Demir-çelik ihracatçıları karamsar değil

Mısır, Libya, Tunus ve Yemen'de çıkan olayların Türkiye'nin toplam çelik ihracatı içinde yüzde 10 daralma yaratabileceği söylendi. Demir Çelik Üreticileri Derneği (DCUD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, geçen yılın ilk 2 ayında 103 bin ton çelik ihraç ettikleri Mısır'a bu yılın aynı döneminde 11 bin ton ürün gönderebildiklerini, Libya'ya yapılan ihracatın da 64 bin tondan 27 bin tona gerilediğini ifade etti. Ülkelerde yaşanan kargaşa dönemlerinde ortaya çıkan belirsizliğin diğer sektörlerde olduğu gibi demir çelik ihracatını da olumsuz etkilediğini, bir çok bağlantının askıya alındığını söyleyen Yayan, önceden alınmış siparişleri yerine getirmek üzere yola çıkan bir çok geminin geri döndüğünü ya da başka limanlara yöneldiğini söyledi. 20-30 bin tonluk siparişleri dönen firmaların son dönemler yaşadığını, alternatif pazar arayışına girdiğini dile getiren Yayan, tüm bunlar rağmen karamsar olmadıklarını kaydetti. Yayan, şu değerlendirmede bulundu:
    
''Çok karamsar değiliz. Mısır'da geniş kitlelerin yönetimde söz hakkının olması, toplu konut ve altyapı projelerini hızlandıracaktır. Ayrıca iç piyasalarından daha uygun şartlarda demir çelik ürünleri ithalatı yapabileceklerini göreceklerdir. Orta vadede Türkiye'nin bu bölgeye yönelik ihracatının artış göstereceğini düşünüyoruz.''
    
Mısır'ın ayaklanma öncesinde Ocak ayı içinde Türk demir çelik ürünleri aleyhine damping soruşturma başlattığını hatırlatan Yayan, sözlerini şöyle sürdürdü:
    
''Mısır'da Türkiye'den yapılan ihracatı engelleme girişimlerinin son bulacağını tahmin ediyoruz. Mısır'daki bazı yerel üreticiler, ithalat yapılmasın, kapalı ekonomik modelde ton başına 200 dolar daha fazla fiyattan mal satabilelim diyerek, yönetime baskı oluşturmuştu. Türk çelik ürünlerine yönelik damping soruşturması yapılıyordu. Biz de bu kararın mantıksız olduğunu anlatmaya çalışıyorduk. Ayaklanma sonrası dönemde bu konuda herhangi bir gelişme olmadı. Ancak takibimizi sürdürüyoruz. Mısır'ın şimdiki durumda piyasaya daha açık olacağını ümit ediyoruz. Serbest piyasa mekanizmasının işlemesi bizim lehimize olacaktır. Mısır'da anayasa değişiklikleri gerçekleşir, sivil yönetime geçilirse kaliteli ürünleri ucuza elde etme talebi ortaya çıkar. Mısır ile serbest ticaret anlaşmamız var. Bunu askıya alma girişimlerine de normal bir yönetim izin vermez.''

Libya için de kısa vadede önemli ihracat kayıplarının oluştuğunu dile getiren Yayan, bu ülkeye yapılan ihracatın Türk şahıs şirketleriyle bağlantılı olduğunu, bu nedenle oradaki Türk girişimcilerinin durumunun çelik ihracatının seyrini etkileyeceğini ifade etti. ''Hükümetin ölçülü yaklaşımı Türkiye'nin oradaki çıkarları açısından olumluydu'' diyen Yayan, ''Libya'da durum, Mısır'dan farklı. Çatışma ortamının bitmesini bekliyoruz. Mısır kadar kolay olmayacak'' diye konuştu. Yayan, Mısır, Libya, Tunus ve Yemen'de çıkan olayların toplam demir çelik ihracatını yüzde 10 oranında olumsuz etkilemesini beklediklerini tüm firmaların alternatif pazarlarla bu eksiği telafi etmeye çalıştığını sözlerine ekledi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi rakamlarına göre Türkiye, 2010 yılında Libya'ya 610 milyon dolarlık çelik, 180 milyon dolarlık demir, 220 milyon dolarlık kimyevi mamul, 210 milyon dolarlık elektrikli ürünler, 178 milyon dolarlık çimento ve 152 milyon dolarlık makine ihracatı olmak üzere toplam 2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmişti. Mısır'a ise toplam 3,5 milyar dolarlık ihracat içinde çelik 624 milyon dolar, kimyevi mamuller 491 milyon dolar, tekstil 221 milyon dolar ve otomotiv 180 milyon dolarlık pay tutuyor.