Tarlabaşı İçin Yeni Kimlik



Dört ay önce yürürlüğe giren yasayla, Tarlabaşı yeniden yapılandırılacak. Dış cephesi korunan tarihi binalar, yenilenecek. Gerekirse, küçük 5-10 binanın yerine, tek bir büyük bina yapılacak.

Kentsel sit alanı olan Beyoğlu'ndaki yüzlerce tarihi bina, önümüzdeki yıl başlayacak bir projeyle adeta yeni baştan inşa edilecek. Arsa payları küçük tarihi evler, dış cepheleri aynen korunarak beşer-10'arlı gruplar halinde birleştirilip tek bir blok halinde yeniden yapılacak.

Azınlıklarca terk edilen ve sahipsiz kalan binalar, kayyum tayin edilerek kamulaştırılırken, bürokratik engeller bölgeye özel atanacak koruma kuruluyla aşılacak. Tüm imar harçlarından muaf tutulan bölgesel yenilenmede, inşaat maliyetlerinin yüzde 35 azalması nedeniyle çok sayıda işadamının projeye aday olduğunu belirten Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan'a göre Tarlabaşı, İstiklal Caddesin'den de kıymetli, İstanbul'un Champs Elysees'i olacak.

İstiklal Caddesi'ne rakip
Dört ay önce yürürlüğe giren 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Yasa'nın ilk uygulamasıyla Tarlabaşı, topluca elden geçirilecek. İstiklal Caddesi büyük dönüşüme uğradığı halde Tarlabaşı'nın çöküntü alanı olarak kalmasını, evlerin ekonomik değeri olmamasına ve çevre faktörlerine bağlayan Demircan, bu sorunları ortadan kaldırınca bölge halkının ve işadamlarının projeye gönüllü olduğunu söyledi. Demircan, projeye ilişkin şu bilgileri verdi:

Başkan: Parçalanmaya son
"Bu yasayla, Tarlabaşı'nda, ada bazında, tek tek bina veya parsel değil, tüm bölgeyi ele alma imkânımız doğuyor. Ada bazında Tarlabaşı'nı tek parça bina haline getirmek gibi bir düşüncemiz var. Küçük küçük, yan yana bir sürü bina olmaktansa, 50 metrekarelik iki-üç katlı beş-10 bina yerine, tek bir büyük bina olacak. Ama dış cepheleri bugünkü tarihi özelliklerini koruyacak.
Binalar, içten tevdi edilmiş, dıştan bakıldığında ise orijinal haliyle yenilenmiş olacak. Üstten bakıldığında bölünmüş, parça parça değil, tek parça bir bina olacak. Yıkılsa da, ön cephesi aynen yapılacak.

'Maliyetler yüzde 35 azaldı'
Bina maliklerine diyoruz ki, bundan kaçış yok. Bekleme süresi yok. Anıtlar Kurulu'na gidip yıllarca beklemeyeceğiz, sadece bu işe bakacak olan özel bir koruma kurulu, önünde ne varsa tıkır tıkır çizdirip işi bitirecek birkaç ayda. Önüne konanı reddeden bir anıtlar kurulu olmayacak. İnşaat faaliyetleri için her türlü vergi ve harç ortadan kaldırıldı. Bu, inşaat maliyetini yüzde 35 azaltıyor. 'Komşum katılmazsa' korkusu kalktı, yüzde 80'in 'Evet' dediği yerde, yüzde 20 'Hayır' diyemeyecek. Birisi oyunbozanlık ederse, kanunun hükümleri işleyecek, orası hızla kamulaştırılacak.

Nihai fonksiyonun ne yapılacağı sorulursa, her ada için ayrı. Adalarda iki yol var, ya alışveriş merkezleri ve otel gibi ticarethane ya da konut olur. Oradaki vatandaş, 'Ben yerimi yapıp burada yaşamaya devam etmek istiyorum' veya 'Buradaki malımın dükkân olarak kalmasını istiyorum, ya da 'Buradaki malımı satar kurtulurum' diyebilir. Veya bütün malikler diyecek ki, 'Bizim paramız var ve oturup bir müteahhit firmayla anlaşıp biz yaptıralım.' Bir kısmının taşınmasına ya da burada oturmasına maliklerin kendileri karar verecek. Finansman sorunu aşılmış durumda. 'Gel, kat karşılığı yapayım' veya 'Binanı bana sat' diyenler var. Çünkü ortada çok güzel bir proje var ve rantı yükseliyor.

İnşaatta geçici olarak iş ve iskân olmayacak. Binanın sahibi yoksa, kayyum tayin edip kamulaştıracağız. Tarlabaşı bundan sonra İstiklal Caddesi'nden daha kıymetli olacak. Proje tamamlandığında Tarlabaşı, İstiklal Caddesi'den daha kıymetli bir yer, İstanbul'un Champs Elysees'i olacak."