Ankara'nın merkezinde, Meclis ve Bakanlıklar'a 5 dakika
mesafedeki bir gecekondu mahallesinin yüzü, son 7 yılda hızla değişti. Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Lojmanlarda
oturmayın!' talimatının ardından, ev arayan yeni milletvekilleri, kent
merkezinde, hızla gecekondudan dönüşen Çukurambar'ı keşfetti.
Semte önce milletvekilleri yerleşti, onları üst düzey bürokratlar ve emekliler
takip etti. Böylece gecekondu semti Çukurambar, Ankara'nın gözde yerleşim yeri
oldu. Çukurambar şimdi Yenimahalle,
Bahçelievler, Saraçoğlu Mahallesi,
Çankaya ve Or-An ile yarışıyor. Çukurambar'da
kurbağalar sustu artık astronomik kiralar konuşuyor
Cumhuriyet elitlerinin büyük bir bölümü kuruluşla birlikte Ankara'ya
yerleşmiş İstanbullulardı. Yeni bir şehir kuruluyor, kentin kimi semtleri
diğerlerinden ayrılıyordu. Esasında Mamak-Sincan arasındaki demiryolu hattı,
kuzey ile güneyi birbirinden ayıran-uzaklaştıran bir çizgi gibiydi. Yenimahalle,
Bahçelievler, Saraçoğlu Mahallesi, Çankaya ve Or-An yıllar içinde siyasetçi,
bürokrat ve sanatçıların 'göç yolları' üzerinde kaldı. Kentin Eskişehir yolu
boyunca gelişimi ardından yeni gözde semtler ortaya çıkacaktı. AK Parti Genel
Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Lojmanlarda oturmayın.' talimatının ardından,
kendilerine ev arayan yeni milletvekilleri, kentin merkezinde, hızla
gecekondudan dönüşen Çukurambar'ı keşfedecekti.
Zaman zaman AK Partili siyaset ve bürokrat elitiyle birlikte tanımlansa da
Çukurambar, 40 bine yaklaşan nüfusuyla, aynı zamanda üst düzey emekli bürokrat,
işadamı ve yüksek kiralara gücü yeten üniversite öğrencisi için de bir çekim
alanı. Mahallenin eski sakinleri ise kendilerini yabancı hissetmeyecekleri uzak
semtlere kaçıyor.
Memur kentinin renkleri
Gri rengin ağır bastığı Ankara, toptancı bir yaklaşımla 'memur kenti' olarak
nitelense de her mahallenin ayrı bir öyküsü, ayrı bir rengi var.
Hacettepe, kabadayıların ve futbolun mahallesiydi. 'Alt
kentleşme'nin bir örneği Or-An, bir dönem siyaset ve
bürokrasinin önemli isimlerini ağırlayacaktı. Alparslan Türkeş de, Bülent Ecevit
de bu mahallenin sakinleriydi. Süleyman Demirel, uzakta, Güniz
Sokak'ta kalmıştı. Hep de orada oturacaktı.
Deniz Baykal ise genç bir siyasetçi olarak 1970'lerin başında borçla alınan
Or-An Mahallesi Zühtü Tigrel Caddesi'nde evinin penceresinden yıllarca ODTÜ
Ormanı ve Mogan Gölü'nü seyretti. Olcay-Deniz Baykal çifti, Or-An'ın ilk
sakinlerindendi. Çamurlu yollardan geçip evlerine ulaşabiliyorlardı. Or-An'ı
tercih edenlere ilk yıllarda herkes, "romantik solcular" diye takılacaktı.
Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla tarihe karışan milletvekili lojmanları
ise Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde, 1985 yılında yapılmıştı. Or-An'daydı.
Siyaset, bürokrasi ve Ankara'daki sanat dünyasının, Bahçelievler ve Yenimahalle
tercihleri ise siyah-beyaz yıllarda kalacaktı. O yılların anılarında kalan bir
diğer mahalle de Başbakanlık ile Genelkurmay'ın hemen yanı başındaki Saraçoğlu
Mahallesi'ydi... Erdoğan, seçimin hemen ardından milletvekillerine 'Lojmanda
oturmayın.' çağrısı yapıyor, 'halkın arasına karışmalarını' istiyordu. Kendisi,
Subayevleri'ni tercih ediyor; Ankara'ya yeni adım atanlar ise 'halkın arasına
karışacak' nezih mahalle arıyordu.
