Danıştay'dan Kritik Maden Kararı



Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) Türkiye genelinde 68 ilde toplam 766 yeni maden sahasının arama ve işletmeleri için geçen yıl ihaleye çıkmıştı. Çevreciler bazı sahaların tarım alanları, ormanlar, antik kent veya doğal yaşam alanlarına çok yakın mesafede olduğuna dikkat çekmişti.

Cumhuriyet’ten Hazal Ocak’ın haberine göre; çok sayıda çevre derneği ve bölge sakini 766 adet maden ihalesinin ilanının iptali için Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne karşı dava açmıştı. Ankara İdare Mahkemesi davayı incelenmeksizin reddine karar verdi. Bölge sakinlerinin avukatı İsmail Hakkı Atal davayı Danıştay’a taşıdı. Davayı inceleyen Danıştay 13. Dairesi alt mahkemenin davanın reddi kararını bölge sakinlerinin lehine bozdu.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Avukat İsmail Hakkı Atal, “Hiçbir hesap - kitap yapılmadan, herhangi bir strateji olmaksızın, toplumsal maliyet analizi yapılmadan, kümülatif etki çalışması yapılmadan, tüm maden projelerini toptan ihaleye çıkaran Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne çağrımız var. Bilim insanları yaygın ormansızlaşma, tarımın kontrolsüz genişlemesi, yoğun çiftçilik, madencilik ve altyapı gelişiminin koronavirüsleri değişime uğrattığını ve koronavirüs salgınlarına yol açtığını belirlemiştir. Madencilik gibi faaliyetlerle tahrip edilen başta orman alanları olmak üzere doğal ekosistemlerde, koronavirüsün en az 2.5 kat arttığı ve virüslerin insanlara bulaşma riskinin de yüzde 70 arttığı bilimsel olarak ispatlanmıştır.” dedi.

İklim krizi çağında olduğumuzu vurgulayan Atal özetle şu ifadeleri kullandı: “MAPEG gibi kamu kurumlarının maalesef iklim krizi ve koronavirüs salgınlarının sebeplerini ve sonuçlarını analiz edebilecek, çözüm ve uyum politikaları geliştirebilecek yeterlilikleri ve donanımları bulunmamakta. Madencilik ve enerji sektörü gibi alanları planlaması gereken MAPEG ve EPDK gibi kurumların başına planlama ve analiz yapabilecek donanıma sahip bürokratlar getirilmelidir.”

Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.