Çukurova Isı, radyant ısıtma sistemlerindeki geniş ürün yelpazesi ile her işletmenin ihtiyacına uygun çözümler sunuyor. Çukurova Isı, ürün portföyünde bulunan “Borulu Radyant Isıtıcılar, Sıcak Hava Üreticileri, Seramik Plakalı Radyant Isıtıcılar, Stadyum Tribün Isıtıcıları, Elektrikli Halojen Isıtıcılar, Doğalgazlı Termo-Konvektörler ve Seyyar Radyant Isıtıcılar” ile fabrikalarda, atölyelerde, depolarda, hangarlarda, fuar alanlarında, showroomlarda, spor salonlarında, evlerdeki ve işletmelerdeki açık alanlarda hem dayanıklı hem de ekonomik ve etkili ısıtma sağlıyor.
“Blackheat Borulu Radyant Isıtma Sistemleri”nin ısıtma prensibi ve endüstriyel tesisler ile işletmelere sunduğu avantajlar hakkında bilgiler paylaşan Çukurova Isı Pazarlama Müdürü Osman Ünlü, konuya ilişkin olarak şunları söyledi: “Radyant ısıtma; yüksek sıcaklığa sahip bir yüzeyden çıkan ışınların başka bir yüzey tarafından absorbe edilerek ısınmasıdır. Güneşin, dünyayı ısıtması buna en iyi örnek. 150 milyon kilometre uzaklıktaki güneşin yüzeyinden yayılan ışınlar, uzay boşluğunu daha sonra da atmosferi geçerek dünya yüzeyine çarpar ve enerjisini bırakarak yer küreyi ısıtır. Bu prensibe dayanılarak geliştirilen radyant ısıtıcılarla; yüksekliği 6 m ve üzeri olan, izolasyonu yetersiz ve hava değişimi çok olan kısacası ısıtmanın güç olduğu düşünülen endüstriyel tesisler ve işletmelerde son derece başarılı uygulamalar gerçekleştiriyoruz. Mimari açıdan her yapıya uygun sistem çözümleri sunan “Blackheat Borulu Radyant Isıtma Sistemleri”, merkezi sıcak hava üflemeli sistemlere göre yüzde 30 – 50 oranlarında tasarruf sağlıyor. Bu sistemde radyant borunun içerisinde dolaşan gaz, ısısını boruya bırakıyor. Radyant borunun dış yüzey sıcaklığı ortalama 300 °C’ye kadar ulaşıyor. Borudan yayılmaya başlayan ışınım, üzerindeki reflektör vasıtasıyla aşağıya yönlendiriliyor. Hava hareketlerinden etkilenmeden yönlenen ışınlar, makinelere, insanlara ve zemine çarptığı anda ısı enerjisine dönüşüyor ve ısıtma başlamış oluyor. Çok kısa sürede ve konforlu bir ısıtma sağlıyor.
Blackheat Borulu Radyant Isıtma Sistemleri, düşük karbon salınımıyla da yüzde 94,6’lara varan yanma verimi sağlıyor. Yüksek radyant verimleri sayesinde enerji verimliliğini arttırarak işletme giderlerini düşürüyor.
Blackheat Borulu Radyant Isıtma Sistemlerinde kullanılan yüksek yayıcılık (emisivite) değerinde, ısıl işlem görmüş içi ve dışı alüminize radyant borularla hem yüksek radyant verimi elde ediliyor hem de paslanmaya karşı mukavemet sağlanıyor. Yansıtma kabiliyeti en iyi metal olan saf alüminyumdan imal patentli özel açı ve kıvrımlara sahip reflektörler, borulardan çıkan ışınların yüzde 99,5’ini çalışma seviyelerine yansıtarak taşınım kayıplarını minimuma indiriyor ve boruların aşırı ısınmasının önüne geçerek cihazın kullanım ömrünü uzatıyor. Ayrıca Blackheat’in reflektörlerinde zamana ve kirlenmeye bağlı verim kaybı da söz konusu olmuyor. Cihazlar uzun yıllar boyunca ilk günkü performansla çalışıyor.
Baca inşası problemi olmayan çevre dostu borulu radyant ısıtıcılar, ısıtma esnasında da hava sirkülasyonu yapmadan, tozsuz ve gürültüsüz çalışıyor. Kazan dairesi kullanılan ısıtma sistemlerindeki gibi enerjinin, borular vasıtasıyla ısıtılacak mekana transferi sırasında yaşanan kayıplar da söz konusu olmuyor. Kazan dairesinde ana elemanlardan birinin arızalanması durumunda tüm sistem devre dışı kalır ;ancak radyant ısıtmada sadece arızalanan cihaz devre dışı kalıyor, sistemdeki diğer cihazlar çalışmaya devam ediyor ve mekan soğuk kalmıyor. Sistemde kazan dairesine ve personele ihtiyaç duyulmaması da işletme giderlerinden tasarruf sağlıyor.”
Radyant Isıtıcıların, her türlü otomatik ve elektronik kontrole uygun cihazlar olduğunu belirten Ünlü, ısıtılacak mekanlardaki cihaz sayılarına, ısıtma bölgelerine ya da özel isteklere göre merkezi/tali kontrol panoları tasarlanabileceğini, otomasyon ile bilgisayardan sistem kontrolü sağlanabileceğini ve sistemin, Modbus tabanlı Scada sistemi ile entegre olabileceğini belirtti. Ünlü, kontrol panolarından ortam sıcaklık değerlerinin ayarlanıp, izlenebileceğini, eğer istenirse haftalık program saatleri ile sistemlerin çalışma aralıklarının belirlenebileceğini ve bu sayede personele ihtiyaç duyulmaksızın sistemin çalıştırılabileceğini de sözlerine ekledi.