Çözüm Köprü Değil, Tüp Geçit



Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Semih Tezcan, üçüncü köprünün, İstanbul’un trafik sıkışıklığına bir çözüm olmadığını belirterek, “Bunun çözüm yolu, üçüncü köprü değil, İstanbul’un en yoğun ulaşım ekseninde, Söğütlüçeşme ile 4. Levent arasında tünel kazılarak inşa edilecek bir raylı sistem olan Boğazray tüp geçididir” dedi

Üçüncü köprünün ulaşım alt yapı tercihi açısından bir kısır döngü olduğunu anlatan Tezcan özetle şunları söyledi:

“İnsanlarımız (her gün yaklaşık 1 milyon yolcu) sabah ve akşamları trafik sıkışıklığında en az bir saat gereksiz yere zaman kaybettikleri için, işgücü kaybı, yakıt kaybı, yıpranma gibi nedenlerle ülke ekonomisi yılda 4.5 milyar dolar zarar görmektedir. Şüphesiz, insanlarımızın çektiği bu ızdırabı ve ekonomimizin uğradığı bu önemli zararı ortadan kaldırmak gerekir.”

Tezcan, üçüncü köprünün neden bir kısır döngüye yol açacağını da şöyle anlattı: “İstanbul’da araç sahipliğinin yıllık artış oranı yüzde 16’dır. Köprü geçiş ihtiyacındaki artış oranını muhafazakâr bir tahminle yılda yüzde 7 olarak kabul edelim. Köprülerden geçiş sayısı 2000 yılında 130 milyon olduğuna göre, 20 yıl sonra 2020 yılında geçiş ihtiyacı, yılda yüzde 7 artış hızıyla, yaklaşık 530 milyon olacaktır. Bir köprünün yıllık araç geçiş kapasitesi 65 milyondur. Dolayısıyla 2020 yılında bize 8 köprü gerekir. Kısaca, her iki yılda yeni bir köprü gerekiyor.”

En gerçekçi, en etkili ve en kesin çözümün Boğazray Tüpgeçit Projesi olduğunu savunan Tezcan bu konuda da şunları söyledi: “Çünkü Boğazray Tüpgeçit Projesi’nin üçüncü köprüye nazaran birbirinden cazip, 14 önemli üstünlüğü var. Bu geçit, Söğütlüçeşme-4. Levent arasında İstanbul Boğazı’nın, yani denizin altındaki karadan tünel kazılarak gerçekleştirilecek bir raylı sistem olacak. Boğazray tüpgeçit inşa edilirse, günde 1.5 milyon yolcu taşıyacak. Belki daha 40 yıl yeni bir köprüye ihtiyaç duyulmayacak.”