Eskişehir yolunun hemen yanı başında, TBMM'ye 5 kilometre uzaklıkta yıldızı
parlayan yeni bir yerleşim alanı vardı: Çukurambar. 100. Yıl Sitesi-Kızılay
otobüslerinin güzergâhı üzerinde Çukurambar, bir gecekondu mahallesiydi. Evlerin
arasındaki boş tarlalarda çocuklar sabahtan akşama kadar top koştururdu. Bu
tarlalar zaman zaman da Çingeneleri ağırlardı. Bir de adıyla dikkat çeken
Arjantin İlkokulu bu mahalledeydi. Belediyenin asfalt şantiyesi, mahallenin
kıyısında, Konya Yolu üzerindeydi.
Ne buğday kaldı ne de kurbağa sesleri
Çukurambar ve hemen yanı başındaki Kızılırmak
Mahallesi, 1960'larda buğday tarlaları ile dolu tarımsal bir alanken,
göç hareketlerinden nasibini aldı. Kızılırmak, daha çok Yozgat ve Kırşehir'den
gelenlerin oturduğu bir gecekondu mahallesi oldu. Çamur deryası içindeki
Çukurambar ise çok sonraki yıllarda gecekondulaşacaktı. Arjantin İlkokulu'nun
hemen yanı başındaki Merkez Camii'nin bulunduğu meydan ise mahallenin buluşma
noktasıydı.
1990'ların sonunda gecekondular yıkılmaya başlar, yerine geniş daireli yüksek
binalar yükselir. Mahalle Muhtarı Mehmet İhsan Gülbudak, artık
çok az gecekondunun kaldığını, mahallenin eski sakinlerinin büyük bir bölümünün
ise Sincan, Etimesgut gibi semtlere
taşındığını anlatıyor. Gecekondularının üzerinde bulunduğu arsa karşılığında
daire sahibi olan mahallenin eski sakinleri, artık yeni Çukurambar'da
yaşayamayacaklarına kanaat getirdikleri için kendilerini daha ait hissettikleri
uzaktaki mahallelere kaçar. Muhtar, 8 yıl önce dairesini satan eski bir sakinin
Sincan'a gidip beş katlı bir apartman aldığını aktarıyor.
Sakinlerin yüzde 10'u üniversite öğrencisi
2000 yılı nüfus sayımına göre 5 bin 200 kişinin yaşadığı mahalle sakinlerinin
sayısı 40 bine yaklaştı. AK Partili milletvekillerinin de yaşadığı mahallenin
yüzde 10'u üniversite öğrencisi. Mahalle, ODTÜ ve TOBB-ETÜ üniversitelerine de
oldukça yakın. "Emekliler de tercih ediyor. Yargıtay, Danıştay gibi kurumlardan
emekli olanlar da var." diyor mahallenin muhtarı. Emlakçılar da, son yıllarda
doktorların tercih ettiği bir mahalle olduklarını söylüyor. Emlakçıların verdiği
bilgiye göre kiralar, bin ile 2 bin 500 TL arasında değişiyor. Satın almak
isteyenlerin ise en az 250 bin TL'yi gözden çıkarması gerekiyor. Bir milyon
TL'ye de ev varmış.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın geçen sene bir gece yarısı bu semtte buluşmaları, gazetelere
'Çukurambar zirvesi' olarak geçmişti. AK Partili milletvekillerinin daha çok
birkaç blokta yoğunlaştığı Çukurambar, zaman zaman iktidar partisi ile de
anılıyor. Ancak muhtar Gülbudak, "Sayı olarak çok fazla milletvekili yok.
Mahallemizde 160 blok var. 50 dolayında AK Partili milletvekili mahallemizde. En
çok işadamları mahallemizi tercih ediyor." diyor. Mahalle, belki bir dönem AK
Partililerin de tercih etmesi nedeniyle dikkat çekmiş, ancak tercihin ana
nedeni, geniş evler, kentin merkezine 5 dakikalık ulaşım mesafesi, alışveriş
merkezlerine yakınlık, üniversitelerin yanı başında olması...
Toprak yolların ucundaki Meclis başkanı
Geçen dönem Meclis başkanlığı görevini yürüten Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınç'ın yanı sıra Osman Pepe, Salih Kapusuz, Vahit Kiler, Kerim Özkul, Mustafa
Çetin, Mustafa Elitaş, Hasan Angı, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Mehmet
Tekelioğlu, Çukurambar'da oturan milletvekillerinden ilk akla gelenler. Arınç,
Meclis başkanı olduğunda, kendisine tahsisli konutu değil, uzun yıllar üyesi
olduğu kooperatif evinin bitmesi ile Çukurambar'ı tercih etmişti. Kendisinden,
bir bayram sabahı ziyaret için randevu alan gazeteci de toprak yollardan
geçerken yolunu kaybettiğini düşünecekti. Önünde korumalara ait kulübenin
bulunduğunu görünce de oldukça şaşırmıştı.
