Daha fazlası da Olabilirdi, Biraz 'Acı Fren' Oldu



2012 yılı büyüme hızına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, ''Daha fazlası da olabilirdi, biraz 'acı fren' oldu'' görüşünü bildiren Zafer Çağlayan, Türkiye'nin gerçek büyüme performansının bunun çok daha üzerinde olduğunu vurguladı. Bu rakamın kötü olmadığını, ama daha iyisinin olabileceğine işaret eden Çağlayan, şöyle devam etti:
     
''Ben Zafer Çağlayan olarak 1 yıldır neden bu konuda konuşuyorum? Çünkü büyüme bizim genetiğimizde var. Bu rakam frene fazla basıldığını gösteriyor. Tekrar söylüyorum. Bu kötü bir büyüme hızı değil. Hele ki, en büyük ihraç pazarımız olan, en büyük ekonomik partnerimiz olan AB ekonomileri krizdeyken, Avro Bölgesi üyeleri birer birer yardıma başvururken, Avro Bölgesi 2012 yılında binde 6 daralmışken, bugünkü büyüme oranımız kötü bir oran değil''.
    
''İç talepteki daralma, büyüme hızımızı aşağı çeken bir gelişme oldu''
    
Bakan Çağlayan, iç talepteki daralmanın, büyüme hızını aşağı çeken bir gelişme olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

''Ne yazık ki büyümenin bir tarafı eksik kaldı. Ben hem iç talebin, hem net ihracatın katkı vermesi gerektiğine inanıyorum. Gelecek yıllarda da bunu göreceğimizi düşünüyorum. 2012 yılında GSYH'miz 786,3 milyar dolar oldu. Gönül isterdi ki, iç talep de büyümeye az da olsa katkı verseydi, 800 milyar doların üzerine çıkabilseydik, daha fazla istihdam yaratabilseydik, daha fazla yatırım yapılsaydı. Onları da 2013 ve sonrasında yapacağız inşallah''.

TÜİK'in bugün açıkladığı verilere göre 2012 yılı bütçe açığı/GSYH oranının yüzde 2 olduğunu belirten Çağlayan, 2011'den yüksek olsa da bu oranın, pek çok AB üyesinden daha iyi olduğunun altını çizdi. Türkiye'nin 2013 yılında daha düşük bir bütçe açığı olacağını ümit ettiğine vurgu yapan Çağlayan, şu değerlendirmelerde bulundu:
     
''2012 yılının ilk 3 çeyreğinde net ihracat yoluyla büyümüştük. Az önce açıklanan veri 4. çeyrekte de bunun devam ettiğini gösterdi. 2012 yılında ekonomimiz yüzde 2,2 büyüdü. Bunun 4,1 puanı net ihracattan geldi. Yani 2012 yılında Türkiye ekonomisi net ihracat yoluyla büyüdü. Başka bir önemli gelişme de ihracatın GSYH'deki payı. Bugünkü verilere göre 2012 yılı itibarıyla mal ihracatının GSYH'deki payı yüzde 19,4, mal ve hizmet ihracatının payı yüzde 25 oldu. 2002'de bu oran yüzde 21'di. 2013 ve sonrasında daha hızlı ve sağlam büyüyen bir ekonomimiz olacak. 2023 hedefimiz ilk 10'a girmek, 2 trilyon dolar GSYH'ye çıkabilmek. Bunun için de en az yüzde 6-6,5 hızla büyümemiz gerekiyor. Ben bunu yapabileceğimize inanıyorum. Hem iç talebin hem de net ihracatın katkısıyla bunu yapacağız''.