapılmakta mıdır?
Asbestin zararları ve korunma tedbirleri konusunda işçiler ve yıkılan yapılara yakın oturan kişilerin eğitimleri yapılmakta mıdır? Yapılıyorsa nasıl denetlenmektedir?