TOBB Türkiye Demir ve Demir Dışı Metaller
Meclisi Başkanı Veysel Yayan, “Demir çelik ürün
fiyatlarındaki artışa ilişkin yazılı ve görsel basında çıkan spekülasyon
iddiaları gerçeği yansıtmamakta. Dünya piyasalarındaki emtia fiyatlarından
kaynaklı olarak iç piyasa fiyatları arasındaki farkın artı-eksi yüzde 1,5
-2 bandında seyrettiği belgeleri ile ortaya konuldu”
dedi.
“Emtia piyasalarından kaynaklı artış yanlış
yorumlandı”
Yayan, artan demir fiyatlarının uluslararası piyasalarda oluştuğunu
belirtirken, demir çelik ürünlerinde; arz-talep dengesi, hammadde fiyatları,
enerji, döviz kurları, kullanılan üretim teknolojisi gibi pek çok unsurun
maliyetlerin oluşmasına etki ettiğini ve fiyatların tüm dünyaya paralel
bir seyir izlediğini vurguladı.
“Fiyatlar düşmeye başladı bile”
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’ya inşaat sektörü temsilcileri ile
birlikte sunulan “İnşaat Demiri Fiyatlarındaki Gelişmeler ve İnşaat Sektörü İçin
Çözüm Önerileri” başlıklı rapor hakkında da bilgi veren Veysel Yayan, Eylül
ayında başlayan dünya piyasalarındaki gerileme eğilimine değindi. 1 Ocak 2011 –
11 Kasım 2011 tarihleri arasındaki dönemde, TL bazındaki fiyat artışının % 5,4
seviyesine gerilediğini de söyleyen Yayan, fiyatlardaki gelişmeler konusunda
kamuoyuna doğru bilgilendirme yapılması gerektiğine işaret etti.
Türk demir çelik sektörü dünyanın en büyük 8. üreticisi
TOBB Türkiye Demir ve Demir Dışı Metaller Meclis Başkanı Veysel Yayan, 9. ay
itibariyle Türk demir çelik sektörünün dünyanın en büyük 8. üreticisi haline
geldiğini ve bu duruma paralel olarak tüketimde de % 12 oranında bir artış
gerçekleştiğine dikkat çekti. Üretimde en büyük artışın % 40 oranıyla yassı
ürünlerde gerçekleştiğini vurgulayan Yayan, bu alanda ciddi potansiyel olduğunu
kaydetti. İhracatın ton bazında % 10, değer cinsinden ise %1 2’ye yaklaşan bir
artış sergilediğini belirten Yayan, en büyük ihracat bölgesini Ortadoğu ve
Körfez ülkeleri olarak ifade etti.
Bazı Tehlikesiz
Atıkların Geri Kazanımı Tebliği
Toplantıda, 17 Haziran 2011 tarihinde 27967 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren Bazı Tehlikesiz Atıkların Geri Kazanımı Tebliği’ne
göre, demir çelik tesislerinin hammadde olarak proseslerinde kullandıkları
hurdayı, metal hurda toplama tesislerinden değil de sadece geri kazanım
tesislerinden alabileceklerini yönünde bir husus bulunduğuna vurgu yapıldı. Bu
durumun üretim faaliyetlerini aksatacağı, bürokrasiyi ve maliyetleri artıracağı
uyarısında bulunan sektör temsilcileri, rekabet güçlerinin azalacağı uyarısında
bulundular.
Cürufların geri kazanımı
Toplantıda ayrıca “Demir–Demirdışı Metal Üretiminde Çıkan Cüruflar ve Geri
Kazanımı” başlıklı bir sunum gerçekleştirildi. Çevre Kanunu’nun 8.maddesi gereği
cürufun da bir ‘demir–demirdışı metal üretiminde çıkan atık’ olarak kabul
edildiğine değinilerek, bu nedenle ilgili yönetmeliklere uygun olarak
depolanması, bertarafı ve/veya geri kazanılması gerektiğini belirtildi.
Az sayıdaki ve sınırlı kapasitedeki cüruf geri kazanım tesislerinin, kısa
vadede sektörün ihtiyacını karşılayamadığının ifade edildiği sunumda, “Bazı
Tehlikesiz Atıkların Geri Kazanımı Tebliğ”inde yapılacak düzenlemeler ile
birlikte cürufların; yol stabilize malzemesi, asfalt ve beton üretiminde agrega
ve dolgu malzemesi olarak kullanılmasının en uygun geri kazanım şekilleri
olacağı kaydedildi.