DB Türkiye Direktörü Ulrich Zachau: Cari Açık Finanse Edilebilir Görünüyor



Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, Türkiye'de cari açığın finanse edilebilir gibi gözüktüğünü belirterek, ''Türkiye, hali hazırda resmi rezervler biriktirmekte... Bu da finanse edilebilirliğin göstergelerinden biri'' dedi. Zachau, Active Academy tarafından düzenlenen ''8. Uluslararası Finans Zirvesi''nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çok hızlı yükselen, kriz sonrasında kendisini çok hızlı toparlayan ülkelerden biri olduğunu, bunu da iyi makro ekonomik politikalar sayesinde gerçekleştirdiğini söyledi. Türkiye'nin gelecek yıl, bu yılkinden daha az büyüyebileceğini belirten Zachau, ancak yine de Avrupa'nın birçok ülkesinden daha iyi bir büyüme performansı göstereceğini söyledi.

Konuşmasında cari açığa işaret eden Zachau, ''Cari açık finanse edilebilir gibi gözüküyor. Türkiye, hali hazırda resmi rezervler biriktirmekte. Bu da finanse edilebilirliğin göstergelerinden biri. Aynı zamanda bir riskin olduğuna da işaret ediyor. Pay, Türkiye'nin toplam dış finansmanında büyüyor. Kısa vadeli bir büyüme var. Bir risk oluşturduğu belli. Bu büyük bir risk değil. Aynı zamanda hükümetin, Merkez Bankası'nın elinde yeterli araçları var. Tamam bir risk var ve öyle bir risk var ki iyi de yönetiliyor.''
    
''İşçilerin korunması için önlemler alınmalı''
    
Makro ekonomik politikaların Türkiye'nin gücünü gösterdiğini dile getiren Zachau, ''Makro ekonomik politikalar sağlamlığını sürdürmeye devam ederse o zaman yatırım reytingleri ufukta kendini belli edecektir. Bu, erişilebilir orta vade içinde olabilir'' dedi.
    
Yapısal reformlarına önemine de değinen Zachau, ''Türkiye, kıdem tazminatı dolayısıyla işçilerin işten çıkarılması en zor ve en pahalı ülkelerden bir tanesi. Tabii ki işçilerin korunması önemli. Bu da işsizlik sigortasının geliştirilmesini gerekli kılıyor. Elbette kıdem tazminatının azaltılması işçiler için iyi olmayacak. İşlerin değil ama işçilerin korunması için birtakım önlemler almak gerekir. Türk toplumunun, önümüzdeki bir iki yıl boyunca böyle bir tartışmayı yapması gerekiyor'' şeklinde konuştu.
    
Ulrich Zachau, vergilerin bileşimi ve diğer etkenleri dikkate almak gerektiğinin de altını çizerek, çok daha etkin vergi sistemine ve doğrudan vergilerin daha hakkaniyetli şekilde devreye sokulmasında fayda olduğunu vurguladı.
    
''Demografi meselesi, Türkiye'nin boynunda...''-
    
İyi bir makro ekonomik politikanın tek başına yetmeyeceğini ifade eden Zachau, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    
''İşsizlik inatla yüksek kalmış. Yüzde 8 büyüme gibi bir büyüme varsa ve işsizlik kriz öncesinin yüzde 1,5 üstünde kalmayı ısrarla sürdürüyorsa bu size bir mesaj veriyor demektir. Dolayısıyla bu, 'Türkiye insanları için bizim iş yaratma konusundaki çabalarımız eksik kalıyor, yeterince gereken sayıda istihdam yaratamıyoruz' demektir. Bunda birçok faktör var. Bir tanesi demografi... Mesele sadece insanların işten çıkarılması değil. Genç insanlar var. Çok daha fazla kişinin işe girmesini sağlayacak işler yaratmalıyız. Yeterince iyi işler yaratamıyoruz. Demografi meselesi, Türkiye'nin boynunda uzun süre asılı kalacağa benziyor.''

Enerji konusuna da değinen Zachau, Türkiye'nin 2013 ile 2017 arasında arz darboğazına girme olasılığı bulunduğunu söyledi. Elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirildiğini, elektrik üretimindeki özelleştirmeyle özel sektörün elektrik arz kapasitesine yatırım yapabileceğini vurgulayan Zachau, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğinin önemli konular olduğunu da belirtti.