Geçtiğimiz günlerde Seyrantepe Stadyumu’nun açılan bir dava
üzerine iptal edileceği yönündeki haberler, bir kez daha Galatasaray
camiasının tepki vermesine yol açmıştı. Ancak, Galatasaray Kulübü
yönetiminin açıklamaları, stadyumda iptal gibi bir durumun söz konusu olmadığı
gibi, davanın da zaten Seyrantepe’nin imar planlarına
açıldığını ortaya koymuştu.
Konunun taraflarından biri de davayı açan TMMOB Mimarlar Odası
İstanbul Büyükkent Şubesi. Başkan Eyüp Muhcu da en az
Galatasaray Kulübü kadar yaratılan durumdan rahatsız. Odanın Galatasaray’ın
Seyrantepe Stadyumu projesine karşı olduğu yönünde bir hava oluşturulduğundan
şikayet eden Muhcu, “Oysa ki hiçbir sorun yok” dedi. Kamuoyundaki yanlış
anlaşılmayı düzeltmek için davayı TOKİ’nin yaptığı Seyrantepe’deki imar
planlarına açtıkları hatırlatmasında bulunan Muhcu, İstanbul Bölge İdare
Mahkemesi ve Danıştay’a açtıkları davalarda yapılacak
stadyumu gündeme hiç getirmediklerini vurguladı.
Biz çarpık yapılaşmaya karşıyız
Aslen, önceki planlarda bölge parkı olan alanın yüksek yoğunluklu yapılaşma
ile betonlaştırılmak istenmesine karşı olduklarına dikkat çeken Muhcu, “O bölge,
ağaçlandırılacak bir alan. TOKİ’nin diğer yapılarıyla ilgili bir dava. Yüksek
yoğunluklu yapılaşmaya karşıyız. Bu davayı açmamızın nedeni bu. Spor
kulüplerinin geniş taraftar kitlesi olduğu için bu kitlenin sempatisini odanın
aleyhine kullanmak istiyorlar. ‘Mimarlar odası her şeye karşı’ havası
estiriyorlar. Biz çarpık kentleşmeye karşıyız. Çarpık yapılaşmaya karşıyız.
Betonlaşmaya ve rant aymazlığına karşıyız. TOKİ ve şirketlere karşı bir cephemiz
yok. Önce imar planındaki yanlışları anlatmaya çalışıyoruz. Anlamadıkları zaman
dava açma yoluna gidiyoruz. Bu kent bu yoğun yapılaşmayı kaldıramaz. Maslak
hatttındaki ulaşım yetersizken kalkıp bir de Seyrantepe’yi Maslak gibi yoğun
yapılaşmaların olduğu bir yer haline getirmek pek de doğru değil. Çevreye
etkileri olumsuz olacak. Bölgenin ilersindeki Fatih Ormanı, benzeri
yapılaşmalarla kemirilmeye başlandı. İstanbul’un Fatih Ormanı’na da Belgrad
Ormanına’da ihtiyacı var” dedi.
‘Yerel yönetimler geleceği karartmasın’
“İstanbul gecekondulaşırken ve çarpık yapılaşma oluşurken, Mimarlar
Odası ve diğer odalar neredeydi” eleştirilerinin hatırlatılması üzerine
Eyüp Muhcu, şunları söyledi:
“Mimarlar odası kurulduğu 1954’ten bu yana sağlıklı ve planlı kentleşme
konusunda çalışmalarını sürdürüyor. Kamu kuruluşlarına kapsamlı uyarı, öneri ve
raporlarını sunuyor. 17 Ağustos 1999 depreminden çok önce, gerekli yerlere
gerekli uyarıları yaptık. Politik duyarsızlık olduğu için değerlendirilmedi.
Geçmişte önerilerimiz yerine getirilseydi İstanbul bu halde olmazdı. Seçim
öncesi popülist politikalar, ekonomik varlık yaratma kaygısı gibi etkenlerle
kentin sağlıksız ve plansız gelişmesinin yolu açıldı. Yerel yönetimlerin kentin
geleceğini karartmaktan vazgeçmesi gerekiyor. Başta Mimarlar Odası olmak üzere
tüm odalar kentin geleceğini karartmaya yönelik bir takım uygulamalara doğal
olarak refleks gösteriyor. Odalar her şeye karşı çıkmıyor. İşlenilen kent
suçlarına karşı çıkıyor. Bu noktada odaların uygulamalara dava açması değil,
açmaması anormal bir durum. Açıkca suça girer.”
‘Topbaş da Seyrantepe’yi beğenmedi’
TOKİ’nin kent merkezlerinde imar planları yaparak kamusal ve yeşil alanları
yoğun yapılaşmaya açtığını ifade eden Eyüp Muhcu, kuruluşun imar planlarını da
resen yürürlüğe sokarak yerel yönetimleri etkisiz hale getirdiğini öne sürdü.
Muhcu, şöyle konuştu:
“Yerel yönetimlerin ve kamu kuruluşlarının görüş verme ve plan yapma yetkisi
devre dışı bırakılıyor. Yerel yönetimlere rağmen imar planları yapılıyor.
Seyrantepe’nin imar planları da bunlardan biri. Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş da görüşmemizde Seyrantepe’deki imar planlarını beğenmediğini
söyledi. Kendisinin olurunun olmadığını belirtti. Yerel yönetimler demokrasinin
beşiğidir. Yerel yönetimler devre dışı bırakılarak plan kararlarının dayatılması
anti demokratik bir tutum.”