Daskyleion Antik Kenti'nin Surları Ortaya Çıkarılıyor



Geçmişi milattan önce 3000'li yıllara dayanan Ergili Mahallesi'ndeki antik kentte 1954'te başlatılan kazılar, Prof. Dr. Kaan İren başkanlığında devam ediyor.

Bu yıl 28 Haziran'da başlayan kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Balıkesir Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Bandırma ve Manyas belediyeleri, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ve Bandırma Çelebi Liman İşletmesi firmasının desteğiyle sürüyor.

Kazı çalışmaları kapsamında kentin 4,5 metre yüksekliğe sahip surları üzerine yoğunlaşıldı.

Görselliğiyle yerli ve yabancı tatilcilerin ilgisini çeken surların, bölge turizmine katkı sağlaması hedefleniyor.

Reklam Goruntulenme Bolumu

"Gordion'daki duvarlarla çok büyük benzerlikler olduğunu görüyoruz"
Kazı Heyeti Başkanı, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kaan İren, surların ortaya çıkarılmasıyla Daskyleion'a turizm için biraz daha görsellik kazandırmak istediklerini söyledi.

İren, milattan önce 7. yüzyılda yapımına başlanılan surların örgüsünün zamanla farklılık gösterdiğini belirterek, "Duvar örgü tekniği zamanla biraz daha farklılaşıyor. Daha itinalı hale geliyor, bunun dışında kalan kısımlarda ise daha çok Orta Anadolu'da Friglerin başkenti olan Gordion'daki duvarlarla çok büyük benzerlikler olduğunu görüyoruz. Bu da benzer veya aynı ustaların bu duvarlarda kullanılmış olabileceği fikrini bize getiriyor." diye konuştu.

"Bu duvarlar ortaya çıkınca kentin görselliği artacaktır"
Duvarların, kol gücüyle aydınlığa kavuştuğunu vurgulayan İren, 30 küsur metre uzunluğa ulaşan duvarı toprak altından gün ışığına çıkardıklarını ifade etti. İren, şunları kaydetti:

"Bu duvarlar ortaya çıkınca kentin görselliği artacaktır ve insanlar geldiği zaman biraz daha farklı bir gözle kenti göreceklerdir. Tekrar ziyaret etmek isteyip surların yanında fotoğraf çektirmek isteyeceklerdir. Böylelikle bir cazibe merkezi haline geleceğini tahmin ediyoruz. Daskyleion, turizmin bir parçası olma yolunda biraz ötelenmiş sayılabilir. Daskyleion'u Manyas Gölü ile birlikte düşünmek lazım, birisi bir doğal güzellik, diğeri tarihi güzellik, ikisini bir araya getirdiğimiz zaman eşsiz bir birliktelik doğacağını düşünüyorum."