Danıştay Kararına Rağmen HES'e Devam!



DHA'nın haberine göre, Alakır Nehri Kardeşliği (ANK) üyeleri ve yine bölgedeki köylülerin oluşturduğu Karacaören Doğa Kültür Derneği'nce, Dereköy HES ve Alakır 2 HES için Antalya Valiliği'nce verilen iki 'ÇED Gerekli Değildir' raporunun iptali için Antalya İdare Mahkemesi'nde 2010'da yürütmeyi durdurma davası açıldı. Mahkeme, her iki HES için raporları iptal etti. Antalya Valiliği'nce temyiz edilen kararlara bakan Danıştay 14'üncü Dairesi, çevreciler lehine karar vererek yerel mahkemenin iptal kararını onadı.

Bu karar üzerine şirketler, bakanlıktan 'ÇED Olumlu' raporu istedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Dereköy HES ile ilgili başvuru üzerine 'ÇED Olumlu' raporu verdi. Çevrecilerin, bakanlık kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için dava açması üzerine Antalya İdare Mahkemesi, önce yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkeme, 5 kişilik bilirkişi heyetinin raporu sonrasında yürütmeyi durdurma kararını 18 Temmuz 2014'te bozdu. Bunun üzerine Orman Bölge Müdürlüğü'ne başvuran şirket, ertesi gün inşaat izni aldı ve HES yapımına başladı. 'ÇED Olumlu' raporunun iptali için açılan davada süreç devam ediyor. Alakır 2 HES'in yapımını sürdüren firma da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan 'ÇED Olumlu' raporu bekliyor.

'Bilirkişi raporu antibilimsel'

Danıştay'ın kararlarını değerlendiren çevrecilerin avukatı Aynur Rüzgar Gökçe, Dereköy HES için Prof. Dr. Kamil Kayabalı, Prof. Dr. Gülen Güllü, Prof. Dr. Latif Kurt, Yrd. Doç. Dr. Cevher Özeren ve Dr. Alper Serdar Anlı'dan oluşan bilirkişi heyetinin verdiği raporun, gerekçesiz ve bölgenin çevresel SİT alanı özellikleriyle bağdaşmayan, antibilimsel olduğunu kaydetti. Gökçe, kararın daha önce vadiyle ilgili Prof. Dr. Doğan Kantarcı tarafından ortaya konulan bölgede yapılacak HES'lerin çok büyük çevresel zararlar oluşturacağı yönündeki bilimsel raporlara da ters düştüğünü belirtti.

Birçok bitki ve hayvan türü neslinin tükenme tehlikesi boyutunda olduğuna işaret eden Aynur Rüzgar Gökçe, “Bilirkişi ise bölgenin tehlikede veya zarar görebilecek ekosistemler barındırmadığını yazmış raporda. Halbuki daha önce hazırlanan bilimsel raporlara bakıldığında bölgenin bu yüzden çok ciddi zararlar göreceği ortadadır" dedi.

Danıştay'ın, Alakır'ın 1'inci Derecede Doğal Sit Alanı ilan edilmesi gerektiği yönündeki kararının hukuksuz şekilde uygulanmadığına işaret eden avukat Gökçe, Alakır 1'inci Derecede Doğal Sit Alanı ilan edilmediği sürece HES'lere karşı hukuki olarak davalarla mücadeleye devam edeceklerini açıkladı.

Trajik hukuk sistemi

ANK'den Birhan Erkutlu ise kararlar ve bugün gelinen noktayı, ülkenin trajik hukuk sisteminin bir delili olarak gösterdi. Erkutlu, şöyle konuştu:

"İlk davalarımızı, 4 yıl önce 'ÇED Gerekli Değildir' kararına karşı açmıştık. Süreç devam ederken Dereköy HES için 'ÇED Olumlu' kararı alındı. Açtığımız dava sonucu yürütmeyi durdurma kararı aldırdık. Onu bile uygulamayıp hukuksuzca inşaata başladılar. Suç duyurusunda bulunduk, durmadılar. Bakanlık hemen yeni bir 'ÇED Olumlu' kararı verdi. HES şirketinin sahibi, dava açanlar hakkında 20 milyon liralık 'ihtarname' bile çekebildi. Ülkedeki hukukun durumu yok hükmünde yani. Canı olan, ahlakı, şerefi olan tüm canlıları Alakır'ın intifadasına davet ediyoruz."