Çürük Yapılara İzin Veren Kamu Görevlileri Yargılanabilir



Prof. Dr. İzzet Özgenç, sosyal medya hesabından Kartal'da Yeşilyurt apartmanın çökmesinin ardından açıklama yaptı.

Oda TV'de yer alan habere göre, imar barışına rağmen kamu görevlilerinin cezai sorumluluklarının olduğunu söyleyen hukukçu Özgenç, şu açıklamalarda bulundu:

"Sorumluluk büyük önem taşımaktadır"
"Malum, 'imar barışı kanunu', daha önce imara aykırı olarak yapılan yapıların, bunlarla ilgili olarak kentsel dönüşüm programı uygulanıncaya kadar geçerli olmak üzerek, kullanılmasına 'hukuki' (?) çerçevede imkan tanıyan düzenlemeler içermektedir. Bu düzenlemeler, söz konusu yapıların kişilerin hayatı bakımında somut tehlike arz edip etmediklerini araştırma ve buna göre işlem yapma yükümlülüğü getirmemektedir.

Sorun, buradan kaynaklanmaktadır. Araştırma yükümlülüğü getirmeyen ve bu düzenlemeye istinaden, kişilerin hayatı bakımından somut tehlike oluşturacak şekilde 'çürük' yapılmış yapılarla ilgili olarak da, gayrimuayyen süreli bir kullanma izni verilebilecektir. Bu düzenleme karşısında belediyeler bakımından önemli olan, bu başvuru bağlamında belli bir miktar paranın tahsilidir. Para ödendikten sonra, yapı 'çürük'müş veya değilmiş, önemli değil, gayrimuayyen süreli olarak bir kullanım hakkı elde edilmektedir. 'Çürük' olmasına daha doğru bir ifadeyle, kişilerin hayatı bakımından somut bir tehlike arz etmesine rağmen, bu kanuna istinaden kullanma izni verilmiş olan bir yapının bilahare çökmesi ve çok sayıda insanın ölümüne sebebiyet vermesi halinde, ceza hukuku bakımından sorumluluk büyük önem taşımaktadır.”

Reklam Goruntulenme Bolumu

"Çürük yapı inşa edenlere ağır ceza"
Özgenç, açıklamalarına şu şekilde devam etti: “Elbette ki, bu yapıyı 'çürük' daha doğru bir ifadeyle, kişilerin hayatı bakımından somut bir tehlike arz edecek şekilde inşa eden kişilerin ceza hukuku sorumluluğu söz konusu olacaktır. Bu kişilerin ceza hukuku bakımında sorumlu tutulabilmesi, bu yapılarla ilgili olarak denetim yükümlülüğü altında bulunan kamu görevlilerinin bu denetimi yapmamaları halinde ceza hukuku sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Denetim yükümlülüğünü yerine getirmeyi ihmal eden kamu görevlileri, sadece ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan (TCK, m. 257, f.2) değil, en azından bilinçli taksirle çok sayıda insanın ölümüne sebebiyet vermekten (TCK. m. 85. f.2 ve m. 22. f. 2) dolayı ceza hukuku bakımından sorumlu tutulmalıdırlar.

Önemle belirtmek gerekir ki, bir yapı ile ilgili olarak malum 'imar barışı kanunu'ndan yararlanmak, 'çürük' olan bu binanın bilahare çökmesi ve çok sayıda insanın ölümüne sebebiyet vermesi halinde, ilgili kişilerin ceza hukuku sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.

Ayrıca belirtmek gerekir ki, malum 'imar barışı kanunu' daha önce imara aykırı olarak yapılan 'çürük' veya sağlam yapıların gayrimuayyen bir süre de olsa kullanımına imkan tanımakla kalmamış, ülkemizde bir 'kaçak' yapılaşma furyası başlatmıştır. Bu durumu bir gelir elde etme yolu olarak gören belediyeler ve ilgili diğer kamu otoriteleri, bu hukuk dışı gidişata herhangi bir müdahalede bulunmamaktadırlar.”

"Yapı kayıt belgesi düzenleninceye kadar durma kararı verilmesi gerekmektedir"
Açıklamalarına itiraz geldiğini belirten Prof. Dr. Özgenç, şu metni yayınladı:

“2019.02.11 tarihli değerlendirmelerimde belirttiğim üzere, malum 'imar barışı kanunu' daha önce imara aykırı olarak yapılan yapıların, geçici bir süre de olsa kullanılmasına 'hukuki' (?) çerçevede imkan tanıyan düzenlemeler içermektedir. Bu düzenlemeler, söz konusu yapıların kişilerin hayatı bakımından somut tehlike arz edip etmediklerini araştırma ve buna göre işlem yapma yükümlülüğü getirmemektedir.