Türkiye, doğal gaz ve petrol gibi enerji kaynaklarının yanında yenilenebilir enerji kaynaklarının da Avrupa’ya aktarılmasında önemli bir pozisyonda bulunuyor. Bu konudaki son gelişmelerden bir tanesi Türkiye'nin, Kuzey Afrika bölgesinde güneş enerjisi ile üretilecek olan yenilenebilir enerjinin aktarım noktalarından biri olması. Deutsche Welle Türkçe'de Selçuk Oktay imzasıyla yer alan habere göre, enerji şirketleri Dii ve Medgrid’in projelerinde Türkiye’nin önemli bir konumu bulunuyor.
Avrupa enerjisine çöl güneşi takviyesi
Avrupa Komisyonu’nun desteklediği Desertec vizyonu, elektriğin yenilenebilir enerji için uygun bölgelerde üretilip talebin yüksek olduğu bölgelere ihraç edilmesi fikri üzerine kuruluyor. “Desert Power 2050” (Çöl Enerjisi 2050) raporuna göre, Avrupa ile Kuzey Afrika ve Orta Doğu (MENA) arasındaki entegre bir sistem ile Avrupa’nın, elektrik ihtiyacının yüzde 20'ye varan bir kısmının MENA bölgesinden sağlanması mümkün. Bu durum Avrupa enerji sektöründe karbon salınımında yüzde 95'lik bir küçülme yaratma potansiyeli taşıyor. Böylelikle Avrupa’nın yılda toplam 33 milyar euro tasarruf edeceği öngörülüyor.
Çöl enerjisinin, aynı zamanda MENA ülkelerinin, kendi enerji ihtiyaçlarını bölgedeki bol güneş ve rüzgâr kaynaklarından güvenilir bir şekilde karşılamasına da olanak sunması bekleniyor. Böylece bu bölgedeki talepte beklenen büyük artışa rağmen, karbon salınımının yüzde 50 azaltılmasına da katkı sunulmuş olacak. Bu durumda MENA aynı zamanda, yılda 63 milyar Euro'ya varan ihracat endüstrisinden de yararlanacak. Bunların yanı sıra, hem Avrupa hem de MENA, enerji sektöründeki karbon azaltımının maliyetinde yüzde 40’lık bir tasarruf elde edecek.
“Türkiye'nin tüketimde de potansiyeli yüksek”
Türkiye, bu vizyon kapsamında gelişen senaryolarda önemli bir konumda yer alıyor. Suudi Arabistan ve Mısır’dan gelecek enerjinin Türkiye’ye ulaştırılması öngörülüyor. Akdeniz’in güneyindeki bağlantıların ve Suriye-Türkiye karasal bağlantısının toplam kapasitesi 222 GWNTC (gigavat cinsinden net aktarım kapasitesi) seviyesinde. MENA ile Avrupa arasında yılda yaklaşık 1.100 teravat/saat elektrik akışı olması planlanıyor.
Deutsche Welle Türkçe’ye konuşan Almanya merkezli Dii şirketinin sözcüsü Klaus Schmidtke, Türkiye’nin aktarım kadar tüketim potansiyeliyle de bu proje için önemli bir bölge olduğunu belirtiyor. Schmidtke, “2050 yılına kadar Türkiye, Avrupa-Orta Doğu-Kuzey Afrika bölgesindeki en geniş elektrik tüketimine sahip ülkelerden olacak. Yükselen enerji talebine bakıldığında Türkiye coğrafi konumuyla Avrupa ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika arasındaki bu bağlantılardan önemli faydalar görecektir. Bununla birlikte Türkiye önemli bir aktarım noktasıdır. Bu kapsamda Avrupa Türkiye’den belli ölçülerde elektrik ithalatı yapacaktır” ifadelerini kullanıyor.
“Bölgenin entegrasyonu için çalışıyoruz”
Dii ile birlikte 2008 yılında ‘Akdeniz Güneş Planı’ çerçevesinde kurulan Fransa merkezli Medgrid şirketi de bölgenin Avrupa’ya entegrasyonu yönünde çalışmalar yapıyor. Dii Sözcüsü Klaus Schmidtke, Avrupalı şirketlerin bu konudaki işbirliğini şu sözlerle açıklıyor:
“Dii olarak daha çok 2050 yılına kadar Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde yenilenebilir enerjide endüstriyel bir ölçek yaratmaya odaklanmış durumdayız. Medgrid’in temel hedefi ise Akdeniz aktarım sisteminin teknik, ekonomik ve kurumsal gerçekleştirilebilirliği üzerine çalışmalar yapmak. Dii ve Medgrid ortaklığı uzun vadede Avrupa’nın Kuzey Afrika ve Orta Doğu ile yenilenebilir enerji konusunda birbirine entegre olmasına katkı sunacaktır. ‘Akdeniz Güneş Planı' doğrultusunda bu işbirliği bu kaynakların pazarlanabilmesinde uygun koşullar yaratacaktır.”