Başbakan Tayip Erdoğan,
Karadeniz’de yaşanan sel için ‘Afetler karşısında
herkes haddini bilecek’ derken Şavşat’ta çöken
bentlere yapılacak bir şey olmadığını söyledi. Erdoğan, basını hedef saptırmakla
suçladı.
Erdoğan, partisinin Atatürk Spor Salonu’nda düzenlenen Ankara İl
Kongresi’nde yaptığı konuşmada, kısa süre önce Artvin
ve Ordu’da sel felaketi yaşandığını, hükümetin anında ilgili
bakan, milletvekilleri ve bürokratlarıyla olay yerine giderek bilgi akışını
sağladığını anımsattı. Erdoğan, ancak medyanın bu olayda da hedef saptırdığını
söyledi. Erdoğan, "Hiçbir zaman idare, yürütme bu tür afetlerin karşısında
olmazsa olmaz bir çare değildir. ’Dünyada bunun yeri yoktur’ diyemezsiniz.
’Dünyanın şu ülkesi bunu başarmış’, yoktur... Herkes haddini bilecek. Doğal
afetler karşısında yerini bileceksin. ’Her şeyi ben hallederim, biz hallederiz’
diyemezsin. Dünyada yeri yok" diye konuştu. Dünyanın bir çok yerinde afetlerin
yaşandığını ve binlerce insanın öldüğünü hatırlatan Erdoğan, "Ama bunlar bir
bakıyorsunuz hemen başlıyorlar, ’Efendim bentler gitti’ Onları bir yaşa da ondan
sonra konuş. Gerçekleri göreceksin, haddini de bileceksin" dedi.
Şavşat'ta ne olmuştu?
Şavşat'taki selde yıkılarak beş kişinin ölümüne neden olan bentleri 2008'de
DSİ'nin yarı maliyete yaptırdığı öne sürümüştü. Şavşat Belediye Başkanı bent
yapımında malzemeden çalındığını söylerken DSİ 'Su miktarı hesapları aştı'
savunması yapmıştı. Şavşat Belediye Başkanı Mehmet Naci
Köroğlu, felakete 2 milyon liraya mal olması gereken bentleri, yarı
fiyatına imal ettirme hevesinin neden olduğunu söylemişti:
“Dere üzerinde 13 bendin yedisi yıkıldı. Bentler amacına uygun yapılmadı.
Kullanılan çimento yeterli değil, kum uygun değil, çakıl ucuz. ‘Halep oradaysa
arşın burada. Beton burada, Şavşat burada. Sağlam olsa 13 bendin yedisi yıkılır
mı? Temel yok, malzeme yok. 2 milyon lira diye söyleniyor Bayındırlık
Bakanlığı’nın birim fiyatı. Ancak 935 bin liraya ihale edilmiş, verilmiş. Yüzde
50’den fazla fiyat kıran adam elbette çalacak, elbette ki bir şeyler yapacak.
Dereden rastgele çıkarılan kumlu, taşlı, çamurlu şeye üç tane çimento katarsan
böyle beton olur. Bentlerin yapımıyla ilgili konuyu kaymakama söyledim.
Kaymakamlık da DSİ ’ye aktardı. Ancak herhangi bir sonuç alınamadı. Bentlerin
delinerek, suyun kontrollü olarak boşaltılması lazım. Bentler böyle yapılacaksa
hiç yapılmasın. Eski deremiz daha güzeldi.”
DSİ’nin savunması: Yağmur çok yağdı
DSİ’ye göre ise ‘bölgeye rekor yağış düştü, eğer bentler olmasaydı, felaketin
boyutu daha da büyüyecekti’. DSİ 26. Artvin Bölge Müdürü Sezai
Sucu, bentlere yönelik iddialarla ilgili olarak şöyle konuşmuştu:
“Şu anda ortada bir acı var. Bu acı varken çeşitli iddiaları ortaya atmak
doğru değil. Ancak Şavşat’taki olayla ilgili gerekli laboratuvar kontrolleri
yapılmış. Kalitede bir sorun yok. Burada 1000 yılda bir yaşanabilecek bir olayla
karşı karşıyayız. Orada yaşayan halk da belki de hiç böyle bir yağışa şahit
olmamıştır. Aşırı malzeme ve su geldi. Bu da bentlerin kenar kısımlarını yıktı.
Orada yedi-sekiz tane daha bent var. Bakıldığında onlar görevlerini yaptı. Eğer
o bentler olmasaydı tüm Şavşat perişan olurdu. Büyük bir afet meydana gelirdi.
Ama yine de ortadaki iddialarla ilgili komisyon oluşturduk. Olayı her yönüyle
araştıracağız.”
Sucu’nun açıklamasının ardından DSİ 26. Artvin Bölge
Müdürlüğü’nden bir de yazılı açıklama geldi. Açıklama şöyleydi:
“Tigrat Deresi’nin taşmasını önlemek amacıyla 2 kilometre tutan sekileme ve
taşkın koruma duvarı projesi hazırlamış ve çalışmalara 2008 yılında başlanarak
2009 yılı Nisan ayında inşaat tamamlanmıştır. Şavşat ilçe merkezine kadar toplam
12 adet sekimiz bulunmaktadır. Bu sekilerden ilk yedi adeti sağlam olup kalan
beş adeti hasar görmüştür. Projelendirme debisi olarak Tigrat deresinde yapılan
sekileme ve taşkın koruma duvarlarının bulunduğu kesitler saniyede 500 metreküp
suyu geçirecek kapasitede belirlenmiştir. Gelen debinin bunun çok üzerinde
olduğu tahmin edilmektedir. Şavşat ilçemizin Pazar yerinde daha önce ilçe
belediyemiz tarafından 1.5 metre yüksekliğinde ve 6 metre genişliğinde
tasarlanan ve yapılan taşkın koruma duvarı DSİ 26’ncı Bölge Müdürlüğü tarafından
yetersiz görülüp yıkılarak yerine genişliği 11 metre ve yüksekliği 2 metre olan
taşkın koruma duvarları yapılmıştır. Ancak gelen yağış o kadar şiddetli olmuştur
ki bu kesitler bile yetersiz kalmış ve bu duvaraların üstünde yer alan yaya
köprüsü dahi yıkılmıştır. Umudumuz başka ölüm ve acıların yaşanmamasıdır.”