Demir-Çelikte Yerli Atılım



Demir-Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan,Tercüman Gazetesi ile İSO’nun ortaklaşa yürüttüğü ‘Yerli Malı Kampanyası’nı desteklediklerini belirterek “2007’ de sektör canlanacak” dedi.

TÜRK demir-çelik sektörü, 2006 yılında yüzde 11 büyüdü ve 23 milyon ton üretim yaptı. 2006 yılında demir çelik ürün ihracatı ise, 2005 yılına göre yüzde 15’lik bir artışla 13 milyon ton seviyesine ulaştı. 2007 yılının demir çelik sektörü açısından verimli bir yıl olacağını savunan Demir-Çelik Üreticileri Derneği (DÇÜD) Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan, “Türkiye, 2007 yılında seçim dönemine giriyor. Bu dönemde alt yapı yatırımları hızlanacak ve sektör canlanacak” dedi.

Yassı rulo üretimi
Türk demir-çelik sektörünün en önemli sorununun, uluslararası piyasalarda ayakta kalabilme sorunu olduğunu vurgulayan Yayan, hükümetin, demir çelik sektörünü yeteri kadar desteklemediğini, aksine yeni maliyetler yüklediğini iddia etti. Tercüman Gazetesi ile İSO’nun ortaklaşa yürüttüğü ‘Yerli Malı Kampanyası’nı ilgi ile takip ettiklerini ve desteklediklerini ifade eden Yayan, Türk demir-çelik sektöründe yerli kaynakların kullanılmasının önemine dikkat çekti. Yayan, uzun-yassı ürün ihracat ve ithalatındaki dengesizliğin giderilmesine yönelik çalışmaların ilk sonuçlarının, İSDEMİR’in yassı yarı mamul (slab) deneme üretimine geçmesi ile alınmaya başlandığını aktardı. İsdemir’in, 2008 yılında ilk yassı rulo üretimini gerçekleştirmeyi hedeflediğini söyleyen Yayan, sözlerine şöyle devam etti:

2010’da sorunlar bitecek
“İsdemir’in hedefi, yılda 3.5 milyon ton yassı mamul üreten bir tesis olmaktır. Erdemir ve İsdemir’in ortak hedefi ise, 2010 yılında, ağırlıklı olarak yassı mamul olmak üzere, 9 milyon ton çelik üretmektir. Bunun dışında Çolakoğlu Metalurji’nin de, önümüzdeki aylarda, yıllık 2 milyon ton kapasiteli, slab üretimine başlayacağı bilinmektedir. 2007 yılının, demir çelik sektörümüzdeki, yassı mamul üretimine yönelik üretim kapasitesindeki açığın kapatılması yönünde, çok ciddi faaliyetlerin hayata geçirileceği bir yıl olacağı değerlendirilmektedir. Özetle ifade etmek gerekirse, 2010 yılına kadar, Türk çelik sektöründe yassı-uzun, üretim-tüketim dengesizliğinden kaynaklanan sorunların, önemli ölçüde aşılması beklenmektedir.”

Rekabet kızıştı
Son yıllarda Çin’in sektördeki ağırlığının artmaya başladığını belirten Yayan, rekabetin de iyice kızıştığını söyledi. Yayan, “Rekabet ortamında Türk demir çelik sektörünün ayakta kalabilmesi ve Türk ekonomisine olan katkısını artırabilmesi için, devletin sektör üzerinde, rekabet gücünü düşürecek ilave maliyetler yaratmaması ve diğer ülkelerdeki çelik endüstrileri ile aynı koşullarda rekabet edebileceği bir ortamı oluşturması gerekmektedir” dedi.

Dünya standartlarındayız
“Demir çelik sektörümüzün, artan maliyetler nedeniyle uluslararası piyasalardaki rakipleri ile rekabet etmesi zorlaşmakta ve bu durum sektörün ihracatı üzerinde de olumsuz bir etki yaratmaktadır” diyen DÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, sektörün üzerindeki elektrik enerjisi yükünün hafifletilebilmesi için, tüketim miktarını esas alan ve kademeli bir şekilde fiyatların ucuzlatıldığı bir tarife uygulanmasına ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Yayan ayrıca, Türkiye’nin deprem kuşağında yer almasının, inşaatlarda kullanılmakta olan inşaat demirlerinin kalitesinin önemini artırdığını vurguladı. Yayan, yapılardaki dayanıklılığın artırılmasının, yeterli ve kaliteli inşaat çeliklerinin kullanılması ile sağlanabileceğini kaydetti.