Koronavirüs salgını ve salgının yayılımını önlemek için alınan tedbirlerin yapı sektörüne etkilerini sektör temsilcilerine sorduk. Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Çuhadaroğlu Grup Şirketleri Genel Müdürü Kenan Aracı, Çuhadaroğlu’nun bu tür “öngörülemeyen” ve ani gelişen krizlere karşı daha önceden oluşturduğu “acil eylem planı” doğrultusunda “nakit akışı”, “stok yönetimi” ve “maliyetler”e odaklandığını belirterek, “Bu süreçte güçlü olan sermaye ve bilanço yapımızın olumlu etkilerini görmekteyiz.” şeklinde konuştu.
Koronavirüs salgını ve salgın önlemleri şirketinizi nasıl etkiledi?
Türkiye pek çok çeşitli, özellikle de iç ve dış etmenli krizi atlattı. Ancak, bu kez durum çok farklı. Çünkü salgın ve sokağa çıkma yasakları sektörel ve küresel boyutta üretimi tamamen durdurdu. Özellikle, işletmelere nakit akışı azaldı hatta durma noktasına geldi. Güçlü sermaye yapıları ve güçlü birikimleri olmayan firmaların iflas riski daha önce hiç olmadığı kadar yükseldi. Düşük talep doğrultusunda üretim tarafında ciddi tahribat olma ihtimali yüksek. Özellikle, inşaat sektörü tarafı salgın hastalık öncesi iç pazarda başlayan daralmanın olumsuzluğu ile boğuşurken, salgın hastalıkla beraber bu olumsuz tabloya inşaat sektörü Türkiye İç Pazarı’na ihracat pazarlarının da eklenmesi ile 2020 yılını yüksek daralma oranı ile kapatacağı yüksek ihtimal.
Ticari faaliyetler ve üretim faaliyetleriniz ne durumda?
Şirketimiz özelinde 2019 yılı sonu itibari ile salgın öncesi inşaat sektöründe kullanılan mimari alüminyum sistem satış oranları yüzde 60 seviyelerinde, yüzde 40 sanayi pazarı tarafında iken bu oran salgınla beraber 2020 ilk çeyreğinde inşaat sektörü pazarı toplam satış oranlarımız içerisinde yüzde 40 seviyelerine gerilemiştir. İhracat satış oranları ise yaşanan küresel salgın hastalığa rağmen, geçen yılın aynı periyodu ile karşılaştırdığımızda yüzde 40 seviyelerinden toplam satışlar içindeki oranı olumlu bir şekilde yüzde 65 seviyelerine kadar yükselmiştir.
Çalışan sağlığı ile ilgili ne gibi tedbirler alıyorsunuz? Sizin alınmasını önerdiğiniz tedbirler neler?
Salgının ilk başladığı gün itibari ile üretim faaliyetlerimizden önce, ofis ve fabrika tarafında güvenli, sağlıklı ve hijyenik çalışma ortamı sağlamak adına Covid-19 İletişim Komitesi kurarak, acil eylem planımızı oluşturduk ve gerekli duyuruları yaptık. Grup şirketlerimizin çalışan sayısı 600 olup, olası riskleri minimize etmek için tedbirleri sürecin en başından aldık. Bu hastalığın bulaşıcılık özelliğinin hızlı olması nedeniyle izolasyon ve olası hastalık taşıma riski olan çalışanlarımızı izole ederek faaliyetlerimizi devam ettirdik. An itibari ile de ölümlü hasar bırakan sonuçlarla karşılaşmadık.
Aldığımız tedbirlerden bazıları şunlar:
Salgının ve dolayısıyla salgına yönelik tedbirlerin uzaması/artması durumunda sektörün nasıl etkileneceğini, hem çalışan sağlığı hem de ticari ve üretim faaliyetleri açısından ne gibi ekstra tedbirler alınabileceğini öngörüyorsunuz?
Şirket olarak bu süreçte özellikle belirsizlikte karar alma hızımızı iletişim ve istişare ile arttırdık. Özellikle bu salgın döneminde stres yönetimine ağırlık verdik ve salgın hastalık süreç sonrasını düşünerek hareket ettik. Bu vizyon, işi psikolojik açıdan yönetmemizi kolaylaştırdı.
Şirket olarak, bu tür “öngörülemeyen” ve ani gelişen krizlere karşı daha önceden oluşturduğumuz “acil eylem planı” doğrultusunda “nakit akışı” “stok yönetimi” ve “maliyetler”e odaklandık. Özellikle bu süreçte güçlü olan sermaye ve bilanço yapımızın olumlu etkilerini görmekteyiz. Bu süreç ve sonrası sermaye yapıları güçlü nakit akışını iyi yöneten firmaların ayakta kalacağını düşünmekteyim. Özellikle, böyle bir krizi test ediyor olmamız ileriye yönelik ayakta kalacak sektörleri ve tabi ki işletmeleri daha deneyimli ve tecrübeli hale getirecek, daha sağlam, ayakları üstüne basan işletmeler olmalarını sağlayacaktır.
Küresel bir salgın hastalık haline gelen Covid-19 ile ilgili her ne kadar ilaç ve tedavi metodlarının başarılı olduğu gözlemlense de kalıcı aşı gibi bir çözüm veya salgın hastalığın son bulduğu ile ilgili bir açıklama yapılmadığı müddetçe belirsizlik süresi uzayacaktır.
Salgın sonrası ekonominin, ticari faaliyetlerinizin ve sektörün normale dönüş süreci ile ilgili öngörüleriniz nelerdir?
İşin sağlık tarafındaki belirsizlik zamana bağlı olarak çözümlense de, toplumun satın alma sürecinde etkili olan psikolojik, sosyolojik ve buna bağlı ekonomi tarafındaki belirsizlik ve bunun doğal sonucu toparlanma sürecinin uzayacağını düşünmekteyim. Süre olarak 2021 yılı ilk çeyreği ile normalleşme sürecinin hız kazanacağı ekonomik tabiri ile yaz aylarında başlayacağı iddia edilen bir V çıkış trendi yerine normalleşmenin biraz daha zaman alacağı bir U trendinin bizleri beklediğini düşünmekteyim. Buna ilaveten, hastalığın sonbahar aylarında tekrarlama ihtimalini de dikkate alırsak, belki yaz aylarında bir toparlanma sonrası tekrar negatif etkileneceği ve 2020 yılında birkaç istisna sektör dışında tüm sektörlerin olumsuz olarak 2019 yılına göre 2020 yılını kapatacağını öngörmekteyim.