Eski Maden Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Torun, Erzincan İliç’teki maden faciası sonrası yeniden gündeme gelen “vahşi” altın madenciliğini anlattı. Şimdiye kadar Türkiye’de 500 ton altın üretildiğini söyleyen Torun, “Bu ülkenin bundan bir kuruş yararı da yok” dedi.
Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre; Torun, “Madenlerimizi alıp götürdüler. Siyanürle topraklarımızı zehirlediler. Tarımı mahvettiler, ormanlarımızı kestiler. Bize de böyle facialar kalıyor” ifadelerini kullandı.
Çokuluslu şirketlerin çifte vergilendirmeye tabi olduklarını, istediği ülkede vergi ödediklerini anlatan Torun, şöyle devam etti: "ABD’de, Kanada’da vergi ödüyorlar. Uluslararası şirketler burada zarar gösterip doğru dürüst kurumlar vergisi de ödemiyor. Teşvik alıyorlar. İşçilerin sigorta primlerini bile bir süre devlet ödüyor. Makine teçhizat ithalatı için gümrük muafiyeti var. Şirketlere sınırsız destek veriliyor. Bu sömürge madenciliğidir."
Torun, şirketlerin ödedikleri “devlet hakkı” hakkında da bilgi verdi. Maden Yasası’na göre, şirketler belli oranlarda devlet hakkı ödemek durumunda. Bu oran, altın madeninde üretilen madenin yüzde 5’i. Ancak bu oran uygulanmıyor. Maden Yasası’na dayanılarak altın vb. madenlerden devlet hakkı “ocak başı satış fiyatı” üzerinden alınıyor. Ocak başı fiyatı, “Madenin ocakta üretiminden ilk satışının yapıldığı aşamaya kadar oluşan nakliye, zenginleştirme ve varsa kullanılan tesis ve ekipmanın amortismanı dahil giderler çıkarılarak oluşan fiyat” anlamına geliyor. Yasada “... altın, gümüş ve platin için devlet hakkının yüzde 40’ı alınmaz” hükmü yer alıyor. Torun, “Bu iki madde birlikte değerlendirildiğinde altın üreten yabancı/yerli şirketler ülkemizde devlet hakkı olarak ürettikleri altının yüzde 1’ini bile ödememektedir” dedi.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.