‘Dayanışmayı Öğrendik’



Köyceğiz yakınlarındaki Yuvarlakçay üzerine yapılacak hidroelektrik santralına (HES) karşı başlatılan eylem dördüncü ayını doldururken. burada direniş, artık bir yaşam biçimine dönüşmeye başladı. HES’e karşı çıkan Beyobası beldesi yaşayanları ile çevre köylüler, çayın doğduğu yer olan Topgözü’nde kurdukları çadırda gece gündüz nöbet tutuyorlar. Burada “kazan kaynatan” köylüler, gelen konuklarını da burada ağırlıyor ve onlara adeta düğünlerde olduğu gibi siniler içinde yöresel yemekler ikram ediyorlar.

Eylemin ilk gününden itibaren okulun kapalı olduğu günlerde, Topgözü’nün müdavimleri arasında yer alan ve adeta bu eylemin maskotu haline gelen “beş kardeş” eylemden geri kalmıyorlar. Bir şoförün en büyüğü 14 yaşında olan 4 kızı ile 4 yaşındaki oğlu da eylemin gönüllülerinden. Okul çıkışı ve cumartesi pazar günleri okul çantaları ile eylem yerine gelen kardeşlerden dördü derslerine burada çalışıyor, ödevlerini yapıyor. Henüz okula gitmeyen küçük kardeşleri ise onların yanından hiç ayrılmıyor. Yuvarlakçay’ın küçük eylemcileri, yalnızca öğretmenlerinin değil, Topgözü’nde dört aydan bu yana devam eden eylemin de gözdeleri aynı zamanda.

Damla, Cansu, Nazlı, Döndü ve Turgay Daşgın kardeşler HES’in yapılmasına karşılar. Ailelerinin herhangi bir telkini olmadan burada direnişe katıldıklarını söylüyorlar. Kardeşlerin en büyüğü Damla Daşgın, yörenin asıl gereksiniminin su olduğunu vurguluyor. Bu nedenle HES’in yapımına karşı çıktıklarını söylüyor. Damla, eylemin kararlılığını vurgulamak istercesine “Boşuna uğraşmasınlar” diyor: “Bence bu santral yapılmasın. Bizim elektrik ihtiyacımız yok, su ihtiyacımız var. Boşuna uğraşmasınlar, amaçlarına ulaşamayacaklar. Çünkü biz direniyoruz. Burada dayanışmayı öğrendik. Daha güçlü olduğumuzu hissediyoruz çoğaldıkça. Çoğalmaya da devam ediyoruz...”