Türk Yapısal Çelik Derneği Tanıtım Komitesi 17 Ağustos Deprem Yıldönümü dolayısıyla bir basın duyurusu hazırladı...
"ÇÖZÜM ÇELİKTİR"
17 Ağustos 1999’da yaşadığımız o korkunç felaketin 5. yılındayız. Binlerce insanımızın yaşamını yitirdiği, on binlerce insanımızın yaralandığı ve evsiz kaldığı depremin ardından yaptığımız hataların farkına vardık mı? Bu soruya ne yazık ki içten ve dürüstçe bir “Evet” cevabı veremiyoruz. Ülkemizin aslında en önemli gündem maddesi depremi görmezlikten gelmeyi, bu konuda söylenenlere kulaklarımızı tıkamayı sürdürüyoruz. % 95’i deprem kuşağındaki ülkemizde yaygın olarak uygulanan yapı sistemi olan betonarme, bilimsel gerçeklerle uyuşmayan proje, inşaat ve çarpık yapılaşmayla beraber, yaşanılan can ve mal kayıplarının en önemli nedenlerinden biri olarak göze çarpıyor. Yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre depremin yarattığı yıkım, ülkelerin gelişmişlik düzeyleriyle ters orantılı olarak artıyor. Türkiye’de 5-5.5, Yunanistan’da 6-6.5, Japonya ve Amerika’da ise 7,5-8 arası depremler hasara yol açıyor. Elde edilen bulgu, gelişmiş ülkelerdeki yapılarda çelik kullanımının yüksek olduğunu ortaya çıkarıyor. Amerika’da % 70, Japonya’da % 80, Avrupa’da % 50 olan çelik kullanım oranı, Türkiye’de % 5 gibi çok düşük bir oranla ifade ediliyor.
Deprem kuşağındaki ülkemiz için en doğru yapı malzemesinin çelik ya da çelik-beton kompozit olduğu görüşü, artık herkesin hemfikir olduğu bir gerçek. Çelik yapı, depreme karşı alınabilecek en etkili önlem. Çünkü;
ÇELİK DEPREME KARŞI GÜVENLİDİR
Çelik yapı hafif olmasından dolayı etkisinde kalacağı deprem yükü de soğurması gereken deprem enerjisi de az olur. Çeliğin esnekliği ve büyük oranda şekil değiştirme özelliği yapının depremi hasarsız atlatmasını sağlar, hayat kurtarır.
ÇELİK HIZLIDIR, EKONOMİKTİR
Çelik taşıyıcı sistem fabrikada, endüstriyel ortamda hızla üretilir ve kısa sürede monte edilir. Beklenen İstanbul depremi için çelik yapının yapı üretim hızı çok önemlidir. Yapım süresinin sağladığı ekonomik kazanç yanında çok daha küçük boyutlu kolon ve kirişler sayesinde kazanılan fazladan alan, aynı yükseklikte daha fazla kat sayısı, binanın uzun ömrü ve yenilenme kolaylıkları, çelik yapıların ekonomik değerini artırır. Ne kadar kaldığını bilmediğimiz kısıtlı zamanda istenilen işlerin mümkün olduğunca çoğunun yapılmasını da sağlar.
ÇELİK ÜRETİMDE VE KULLANIMDA KONTROLE AÇIKTIR
Çelik yapı endüstriyel bir üründür, üretimi kontrol altındadır. Yapının tüm elemanları yapı kullanımdayken bile kontrole açıktır.
ÇELİK YAPI UZUN ÖMÜRLÜDÜR, YENİLENMESİ KOLAYDIR
Doğru tasarlanmak kaydıyla çelik yapıya yatay ve düşey ekler yapılması, yeni kat çıkılması, belirli bölümlerim kaldırılması kolaydır. Yapı zaman içinde kolaylıkla değiştirilebilir ve 50-100 yıl arası kullanılabilir.
ÇELİK DOĞAYA UYUMLU, SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞME ÇAĞININ MALZEMESİDİR
Çelik yapım ve kullanım aşamasında çevreye hiç bir zarar vermez. Yüzde yüz geri dönüşümlüdür, atık ve artık bırakmaz. Sürdürülebilir yapılaşma için gerekli olan yapı malzemesidir.
Biz, Türk Yapısal Çelik Derneği olarak yapı çeliğini mimar ve mühendislerimize, teknik adamlarımıza, karar vericilere ve yatırımcılara tanıtarak görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu konuda bilgilenmek ve bize danışmak isteyen herkese dernek merkezimiz açık. Yapı sektöründeki yapısal bozuklukların çelik yapı sektörüne de bulaşmaması amacıyla çeliğin doğru olarak yapılabilmesi, doğru ellerde uygulanabilmesi için Yapısal Çelik Yeterlik Belgesi TUCSAmark sistemini geliştirdik ve yıl sonuna kadar tüm üyelerimizin belge sahibi olmasını sağlayacağız.