Emlakçı dertli: Otel gibi oldu
Mahallenin en önemli eksiği, çocuklar için bir oyun parkının olmaması.
Blokların arasındaki yeşil alanların elden gitmesinden korkuluyor. Muhtar, hem
AK Partili Büyükşehir Belediyesi'ne hem de CHP'li Çankaya Belediyesi'ne çağrılar
yapıyor. Mahallelinin, "yeşil alanlarımız başka amaçlarla kullanılmasın, park
istiyoruz" taleplerini iletiyor. Aslında mahallenin küçük ve özürlüler için özel
bir parkı var. Serebral Palsili Çocuklar Derneği ile Çankaya Belediye işbirliği
ile yapılan 'engelsiz oyun parkı' geçen sene açıldı. Çukurambar'ın bir türlü
bitirilemeyen altyapısı da yeni sakinlerin en büyük şikâyetlerinden biri.
Bir de 'mahallenin nasıl kaybolduğunu' da bir emlakçının sözleri özetliyor:
Otel gibi... Yani, Çukurambar'da oturmayı tercih edenler evlerini bir otel gibi
kullanıyorlar. O eski mahallelerin sıcaklığı kaybolmuş. "Çukurambar'da oturuyor
desinler diye buraya taşınanlar de, ev alanlar da var." diye ekliyor. Ancak,
Çukurambar'da ev almanın çok da iyi bir 'yatırım' olmadığını vurguluyor.
"Muhafazakâr bir mahalle olarak biliniyor Çukurambar." diyecek oluyoruz, "2 yıl
önceydi..." diye cevap veriyor.
Hepsi sattı, Sincan'a gitti
Elmas Teyze, 60 yaşında... Çukurambar'da kalan son gecekondulardan birinde
oturuyor. Torunları ve oğluyla birlikte... Hızla yükselen konutlar, kayısı
ağaçlarının önünden görünüyor. O da geçen yılları düşünüyor. Damla, Hazar, Can
ve Birsu... Önce torunlar geliyor. Ardından gecekondunun önündeki kümesten
tavuklar, bir de çocukların korkulu rüyası horoz çıkıyor. En küçükleri Burcu
dışında hepsi, az ötedeki Arjantin İlköğretim Okulu'nun öğrencileri. Lüks
sitelerin çocuk parkları yerine evlerinin önünde tozun toprağın içinde oynamak
zorunda kalan çocuklar, eski arkadaşlarının başka mahallelere taşındıklarını
anlatıyor. Arsasına birkaç daire alabilen eski mahalleli, satıp başka semtlere
gitmiş. Herkesin anlattığı hikayeyi Elmas Teyze özetliyor: "Hepsi sattı.
Sincan'a gitti... Zenginler oturuyor, fakirler ortada yok." diyor. 37 yıl önce
Konya'dan gelip yerleştiği, Ankara-Konya karayolunun hemen yanı başındaki
gecekondu mahallesini özlemle anıyor.
Eski mahalleden yadigâr Arjantin İlkokulu'na ek binalar yapıldı. Ancak onlar
da yeterli değil... Cami ise yıkılıp bir hayırsever tarafından yeniden
yaptırıldı. Birkaç yıl önce Konya yolunda geçirdiği bir trafik kazasında
hayatını kaybeden Tuğba Altınok'un adını taşıyan cami, yaz aylarında Kur'an-ı
Kerim öğrenmeye gelen çocukların sesleriyle şenleniyor.
48. Cadde: Her zevkten damağı tatlandırıyor
48. Cadde ise son birkaç yılda sayıları artan lokanta, kafe ve bistrolarıyla
öne çıkıyor. Liva, Erzurumlu Cağ Kebap, Martı, Sultanahmet Köftecisi, Eat'n Joy,
Big Chiefs, Kaburgacı Selim Amca ve diğerleri. Yenileri yolda. AK Parti
Milletvekili Faruk Koca'nın kardeşi de birkaç ay içinde 'dünya mutfağı' ile 48.
Cadde'ye girecek... Dükkân kiraları ise oldukça yüksek. 60 metrekare bir
dükkânın aylık kirası 3 bin 500 TL'den başlıyor. 40-50 binlere varan kiralar
herkesin dilinde.